Tiroit kanseri olan 34 yaşındaki bir hasta, 2 meme ve koltuk altında açılan dört küçük kesiden girilerek ameliyat edildi. Türkiye'de ilki gerçekleştirilen ameliyatta açılan dört delikten kamera, kesici ve tutucu aletlerle girerek 1.5 santimetrelik tümör çıkarıldı.
1.5 santimetrelik tümörü koltuk altından çıkarıldı. İnnovatif Tiroid Cerrahisi Günleri’ne katılmak üzere İstanbul’a gelen Seul’deki Yonsei Üniversitesi Tiroid Kanseri Merkezi’nden Prof. Dr. June Yon Choi, kendi geliştirdiği ameliyatı Operatör Dr. Orhan Ağcaoğlu ile birlikte gerçekleştirdi. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki İnnovatif Tiroid Cerrahisi Günleri’ne genel cerrah Prof. Dr. Serdar Tezelman başkanlık etti. Tıp fakültesi ile Yonsei Üniversitesi Tiroit Kanser Merkezi arasında, akademik bilgi ve deneyimi arttırmak amacıyla imzaladığı protokol çerçevesinde gerçekleşen toplantıda “izsiz” tiroit ameliyatları canlı yayınlandı.
İki koltuk altı ve meme başından yapıldı
- Prof. Dr. Choi ve genel cerrahi uzmanı Dr. Ağcaoğlu Türkiye’de ilk kez söz konusu ameliyatı gerçekleştirdi. Ameliyat robotuyla kadın hastanın meme başı üzerinde 12 ve 8 mm’lik, ameliyata yardımcı olarak da her iki koltuk altında 8 mm’lik kesiler yapıldı. Bu deliklerden kamera, kesici ve tutucu aletlerle girerek 1.5 santimetrelik tümör çıkarıldı. Böylece hastanın boynunda ameliyat izi oluşmadı. Prof. Dr. Choi anatomik yapılarından dolayı sadece kadınlara uygulanabilen ameliyatın 4 santimetreye kadar olan tiroit nodüllerinde kullanılabileceğini söyledi.
Dudaktan da girdiler
Hürriyet'in haberine göre, Güney Koreli Prof. Dr. Seuk Mon Kim ile Dr. Ağcaoğlu ayrıca Türkiye’de 80’nin üzerinde vakada uygulanan dudaktan tiroit ameliyatını yaptı. 30 yaşındaki hastanın dudağının içinden, 1-2 santimetrelik üç kesiden endoskopik yöntemle girilerek tümöre ulaşıldı. Torba içine alınan 6 mm’lik tümör, ana kesiden çıkarıldı.
Doku travmasını azaltmak için yaptılar
Prof. Dr. Serdar Tezelman da şunları söyledi: “Ameliyatların ‘minimal girişimsel yöntemler’e dönmesinin tek nedeni estetik kaygılar değil. Aynı zamanda dokulardaki travmayı azaltmaya da yönelik. Bir yandan doku ve damarları mühürleyip kesen aletlerin kullanılmasıyla ameliyat süresi (anestezi süresi de) ve nekahat süresi kısaldı. Hastalar daha kısa sürede normal yaşamlarına dönebiliyor.”