Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 20 Aralık 2021’de açıkladığı üretim, istihdam ve ihracatı merkeze alan, TL’yi güçlendiren “Yeni Ekonomi Modeli” meyvelerini verdi. Geçen 1 yılda faiz tepetaklak düştü, MB’nin döviz rezervleri coştu ve borsa 2,6 kat yükseldi. En önemlisi TL’ye güven arttı. 2021’de bankalardaki mevduatın %62’si dövizdeyken bugün oran %50’nin altında.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 20 Aralık 2021 tarihinde açıklanan ekonomi manifestosunun üzerinden bir yıl geçti. Türkiye ekonomisini faiz-döviz kıskacında tutarak rant peşinde koşanların, piyasalarda oluşturduğu panik havasını dağıtan Kur Korumalı Hesap uygulaması, Türkiye Ekonomi Modeli’nin en önemli kaldıracı oldu. Vatandaşların ve işletmelerin sahip çıktığı kur korumalı uygulaması sayesinde TL’ye güven geldi, finans piyasaları istikrara kavuştu.
VATANDAŞ SAHİP ÇIKTI
Türkiye ekonomisi için milat sayılan Kur Korumalı Mevduat (KKM), kısa sürede vatandaşlardan büyük ilgisiyle karşılaştı. Birikim sahiplerini dolar ve avro gibi yabancı paralardaki yükseliş riskine karşı korumayı garantileyen kur korumalı uygulamasını tercih eden 2,1 milyon kişi, yaklaşık 1 trilyon 470 milyar lirasını burada değerlendirdi. Kararların hemen ertesinde ellerindeki dövizi bozdular vatandaşlar, bankalara akın ederek paralarını kur korumalı hesaplara yatırdı.
1 YILDA 30 KURUŞ ARTTI
20 Aralık 2021 akşamı 18 lira 36 kuruş ile zirveyi gören dolar saatler içerisinde 13-14 lira bandına indi. Ve birkaç gün içinde 11 liralara kadar geriledi. Aradan geçen bir yılda yüksek enflasyon ortamına rağmen doların TL karşısındaki değer artışı bu yıl yüzde 10 ile sınırlı kaldı. Erdoğan’ın Kur Korumalı hesap duyurusu yaptığı güne göre doların TL karşısındaki değeri sadece 30 kuruş artış oldu. Aradan geçen bir yılda dolar 18,36 liradan 18,65 liraya yükseldi.
- KKM’nin etkisi o kadar büyük oldu ki, Aralık 2021’de bankalardaki döviz mevduatının toplam mevduat içindeki payı yüzde 62'lerdeyken, bugün gelinen noktada bu oran yüzde 50'nin altına indi. Geçen yıl bankalarda bulunan 4.8 trilyon liralık mevduatın 3 trilyon liralık kısmı döviz mevduatında, 1,8 trilyon lirası da TL mevduatında bulunuyordu. Bugün ise 8,6 trilyon lirayı aşan mevduatın içindeki döviz mevduatı tutarı 4 trilyon 250 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu dönemde TL mevduatı ise döviz mevduatını geçerek 4 trilyon 382 milyar liraya yükseldi. Merkez Bankası, kurdaki dalgalanma nedeniyle zorlanan ihracatçılara ileri vadeli kur rakamı verdi. Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki devlet katkısı yüzde 30'a çıkarıldı. Kamu borçlanma senetleri çıkarılarak yatırımcıların TL bazlı varlıklara yönelik teşvik edildi. Yastıkaltındaki 5 bin ton altının ekonomiye kazandırılması için çalışmalar başlatıldı. Şirketler için kurumlar vergisinde 1 puanlık indirime gidildi.
KOBİLER KREDİYE KOŞTU
Alınan kararların ardından geçen 1 yıllık zaman zarfında istihdamda da olumlu gelişmeler yaşandı. Geçen yıl ekim ayı itibarıyla yüzde 11,2 olan işsizlik oranı bu yıl yüzde 10’a geriledi. Aynı dönemde çalışan sayısı 29 milyon 581 kişiden 31 milyon 300 bin kişiye iş gücüne katılım da 33 milyon 2091 binden 34 milyon 734 bin kişiye çıktı.
