Ege Üniversitesinde yürütülen çalışmayla akciğer kanserini nefes yoluyla tespit eden biyomedikal sistem oluşturuldu. Böylece nefes testi ile kişinin hasta olup olmadığı çok daha önceden tespit edilebilecek.
Ege Üniversitesi (EÜ) önderliğinde yapılan bilimsel çalışmayla akciğer kanserini nefes yoluyla tespit edebilen biyomedikal cihaz geliştirildiği, cihazın ilk testlerde hastalığı yüzde 80 oranında belirleyebildiği belirtildi.
Ege Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, Ege Üniversitesi Solunum Hastalıkları Araştırma Merkezi bünyesinde, İzmir'deki diğer üniversitelerden de bilim insanlarının katılımıyla yürütülen Milli Biyomedikal Cihaz Projesi'nde başarılı sonuçlara ulaşıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Proje Koordinatörü EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Pelit, soluk havasında 3 bin 500'ün üzerinde bileşik bulunduğunu, uçucu örnek bileşiklerin metabolik reaksiyonlar sonucunda insan nefesine geçtiğini, hastalıklı ve sağlıklı insanların nefeslerindeki oranların da değişiklik gösterdiğini kaydetti.
Nefes testi ile hasta olup olmadığı tespit edilecek
Nefes yoluyla hastalık tespitinin çok eski tarihlere dayandığını ifade eden Pelit, şu bilgileri verdi:
- "MÖ 400'lü yıllarda hekimlerin öğrencilerine hastaların nefesini koklayarak teşhiste bulunmayı önerdiğini görüyoruz. Biz ise burada nefesin parmak izini çıkarıyoruz. Normalde yapılan çalışma hastadan biyopsi yoluyla doku alınmasına dayanıyor. Bu biyopsiyi sürekli alma şansınız yok. Hastalığı daha kötüleştirebiliyor ve bazı riskler taşıyor. Biz ise uçucu organik bileşiklere bakarak hasta mı değil mi diye bir ön tanı yapmak istiyoruz. Çünkü günümüzde yapılan bazı testler çok doğru sonuçlar veremeyebiliyor. Dolayısıyla biz nefes testi ile kişinin hasta olup olmadığını çok daha öncesinden tespit edebileceğiz."
Akciğer kanseri taramaları yapılabilir
Akciğer kanserinin çok geç teşhis edildiğini ve hastaların tedavi şansını yitirebildiğini bildiren Pelit, kullanılan cihazların ise yurt dışından yüksek maliyetlerle karşılanabildiğine işaret etti.
Pelit, örnek alma ve örnek toplama kısımlarının da çok maliyetli olduğuna değinerek, şunları söyledi:
- "Biz bu kısmı tamamen yerli olanaklarla yapıyoruz. TÜBİTAK destekli projemizle yaptığımız ilk uygulamaların sonuçları umut vaat edecek düzeyde. Akciğer kanseri olan ve olmayan kişilerin tespit edilmesi konusunda yüzde 80'e yakın bir oranda kişiye hastadır veya değildir diye ön tanı koyabiliyoruz. Çalışmamız tamamlandığında belki de toplumda bir tarama yaparak akciğer kanserini çok önceden, belirti vermeden teşhis etme şansımız olacak. Çalışmamız ürüne dönüşme aşamasına geldi. Bu ürünü ülke ekonomisine kazandırmak istiyoruz."
Başka projeler de var
EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tuncay Göksel da farklı bilim dallarının bir araya gelmesinin başarıyı da beraberinde getirdiğine dikkati çekerek, şu bilgileri aktardı:
- "Solunum hastalıkları ve akciğer kanserinin erken tanısında girişimsel olmayan tanı ve izlem biomarker geliştirmek üzereyiz. Bunun için özel cihazlar tasarladık. Solunum hastalıkları konusunda akıllı cihazlar üretmek için başka projelerimiz de var."
Rektör Budak ziyaret etti
Yeni cihaz konusunda çalışma yürüten akademisyenleri ziyaret eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da dünyada henüz araştırma düzeyinde olan bir yöntemin hayata geçirildiğini, kan ve doku örneği almadan kanser teşhisine imkan sağlanacağını, Kalkınma Bakanlığının projeyi desteklemesi konusunda girişimlerde bulunacaklarını ifade etti.