Yakalandığı Kovid-19'u zorlu bir sürecin ardından yenen Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu, yaşadıklarını şöyle anlattı: Ambulans çağırdık fakat evden ambulansa dahi gidemedim. Bir şekilde beni sedyeyle ambulansa götürüp acil servise yetiştirdiler. 'Nefes alamıyorum' diye çığlık atıyordum. Oksijen tüpüne bağladıklarında rahat nefes almaya başladım. Hareket etmemek için yemek yemekten dahi çekiniyordum neredeyse. Parmağımı kaldırsam, on ton yük taşımışım gibi ağır geliyordu.
Yakalandığı yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu, hastalık süresince yaşadıklarını anlattı.
Halsizlik, ayakta duramama ve güç kaybı belirtileri üzerine yaptırdığı Kovid-19 testi pozitif çıkan Kasapoğlu, bir süre evde tedavi gördü. Sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırılan Kasapoğlu, burada 12 günü yoğun bakımda olmak üzere 17 gün tedavi gördü.
İyileşmesinin ardından hastaneden taburcu edilen Kasapoğlu, evde de bir süre daha dinlendikten sonra sağlığına kavuştu. Kasapoğlu, Kovid-19 testinin pozitif çıkması üzerine evde kendini karantinaya aldığını ve verilen ilaçları kullanmaya başladığını söyledi.
Önceleri kendini iyi hissettiğini dile getiren Kasapoğlu, "Hastalığı geçirdiğimi düşünüyordum. Bazı semptomlar geçtiği için, beslenmeme dikkat ettiğimden ve bünyeme güvendiğimden tomografiye gitmedim ama yedinci gün akşamı bir rahatsızlık hissettim." dedi.
Gittiği hastanede çekilen tomografide çok ciddi hastalık emaresi görülmediği için tedavisine yine evinde devam ettiğini anlatan Kasapoğlu, şöyle devam etti:
- "O günün sabahı abdest almaya kalktım, alamadım, namazımı kılamadım. Gücüm tamamen gitti. Eşim Ayşe hanım ağabeyimi aradı. Ambulans çağırdık fakat evden ambulansa dahi gidemedim. Bir şekilde beni sedye ile ambulansa götürüp acil servise yetiştirdiler. 'Nefes alamıyorum.' diye çığlık atıyordum. Oksijen tüpüne bağladıklarında rahat nefes almaya başladım. Kovid-19 ile en ciddi yüzleşmem burada başladı."
Bu dönemde bilinç kaybı yaşadığını, gördüklerine anlam veremediğini belirten Kasapoğlu şöyle konuştu:
- "Kabuslar görmeye başladım. Oksijen tüpü olmadığında nefes alamayacağımı düşünüyordum. Devamında yedi gün uyuyamadım. Gözüm bir anlığına dalsa uyanamayacağım gibi endişelere kapıldım. Dünya ziynet dolu olsa, nefesi seçer diğerini atarsın."
Kasapoğlu, hareket etmekte çok zorlandığını vurgulayarak, "Hareket etmemek için yemek yemekten dahi çekiniyordum neredeyse. Parmağımı kaldırsam, on ton yük taşımışım gibi ağır geliyordu. Yemek istemiyorsun, içmek istemiyorsun, lavaboya çıkamıyorsun." diye konuştu.
Kovid-19'un, ne ile karşı karşıya olunduğu tam olarak bilinmediğinden psikolojik çöküntü yaşattığına işaret eden Kasapoğlu, "Bir dostun, arkadaşın ismini duyduğumda ağlamaya başlıyordum. Eşim beni çok iyi analiz ettiği için en ufak bir şey olduğunda beni o duygusal çöküntü içinden çıkarttı. Bu süreçte tedavi olduğum hastanenin Genel Müdürü Dr. Hakan Özcan'a, Dr. Şevket Özkaya'ya, Dr. Adem Dirican'a, personele ve özellikle eşim Ayşe hanım ile arayan tüm dostlarıma şükranlarımı sunuyorum." dedi.
Kasapoğlu, koronavirüsün kesinlikle basite almaması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
- "Ben, 'Bana gelse ayakta atlatırım.' diyordum ama en zor anını gördüm. Lütfen herkes dikkate alsın. Temizlik, mesafe, maske şiddetle önemli. Sağlık Bakanlığımızın tavsiyelerine herkes uysun, önerilen koruyucu ilaçlar çok önemli. Lütfen aşıyı herkes olsun. Herkes tedbirlere uysun ve kimse, kimseye bulaştırma vebaline girmesin. Bana da birinden bulaştı mutlaka, art niyetli olmasa da. Ben de bir başkasına sebep olurum diye o kadar korkuyorum ki. Benim çektiğim ızdırabı bulaştırdığım kişi de çekerse ne olur. Vefatına neden olursam ne olur. Hiç kimseyi Rabbim koronavirüs illetiyle sınayıp ağır bir imtihana tabi tutmasın."