Ankara İskitler’de bulunan bit pazarında din hayat ve kültüre dair eşyalar ararken 1978 yılına ait iki tane ‘Hac Günlüğü’ bulan Fatih Ketancı, uzun yıllardır topladığı tüm envanterleri yakın bir zamanda herkesin erişimine açmayı planlıyor.@HacHatirasi ile ülkemize ait hac geleneklerini ortaya çıkarmayı hedefleyen Ketancı, adeta bir dedektif gibi geçmişten günümüze hac yolculuklarının izini sürüyor.
Çocukluğundan beri bir şeyler toplamaktan hoşlanan Fatih Ketancı, hayatının son 15 yılında ise resim ve yazı biriktirmeye merak salmış. Özellikle beş yıldır ise daha spesifik bir alanda uzmanlaşıyor. Ağırlıklı olarak Hz. Ali cenkleri, taş baskı dini resimler, 1928-1960 yılları arasına ait dini içerikli matbu levha ve kitapları özellikle arayıp bulan Ketancı, ayrıca Milli Görüş’ün ilk üç partisine ait evrak ve objeleri de topluyorum. İlgilendiği alanında odağında daha çok dini hayat ve kültür olduğunu belirten Ketancı ile yakın bir zamanda eline geçen 1978 yılına ait Hac Günlüğü’nü konuştuk
HAC HATIRALARINA SAHİP ÇIKABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNDÜM
2014 yılında hacca gitmek nasip olmuştu. Orada hayatınızın en özel zamanlarını geçiriyorsunuz ama benimki 12 günlük kısa bir yolculuktu, tekrar geri dönebilme umuduyla geldim. 3 yıl kadar önce, bit pazarlarında sık sık Mekke-Medine resimleriyle karşılaşmaya başlayınca, tekrar gitmek mümkün olmasa bile en azından oradan gelen hac hatıralarına sahip çıkabileceğimizi düşündüm ve o zamandan bu yana hac, hac yolculuğu ve kutsal topraklar üzerine ne bulursam topluyorum.
Topladıklarımı 4 kategoriye ayırıyorum. Birincisi hac hatıraları. En eskisi 19. yüzyıldan kalma Çin’de üretilmiş mavi-beyaz zemzem şişesinden 20. yüzyıl başlarına tarihlenen teneke zemzem mataralarına, üstünde Mekke-Medine isimleri damgalanmış gümüş tel yüzüklerden Pakistan-Hindistan işi aynalı-resimli sürmedanlara, kıble pusulalarından imamesindeki mercekten Kabe resmi gördüğünüz tesbihlere irili ufaklı pek çok farklı obje var.
- ESKİDEN HACCA GİTMEK ÇOK MEŞAKKATLİYDİ
- İkincisi hac vekaletnameleri. Eskiden hacca gitmek çok meşakkatli bir ibadet olduğu için Hacca gidenler veya bir başkası adına vekaleten gidenler, hac ibadetini eksiksiz tamamladıklarını kanıtlamak için hac vekaletnamelerini kullanırmış. Topladıklarımın tamamı 1910-1970 yılları arasında kullanılmış matbu vekaletnameler. Üçüncüsü fotoğraf, kartpostal, tablo, mektup, kitap ve matbu evraklar. 1960’lardan kalma bir fotoğraf albümü dışında farklı dönemlere ait çok sayıda kartpostal, fotoğraf ve tabloya ulaştım. Ayrıca 1960’lardan itibaren tur firmalarına ait broşürleri, delil kartvizitlerini, kafile yaka kartlarını topluyorum.
DİJİTAL OLARAK DA BİRİKTİRİYORUM
Sonuncu kategori nevzuhur adetlere ilişkin… Bunların bir kısmını dijital olarak biriktiriyorum. “Ünlü konuklar” eşliğinde yapılacak umre turlarına ait reklam görselleri, Kabeli selfieler, eş-dost ismi yazıp Kabe önünde fotoğraflanan dua kartları, buzdolabı magnetleri, Zamzam Tower görselli objeler, Kabeli telefon kılıfları…
Hafta sonları Ankara İskitler’de bit pazarı kuruluyor. Ben de mümkün mertebe her hafta gitmeye çalışıyorum. Geçtiğimiz cumartesi günü bir ağabeyimle beraber gittik. Dolaşırken yaygının birinin üzerinde altı tane fotoğraf albümü gördüm. Albümlerden birinin kenarından Kabe resmi dışarıya çıkmış. Resmin olduğu albümü alıp incelemeye çalışırken yanımda duran birisi biraz da tersleyerek bütün albümleri aldığını söyledi.
BU KADAR DETAYLI BİR ANLATIMLA İLK DEFA KARŞILAŞTIM
Albümlerin sahibi Cemalettin Erdoğan Arıduru ve eşi Kezban Arıduru 1978 yılında hacca gitmiş. Cemalettin amca emekli bankacıymış. Karayoluyla hacca gideceklerine dair verdikleri dilekçeden itibaren tüm gelişmeleri günü gününe not almış.
Düşünün, Cemalettin amca Suudi Arabistan’ın orta bölgesinde yetişen kayalık çiçeklerinin Latince isimlerini bile not etmiş.
CEMALETTİN AMCA HİÇBİR OLUMSUZLUKTAN BAHSETMİYOR
Karayoluyla hac günümüz yolculuklarına göre epey meşakkatliydi. Fakat Cemalettin amca neredeyse hiçbir olumsuzluktan bahsetmiyor. Onca meşakkati büyük bir teslimiyetle karşıladığını anlıyorsunuz. Çok güzel bir hali varmış. Albümlere ulaşmak çok hoş oldu fakat daha kıymetlisi Cemalettin amca gibi güzel ve sıra dışı bir insandan haberdar olmamızdır. Kendisi 2016 yılında eşi Kezban teyze ise 2019 yılında vefat etmiş. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
ÜLKEMİZİN HAC GELENEKLERİNİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ
Kısa süre önce sosyal medyada @HacHatirasi diye bir hesap oluşturmuştum. Hac yolculuklarına ilişkin hatıraları, ayrıca kendi koleksiyonumda ve dünyanın farklı ülkelerindeki etnografya müze koleksiyonlarında yer alan objeleri paylaşmayı amaçlıyordum. Cemalettin amcanın albümlerinden çeşitli görselleri kişisel hesabımda paylaşınca birçok kişi kendi ailesine ait günlüklerden, anılardan bahsetti. @HacHatirasi’nın, bütün bunları paylaşacağımız, ülkemize ait hac geleneklerini ortaya çıkaracağımız bir platforma dönüşmesini murat ediyorum. Yakında ilk paylaşımlarımıza başlayacağız inşallah. Cemalettin amcanın günlükleriyle… Ayrıca, nasip olursa birkaç yıl içerisinde bir sergi açmayı planlıyoruz.