Kovid-19 salgınında Türkiye'de vaka sayısı 400 bine yaklaştı ve 40 bin sağlık çalışanına koronavirüs tanısı konuldu. Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, "Türkiye'de şu an için koronavirüs tanısı alan yaklaşık her 10 kişiden biri sağlık çalışanı. Salgının başından bu yana 40 binden fazla sağlık çalışanı enfekte oldu, yarısı hekim 100'den fazla sağlık görevlisi hayatını kaybetti" dedi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede görev yapan sağlık çalışanları en riskli gruplar içinde yer alıyor. Kovid-19 pandemisinde Türkiye'de vaka sayısı 400 bine yaklaştı, 40 binden fazla sağlık çalışanına da koronavirüs tanısı konuldu, yarısı hekim 100'den fazla sağlık görevlisi yaşamını yitirdi.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Dekanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, hastalığın Türkiye'de ve dünyada hala etkin olarak kendini gösterdiğini söyledi.
Son aylarda vaka oranlarındaki artışa da dikkati çeken İlhan, özellikle kronik hastalığı bulunanların, 65 yaş ve üstündekilerin ve sağlık çalışanlarının risk grubunda yer aldığını dile getirdi. İlhan, kış mevsimiyle birlikte üst solunum yolu hastalıkların da artmasıyla birlikte sağlık çalışanlarının iş yükünün daha da artacağının altını çizdi.
İlhan, Türkiye'de resmi verilere göre ilk vakanın 11 Martta tespit edildiğini anımsatarak, "Türkiye'de koronavirüs tanısı konulan kişi sayısı 400 bine yaklaştı. Salgının başından bu yana 40 binden fazla sağlık çalışanı enfekte oldu, yarısı hekim 100'den fazla sağlık görevlisi hayatını kaybetti. Bir başka deyişle Türkiye'de şu an için koronavirüs tanısı alan yaklaşık her 10 kişiden biri sağlık çalışanı." bilgisini verdi.
Tüm dünyada koronavirüsten en çok etkilenen kesimin sağlık çalışanları olduğuna dikkati çeken İlhan, sağlık çalışanlarının yükünün de günden güne arttığını ifade etti. İlhan, artışa karşın hekiminden hemşiresine, sağlık teknisyeninden hasta bakıcısına kadar tüm sağlık personelinin canla başla görevlerinin başında olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
- "Artık izin de kullanılamıyor, sağlık çalışanlarının çoğu uzun süredir sevdiklerini göremeden çalışıyor ama bu süreç dahi sağlık çalışanlarının motivasyonunu azaltmıyor. Gerek filyasyonda sahada birebir çalışan gerekse hastanede görev yapan, ambulanslarda hizmet veren sağlık çalışanlarımızın tümü, koronavirüsle mücadelede cansiperhane çalışıyor. Enfeksiyon nedeniyle izolasyonda ya da karantinada kalırken hatta tatil bile yapılamazken gelinen noktada vatandaşların da sağlık çalışanlarını desteklemelerini istiyoruz."
"Tedbir kurallarına dikkat edilmediğinde sağlık çalışanlarının yükü artıyor"
İlhan, vatandaşların sağlık çalışanlarının yükünü ancak ve ancak maske-mesafe-hijyen başta olmak üzere tüm tedbirlere tamamen uyarak azaltabilecekleri değerlendirmesinde bulunarak, şunları söyledi:
- "Maske-mesafe-hijyen kuralıyla birlikte, özellikle kış mevsiminin gelmesiyle birlikte kapalı mekanlarda geçirilen zamanın mümkün olduğunca azaltılması da olmazsa olmaz tedbirler içinde yer almalı. Bu doğrultuda, kalabalıktan kaçınılmalı ve temiz havanın sağlanması için bulunulan yer sık sık hatta daimi bir şekilde havalandırılmalı.
- Kış mevsiminde camlar kapalı tutuluyor ancak olabildiğince hane içinde dahi bu sağlanmaya çalışılmalı. Evde aile bireyleri farklı köşelerde oturmalı. Vatandaşlar tedbir kurallarına dikkat etmediğinde hastalık sıklığı artacağından sağlık çalışanlarının da yükü artıyor. Sağlık çalışanları Kovid-19 pozitif oldukça, nöbetleşe çalışılsa da yorulacaktır. Zaten şu an da sağlık çalışanlarından koronavirüs geçirenler dahi tedavi gördükten sonra iyileşir iyileşmez canla başla görevlerinin başına geçiyor."
Prof. Dr. İlhan, sağlık çalışanların yükünün azaltılabilmesi için salgında bulaş zincirinin kırılması gerektiğini ve bunun için de hastalığın tedavisi kadar temaslı tespiti ve takibinin de o kadar önemli olduğunun altını çizerek, "Bulaş zincirini kırmanın yolu, temas zincirini engellemektir. Temaslının bulunarak izole edilmesiyle virüsün yayılması engellenecektir." dedi.
"PCR taramasının rutin olarak sağlık çalışanlarına yapılması uygun değil"
Sağlık çalışanlarının mevcut risk faktörlerinin azaltılabilmesi için Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) tavsiyesiyle isteyenlere grip aşısı yapıldığını anlatan İlhan, şu an grip açısından risk sıralamasında ilk sıranın en riskli gruplar olan kronik hastalığı bulunanlar ve 65 yaş üstündekiler olduğunu, bunu sağlık çalışanlarının takip ettiğini hatırlattı.
Mustafa Necmi İlhan, koronavirüs aşı uygulamasına başlandığında da yine risk sıralamasına göre bir planlama yapılacağını aktararak, "PCR taramasının rutin olarak sağlık çalışanlarına yapılması pratik değil. Zaten riski bulunan sağlık çalışanlarına PCR yapılıyor." diye konuştu.