Hastaneye gideceklere 'randevu' uyarısı: Tüm hekimlerimiz MHRS ile hasta kabul ediyorlar

Türkiye'nin yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele sürecinde hastanelerde yaşanabilecek yoğunluğun önüne geçmek için, hastaneye gideceklerin randevusuz gelmemeleri uyarısında bulunuldu.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektör Yardımcısı ve Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Gerek, 1 Haziran itibarıyla başlayan yeni normalleşme süreciyle birlikte hastanelerde poliklinik başvurularının da artmaya başladığını belirtti.

Sağlık Bakanlığına bağlı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına muayene randevu hizmeti sunan Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ALO 182 üzerinden alınacak randevu ile vatandaşların hastaneye gelmeleri gerektiğini ifade eden Gerek, "Hastaları bu şekilde kabul edebiliyoruz. Acil hastaların ya da herhangi bir komplikasyonla karşılaşmış hastaların ise 24 saat süreyle başvurma hakları var." dedi.

MHRS üzerinden alınan poliklinik randevularında da yoğunluk yaşanmaya başladığını aktaran Prof. Dr. Gerek, şöyle konuştu:

"Öğretim üyelerimiz dahil olmak üzere tüm hekimlerimiz MHRS ile hasta kabul ediyorlar. Hastalardan isteğimiz, lütfen randevu saatlerine özen göstersinler. Biz hastane içerisinde ortalama 30 dakikada bir hasta kabul ediyoruz. Hastaların temiz bir ortamda muayene olmaları için, ortamdaki aletler dezenfeksiyon işlemi yapıldıktan sonra hasta kabülü yapılıyor. Muayene için gerekli tetkikleri yapıldıktan sonra, oda boşaltılıp havalandırılıktan sonra bir sonraki hasta kabulü sağlanıyor."

Prof. Dr. Gerek, koronavirüs salgını nedeniyle hastaneye başvurmakta çekinenlere ise şu uyarıda bulundu:

"Güven duygusu içerisinde gelebilirler. Her ne kadar pandemi hastanesi olsak da hasta sayımız eskisi gibi değil. Güven içerisinde bize başvurabilirler. Yeter ki maskelerini takıp gelsinler. Bekleme salonlarında da fiziki mesafe kurallarına uysunlar. Biz buna uygun tedbirleri aldık. Gelen hastalarımız da buna özen göstermeliler."

"Tat ve koku kaybı, boğazda şişlik belirtisi de Kovid-19 test kriterlerinden"

Boğazda şişlik, ağrı, tat ve koku kaybı belirtilerine sahip olan hastalara Kovid-19 testi yapılması konusuna değinen Gerek, bu konuda bir tedirginlik yaşanmaması gerektiğini söyledi.

Kovid-19 enfekiyonuna yakalanan hastalarda yüksek ateş, solunum güçlüğü, baş ağrısı ve yoğun öksürük gibi yakınmaların söz konusu olduğunu ifade eden Gerek, şöyle devam etti:

"Sağlık Bakanlığımızın son dönemdeki hastalardan elde ettiği bilgiler ve bulgular ışığında yüksek ateş, solunum güçlüğü ve öksürük yakınmaları dışındaki bulguların da önemsenmesi gerektiği belirtiliyor. Hastalarda bazı semptomların şiddetinin de azaldığını görüyoruz. Özellikle kendisinin Kovid olduğunun farkında olmayan, bu virüsü yayan kişilerdeki daha hafif bulgulara dayanarak bu kişilerin bulunması ve ayıklanması noktasında test kriterleri genişletildi. Hafif bir tat bozukluğu, kas eklem ağrısı da, farkında olmadan Kovid enfeksiyonunu geçiren kişilerin başkalarına bu hastalığı bulaştırması noktasında, bu tür bir ayrımın, değerlendirmenin yapılması açısından çok yerinde bir karardır. Hastanede Kovid polikliniklerine başvurmasında fayda var."

"Alerjik belirtiler Kovid-19 ile karıştırılmamalı"

Kovid-19 pozitif olan bir hasta tespit edildiğinde çevresinin de değerlendirildiğine işaret eden Gerek, bu şekilde toplumda ne kadar hasta izole edilerse bulaşın da o kadar azalacağını vurguladı.

Bazı alerjik belirtilerin Kovid-19 belirtileri ile karıştırıldığına dikkati çeken Gerek, "Alerjik hastalıklar kronik hastalıklar. Mevsim itibarıyla, bu dönemde daha yoğun olarak görüyoruz. Özellikle hapşırma, gözlerde sulanma, burun kaşıntısı, ellerde ve vücutta kabarma gibi yakınmaların ön planda olduğu alerjik bulgularla burun tıkanıklığına bağlı koku alma ve öksürüğü karıştırmamak gerekiyor" dedi.

Alerjik hastaların, kendi semptomlarını çok iyi bildiğini aktaran Gerek, "Bu semptomlara benzeyen ama önceki yıllardan farklı bir durum söz konusuysa Kovid şüphesiyle hastaneye başvurmalarında fayda var. Buna bir alerji deyip geçmemek gerekiyor" diye konuştu.