Animasyonda Türkiye’de dönüm noktası sayılan “Rafadan Tayfa” serisinin yeni filmiyle beyaz perdeye çıktı. Hayrimatör çok iddialı. Filmin yapımcısı ve yönetmeni İsmail Fidan, yeni rekor için zeminin hazır olduğunu söylüyor.
TRT Çocuk’taki yayınları sonrası Türkiye’de bir kuşağın vazgeçilmezi haline gelen Rafadan Tayfa’da yeni sinema filmi heyecanı var. Bu defa Hayri, Galaktik Tayfa’daki Zobi ile şaşırtıcı bir maceraya atılıyor. Elbette Tayfa tam takım hikayenin içerisinde. TRT Ortak Yapımı olan Hayrimatör filmi vizyona girdi. Ülkemizde gelişmekte olan bir alan olan animasyonda çığır açan yapıma, hikayesine ve geleceğe dair yapımcı-yönetmen İsmail Fidan’ın söyledikleri mühim.
TAKIM OLARAK MÜCADELE ETMEK
Hayrimatör filminde kahramanlarımız, geçmişin ve geleceğin tam ortasında “dev” bir maceraya hazırlanıyor. Hayri, uzaya çıkan en genç insan olarak oldukça popüler hale gelmiş durumda. Bu sebeple de tayfadan biraz uzaklaşmış. “Yüzyılın İcadı” olarak tanıttığı ve mühendislik harikası olarak tasarladığı “Hayrimatör”, Zobi’nin de desteğiyle çalıştırılıyor; ancak bu kez de kötüler devreye giriyor. İcadın kötülerin ele geçirmesi ise tüm dünyayı tehlikeye atabilir.
Rafadan Tayfa Hayrimatör, sadece takım olma gücünü anlatmayı hedeflemiyor. Her filmde olduğu gibi önemli kültür varlıklarımızdan birini, “Galata Kulesi’ni” merkeze alarak oluşturuldu. Geleceğimiz olan çocuklara, kültür varlıklarını korumanın hepimizin görevi olduğu bilinci oluştururken gelecek nesillere hem kültürümüzü hem de kültür varlıklarımızı anlatmaya devam ediyoruz.
Bahsettiğimiz gibi hikâyede arkadaşlığın ve ekip olmanın önemini anlaması gereken Hayri, senaryo gereği icadıyla ön plana çıkmış görünüyor. Ancak izlediğinizde anlayacaksınız, film tam da tayfada başrol olamayacağını anlatıyor. Birbirini tamamlayan, birlikte başarılı olan arkadaşların ortak gücü Rafadan Tayfa’nın temeli. Bu sebeple Rafadan Tayfa evreninde karakterler birbirinden bağımsız düşünülemez.
“HEDEFİMİZ YENİ REKORLAR KIRMAK”
Şubat ayında arkadaşlarımızla tayfayı buluşturma heyecanını yaşarken, son zamanların en zorlayıcı ve acı felaketlerinden birini yaşadık. Dediğiniz gibi filmin gişede rekor getirmesi bekleniyordu ancak bizim için daha değerli bir şey oldu; tayfa, salonlarda olmasa da sahada, hastanelerde arkadaşlarıyla buluştu. Her zaman olduğu gibi zor zamanlarda tayfa ve arkadaşları hep bir arada, el ele mücadele verdi.
Galaktik Tayfa’dan önceki filmlerde Rafadan Tayfa’nın hep kendi rekorlarıyla yarıştığını gördük. Rafadan Tayfa Dehliz Macerası sinema filmi ile o güne kadar yapılmış yerli yapım çizgi filmler arasında en çok izlenen yapım oldu. Rafadan Tayfa Göbeklitepe ise 3,5 milyon seyirciye ulaşarak rekor kıırdı. Hayrimatör ile de hedefimiz başta gişe olmak üzere sayısız başarıya imza atmak.
90’LI YILLARIN ÇOCUKLUĞUNU ANLATIYORUZ
Kendimizi kendimize anlatmak, yeni nesillere bu dönemleri aktarmak ve tarihe bir not düşmek için Rafadan Tayfa’yı yapmaya karar vermiştik. Rafadan Tayfa, bugünün çocuklarında çok güzel bir karşılık buluyor ancak aslında 90’lı yıllar ve öncesinin çocukluğunu anlatıyoruz. Özellikle çocukların sokakta toprakla bir olduğu o mahalle oyunlarını, arkadaşlarıyla geçirdikleri güzel anıları ekranlara not düşmek amacımızdı.
Bunun yanında Göbeklitepe ve Galata Kulesi gibi bu topraklara ait mirasları hikâyenin merkezine koyuyoruz.
ANİMASYONDA ÇOK YOL ALDIK
Her şeyden önce bu işe gönül vermiş ve işini çok iyi yapan arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın vizyonu, İSF Stüdyoları vizyonu ve kalitesini oluşturuyor. Bu kaliteyi ararken de kişinin alaylı veya okullu olmasını çok önemsemiyoruz açıkçası. Çünkü önemli olan işi standartlarına göre düzgün bir şekilde hazırlamak.
Animasyon film yapmak dediğiniz gibi zor bir iş, çünkü içeriğinde her harfine, görselinde her karesine, müziğinde de her notasına önem verilmesi gereken bir iş. Projelerimizi senaryosundan müziğine kadar her alanda danışmanlarımız ile ince ince planlayarak yapıyoruz.
Her departmanın birbirleri ile iletişimin en yüksek seviyede olması gerektiği için yakın temas halinde çalışmalarının daha verimli olacağını düşünüyoruz. Bu sebeple stüdyomuzu da ihtiyaç olunan her hizmeti bünyesinde bir arada barındıran adeta bir animasyon tesisi olarak tasarladık. Animasyon, model, seslendirme, müzik, yazılım hatta grafik tasarım, iletişim stratejisi bile tek stüdyoda yürütülüyor.
İSF Sanat ile tiyatro, performans sanatları ve konserlere yoğun ilgisiyle ünlenen Ankara seyircisine yeni bir soluk, yeni bir gelenek getirdiğimizi söyleyebilirim. Ankara’da sanatın hem icra edilmesi hem de takip edilmesi için destekleyici pek çok çalışma yürütüyoruz. Sektörün zirvesindeki isimleri ağırladığımız, bu isimlerden çok kıymetli geri dönüşler aldığımız yoğun bir yılı geride bıraktık. Önümüzdeki yıl da tempomuzu hiç kaybetmeden, birlikte daha iyi organizasyonlara şahit olacağımızı seyircimize şimdiden söyleyelim.
İSF Akademiye gelecek olursak, burada sadece Ankara için değil, Türkiye genelinde animasyon üretimi ve eğitimi için yepyeni bir deneyim sunmaya hazırlandığımızı vurgulamak gerek. Akademi hayalinin tohumları ise İSF tarihi kadar eskiye dayanıyor. İSF Stüdyoları, çok uzun yıllardır Türkiye’de animasyon sektörünün nabzını tutan, tarihine şahitlik eden bir firma olduğu için hem diğer stüdyolarla hem de akademiyle sıkı iletişim halinde. Kendi tecrübemiz, sektörün gündemi, akademinin gündemi yıllardır bizim önümüzde sağlam bir yol haritası oluşturuyordu. Bu birikimi kusursuza yakın bir müfredat ve öğretim sistemiyle hayata geçirme heyecanı içindeyiz. Tüm Türkiye’yi de bu hayale ortak ederek yol alıyoruz.