İsmail Kandemir
Danıştay’a başvurarak Ayasofya’nın ibadete açılması için tam 26 yıl önce hukuki süreci başlatan ve Ayasofya'nın ibadete açılmasında büyük rol sahibi olan 75 yaşındaki İsmail Kandemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özel davetlisi olarak bugün kılınacak cuma namazında Erdoğan ile birlikte yan yana saf tutacak. Bu davet nedeniyle çok mutlu olduğunu ifade eden Kandemir, bundan sonraki gayesinin Fatih Sultan Mehmed’in eserlerinin aslına rücu etmesi için çalışmak olduğunu da belirtti.
İstanbul’daki Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesi için 26 yıl önce başlattığı mücadeleyi kazanarak Ayasofya’nın ibadete açılmasının önünü açan Bursalı matematik öğretmeni İsmail Kandemir’i Cumhurbaşkanı Erdoğan unutmadı. Cumhurbaşkanı’nın özel davetlisi olarak yarın İstanbul’a çağrılan Kandemir, Cuma namazında Erdoğan ile birlikte yan yana saf tutacak.
Davet beni çok mutlu etti
Davet beni çok mutlu etti
- Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından özel davetiye gönderilen İsmail Kandemir korona testini yaptırdı. Yarın Cuma namazında İstanbul Ayasofya Camii’nde Çumhurbaşkanı’nın yanında olacağını belirten Kandemir çok mutlu olduğunu bundan sonraki gayesinin Fatih Sultan Mehmed’in eserlerinin aslına rücu etmesi için çalışmak olduğunu söyledi.
26 yıllık hukuk savaşı verdi
26 yıllık hukuk savaşı verdi
Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesi için Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı’ndan gerekli evrakı alıp, 15 yıl önce mahkemeye sunan Kandemir, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği’ni kurarak, Ayasofya için ilk kez 2005’te Danıştay’da dava açtı. Kandemir, açtığı davada, Ayasofya’nın camiden müzeye çevrilmesine ilişkin 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istedi. Ancak o dönemde talep reddedildi. Kandemir, kurduğu resmi dernek çerçevesinde adli süreci sürdürdü.
Kandemir, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği üzerinden, Ayasofya’nın camiden müzeye çevrilmesine ilişkin 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle 2016’da yeniden Danıştay’da dava açtı. Dernek, kararda bulunan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ait imzanın sahte olduğunu ileri sürdü. Danıştay 10’uncu Dairesi’nde, geçen hafta 2 Temmuz’da görülen duruşmada, kararın 15 gün içinde açıklanması kararlaştırıldı. Bugün kararını açıklayan Danıştay 10’uncu Dairesi, Ayasofya’yı müze yapan 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal ederek, ibadete açılması önündeki engeli kaldırdı.
Daha önce Yeni Şafak'a konuşmuştu
Daha önce Yeni Şafak'a konuşmuştu
- Ayasofya'nın Danıştay kararının beklendiği dönemde gazetemize özel açıklamalarda bulunan Kandemir Ayasofya'nın kendisi için bir Kızılelma olduğunu ifade şu açıklamalarda bulunmuştu:
- “Ayasofya benim Kızılelmam. Gençlik yıllarımda gidip gizli gizli namaz kılardım. Artık 75 yaşındayım. Şimdi sıhhat meselesi, eskisi kadar ziyaret edemiyorum ama şu an birisi haydi kalk seni Ayasofya’ya götüreyim dese, abdestimi alır yola düşerim. Bir anne çocuğunun yüzüne bakarken ne hissederse, hissettikleri nasıl tarifsizse, Ayasofya konusunda benim hislerim de tarifsiz, bunu anlatamam” dedi.
- BU SAÇMALIK SON BULMALI
- Daha henüz 20’li yaşlardayken Ayasofya’ya her gidişinde tarifsiz bir mutluluk yaşadığını ifade eden Kandemir, “Orası benim için bir ideal, bir hedefti. Daha sonraki süreçte Ayasofya’da namaz kılmak için girişimlerde bulundum. İlk olarak Bakanlar Kurulu kararının iptalini istedim. Mahkeme 1985 yılında ‘müze oldu’ şeklinde karar verdi. Bu karar bana çok saçma geldi. Ben 1934 kararını gündeme getiriyorum. Onlar ‘1985’te müze oldu’ diyordu” ifadelerini kullandı.
#İsmail Kandemir
#Ayasofya
#Recep Tayyip Erdoğan