Türkiye'nin ilk yüz naklini yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, daha zor cerrahilerin yapılmasını teknolojiden destek alarak yapmaya çalıştıklarını belirterek, "Robot da bunlardan bir tanesi. Robotik mikrocerrahi, şu an örneklendirme aşamasında" dedi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı ana sponsorluğunda Antalya'da 45 ülkeden 600 mikrocerrahın katılımıyla düzenlenen "4. Asya Pasifik Rekonstrüktif Mikrocerrahi Kongresi" sunum ve konferanslarla devam ediyor.
Kongreye katılan Türkiye'de ilk yüz ve rahim naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, tıpta artık süpermikrocerrahinin konuşulduğuna dikkati çekerek, süpermikrocerrahinin küçük damarların dikilmesi olduğunu, Türkiye'de bunun yıllardır yapıldığını anlattı.
Karşılıklı bilgi alışverişi yapıldı
Kongrede öğrenilen yeni bilgiler olduğuna değinen Özkan, "Bizim de yaptığımız önemli işleri onlarla paylaştık. Karşılıklı bilgi alışverişi bu. Ana hedef gelecekte daha iyi şeyler yapılması. Kopan uzuvların yerine dikilmesi, tümör cerrahisi, fonksiyonel kayıpların yerine getirilmesi oldukça önemli" dedi.
Teknoloji ve yeni cihazları dünyayla birlikte kendilerinin de uygulamaya çalıştığını belirten Özkan, "Daha zor kopan uzuvların yerine dikilmesi, daha zor cerrahilerin yapılmasını teknolojiden destek alarak yapmaya çalışıyoruz. Robot da bunlardan bir tanesi. Robotik mikrocerrahi, şu an örneklendirme aşamasında ama bunların örneklerini biz kendi üniversitemizde yaptık. Dünyada da bunun örnekleri yapılıyor." diye konuştu.
Uzunyol: Amacımız iş kazalarının engellenmesi
Vakfın Yönetim Kurulu Başkanvekili Feridun Uzunyol ise 33 yıllık bir vakıf olduklarını, vakfın asıl amacının bütün iş yerlerindeki olabilecek iş kazasının engellenmesi için eğitici faaliyetlerde bulunmak olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye'de iş kazalarına bakıldığında uzuv kayıplı iş kazalarının sadece sanayinin içinde olmadığını dile getiren Uzunyol, "Kazanın en büyüğü trafikte, askeri çatışmaların olduğu sahalarda oluyor. Üçüncü boyutta sanayide oluyor. Vakfın öncelikli sırası sanayideki arkadaşlarımızın bu tür aktiviteleri öğrenerek, bunu engelleyecek faaliyetlerde bulunması. Mükemmel doktorlarımızın olduğunu bu kongrede gördük" dedi.
Mikrocerrahi olmaz olan her şeyi kolaylaştırıyor
Kongrenin Onursal Başkanı ve Vakfın Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Türker Özkan da şöyle konuştu:
- "Türkiye'deki ilk mikrocerrahi uygulamalarına başlayan ekipte yer alan üç kişiden biriyim. Türkiye'de ilk Pasteur Fransız Hastanesinde 1977-79 arasında bunlar başladı. Türkiye'de ilkler hep orada gerçekleşti. Dünyada bu işi yapan en seçkin ülkelerin başında geliyoruz. Son günlerde süpermikrocerrahi konuşuluyor. Mikrocerrahi, eskiden birkaç alandayken bugün mikrocerrahi tıpta cerrahın her alanına girdi. Organ nakillerinden tutun plastik cerraha, ortopediye, kadın doğuma, ürolojiye, beyin cerrahisine kadar. Bugün artık cerrahi varsa mikrocerrahi de orada vardır. Mikrocerrahi olmaz olan her şeyi kolaylaştırdı."