Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgınının etkileri hala sürüyor. On binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan virüsle ilgili birçok rivayet de konuşulmaya devam ediyor. Onlardan en çok bahsedilen ise virüsün sıcak havada ölmesi. Ancak ise tersini söylüyor. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, 40 derece üzerindeki sıcaklıkta koronavirüsün ölmediğini, sıcağa uyum sağladığını söyledi.
Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Adana Şubesi’nde gazetecilerle bir araya gelen Prof. Dr. Yeşim Taşova, koronavirüs hakkında bilinmesi gerekenleri ve korunma yollarını anlattı. Koronavirüsün 40 derece üzerindeki sıcaklığa uyum sağladığını aktaran Prof. Dr. Taşova, sıcak havanın, sadece virüsün bulaşma hızını azalttığını dile getirdi. Güneşin virüs üzerinde öldürücü etkisinin olduğunu kaydeden Taşova, güneşe bırakılan kıyafetlerde virüs oranının azaldığını anlattı.
Yeterli önlemleri almadık
Hava sıcaklığının 40 derecinin altında olduğu ve nem oranının yüzde 30 ile 60 arasında olduğu dönemde virüsün bulaşıcı etkisinin çok azaldığının konuşulduğunu hatırlatan Taşova, "Eğer yeterli önlemleri almış olsaydık ondan yararlanabilirdik. Yararlandık da aslında; fakat şimdi bu virüs, çok kolay bulaşabilen bir virüs. Hiçbir önlem alınmadığı vakit, bu özelliğinden de fazla yararlanamadık" dedi.
Temiz hava çok önemli
Kullanılan maskelerin 4 saatte bir değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Taşova, maskelerin ertesi gün tekrar kullanılmamasını istedi. Kapalı mekanların havalandırılmasının virüsten korunmada çok önemli olduğunu dile getiren Taşova, "Klima çalışırken bile pencereyi açmak, temiz hava en güzellerinden biri. Aynı zamanda uygun temizliğinizi yapıp, havalandırmayı sağlarsanız bu virüs zaten 4 ile 6 saat arasında ölen bir virüs. Bu işlemlerle daha hızlı ortadan kaldırırsınız" diye konuştu.
- Hastanede yatan kişilerin refakatçilerinin de büyük tehdit oluşturduğunu anlatan Taşova, “Bu refakatçiler gün içinde bir odadan diğerine girebiliyor. Dışarıda dolaşıyorlar ve sonra hastanın yanına geliyor. Bizim böyle bir hastamıza kendi refakatçisinden virüs geçti. Refakatçiler çok sık değişiyor, haklılar ama gerekli eğitimin yapılarak hastalarının başında durması gerekiyor" dedi.
Her veri detaylıca inceleniyor
"Cinayet işlemekle eş değer"
Koronavirüslü kişinin kesinlikle toplum içine çıkmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Taşova, "Eğer Covid-19'lu bir kişi halen topluma katılabiliyorsa o ilçenin ya da ilin sağlık sistemini sorgulamak gerekir. Devletin kurduğu sistemde filyasyon ekipleri var. Aile hekimleri telefonla arayarak nerede olduklarını soruyor. Eğer burada aksaklık varsa o kişiler dışarı çıkıp çalışabiliyorsa sağlık müdürlüklerindedir suç. Covid'li kişinin oraya girdiği zaman o iş yerinin kapatılması lazım. 'Umumi Hıfzıssıhha Kanunu' var. Bu salgın hastalıklar kapsamında suç işliyorsunuz aslında. Bu cinayet işlemekle eş değer oluyor" dedi.