Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün "sıcaklarda yok olduğu" söylentileri, hamam ve saunalara talebi artırdı. Ancak uzmanlar, bu iddiaların asılsız olduğunu belirterek, "Normal insan vücudu sıcaklığı, dış sıcaklığa veya hava durumuna bakılmaksızın 36.5 ila 37 derece arasında kalır. Virüsün insan vücudundaki süreci de değişmez. Bu nedenle kendinizi güneşe veya 25 dereceden daha yüksek sıcaklıklara bırakmak koronavirüs hastalığını önlemez" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, halk arasında koronavirüsün "sıcaklarda yok olduğu" söyleminin asılsız olduğunu belirterek, "Kovid-19 için hamam ve saunaya gitmek çözüm değil. Sıcaklıkların yükselmesi salgını azaltmıyor" ifadesini kullandı.
- Kartal, yaptığı yazılı açıklamada, virüsün en etkili bulaşma özelliğinin insandan insana olduğunun altını çizerek, hava sıcaklığının artmasıyla birlikte vatandaşların rehavete kapıldığını kaydetti.
"Vücut sıcaklığı değişmez"
Virüsün hamam ya da sauna gibi yerlerde yok olmayacağını bildiren Kartal, "Böyle bir algı var. Sıcakta virüsün yok olduğu düşüncesi yanlış. Normal insan vücudu sıcaklığı, dış sıcaklığa veya hava durumuna bakılmaksızın 36,5 ila 37 derece arasında kalır. Virüsün insan vücudundaki süreci de değişmez. Bu nedenle kendinizi güneşe veya 25 dereceden daha yüksek sıcaklıklara bırakmak koronavirüs hastalığını önlememektedir. Kovid-19 için hamam ve saunaya gitmek çözüm değil. Sıcaklıkların yükselmesi bulaşı azaltmıyor." değerlendirmesinde bulundu.
- Kartal, mevsimsel olarak artan sivrisinek ve karasineklerin virüs taşımasının mümkün olmadığını vurgulayarak bu yolla bulaş riski olduğuna dair herhangi bir kanıt veya bilgi bulanmadığını belirtti.
"Deniz suyu virüs yükünü seyreltmede etkili olabilir"
Virüsün deniz suyundan bulaşma riski olmadığını kaydeden Kartal, şu bilgileri aktardı: "Virüsün deniz suyunda hayatta kalmasına ilişkin veri yoktur. Ancak deniz suyunun seyreltmesine bağlı olarak viral yükün azaltılmasına katkıda bulunacağı açıktır. Yani deniz suyu virüs yükünü seyreltmede etkili olabilir. Ayrıca deniz tuzunun diğer benzer virüslerde olduğu gibi viral inaktivasyona katkıda bulunabileceği söylenebilir.
- Yüzme havuzlarında ise klor uygulanımı viral inhibitörlerin varlığı uygun konsantrasyonda ve aralıklarda yapılmış olması kaydı ile sadece havuz suyu aspirasyonu ile virüs bulaşını önleyebilir. Fakat plajda, havuzda ya da havuz kenarında bulunan bir insandan yakın temas ile bulaşı önleyebilmesi beklenmez. Devlet hangi tedbiri alırsa alsın uyum yine kişiye kalıyor. Bir insana diğerlerinin sağlığını korumada ciddi rol düşmektedir. Bunun için bir yakınımızı kaybetmemiz ya da maddi bir ceza ödememiz de gerekmiyor."