Yeni Ekonomi Modeli olarak adlandırılan ve odağında ‘yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla’ hedefi olan kararlar kredilerde de olumlu hava estirdi. Kararların devreye girmesiyle yatırım ve üretime odaklanan AK Parti hükümeti, kamu bankaları üzerinde sanayicilere düşük kredi faizleri verdi. Bu sayede son 1 yılda ticari krediler 3,6 trilyon liradan 5,9 trilyon liraya çıktı. Bu dönemde KOBİ’lerin yatırım için aldığı kredilerde patlama yaşandı. Geçen yıl aralık ayında 1 trilyon 44 milyar liralık kredi alan KOBİ’ler aradan geçen 1 yılda bu rakamı 1,9 trilyon liraya yükseltti.
REZERVLER YÜKSELDİ
Ekonomide yaşanan olumlu hava Merkez Bankası politika faizlerine de yansıdı. 20 Aralık 2021 kararlarından sonra Merkez Bankası son 1 yıl içinde politika faizini 5 puan indirerek yüzde 14’ten yüzde 9’a çekti. Merkez Bankası’nın açıkladığı Liralaşma politikaları hem ticari hem de tüketici kredileri faizlerinin gerilemesine yol açtı. Ayrıca Merkez Bankası rezervleri güçlendi. Son 1 yılda Merkez Bankası’nın rezervleri 17,8 milyar dolar arttı ve 110 milyar 925 milyon dolardan 128 milyar 764 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde altın rezervleri de 38.3 milyar dolardan 43.9 milyar dolara yükseldi.
BORSADA REKORLAR KIRILDI
Sadece para piyasalarında değil, olumlu rüzgar ihracata da yansıdı. Öyle ki geçen yıl ocak-kasım dönemde 202 milyar 981 milyon dolar olan ihracat, bu yılın aynı döneminde yüzde 13,9’lık artışla 231 miyar 248 milyon dolara yükseldi. Türkiye, 2022 sonu için hedeflenen 250 milyar dolarlık rekor ihracatı da rahatlıkla yakalayacak. Türkiye Ekonomi Modeli ile birlikte Borsa İstanbul’da rekor üzerine rekor kırıldı. 20 Aralık 2021’de 2 bin 56 puandan kapanan endeks bugün 5 bin 300 puanın üzerine çıktı. Borsa İstanbul Endeksi’nde 1 yılda 2,6 kat artış yaşandı.
FAİZLER 14 PUAN GERİLEDİ
- Vatandaşın yeni ekonomik programa gösterdiği teveccüh Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın borçlanma faizine de olumlu yansıdı. Geçen yıl yüzde 22,89 olan iki yıllık gösterge faizi bugün yüzde 8,88'e kadar geriledi. 1 yıl içinde 2 yıllık gösterge faizinde yaklaşık 14 puanlık düşüş yaşandı. Hazine’nin 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 23,69’dan yüzde 10,68’e düştü.
'Finansal istikrarı güçlendirdi'
Kur Korumalı Mevudat (KKM) sistemi uygulaması 1 yılını tamamladı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bu yıl 91.6 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirilen KKM'nin maliyetini şeffaflıkla paylaşmaya devam ettiklerini söyledi. Nebati, “Sınırlı maliyetine kıyasla öngörülebilirliğin artmasına ve enflasyonda düşüş eğiliminin hızlanmasına destek olan KKM'nin maliyetinin ilerleyen dönemde de sınırlı kalacağını öngörüyoruz" dedi. Küresel ve bölgesel zorlukların önemli ölçüde arttığı 2022 yılında KKM uygulamasının, finansal istikrarın güçlendirilmesine, döviz talebinin sınırlandırılmasına ve TL mevduatın vadesinin uzamasına önemli katkılar sağladığını kaydeden Nebati, “KKM aynı zamanda makroekonomik dengelerimize de olumlu katkı yaptı ve ekonomik aktivitenin sağlam temeller üzerinde büyümesinde önemli rol oynadı. Kurlarda seyrin istikrar kazanmasıyla enflasyonun daha da hızlanmasının önüne geçtik, hatta düşüş trendine girmesini sağladık” dedi.