Doç. Dr. İshak Özel Tekin, Türk toplumunun genetik özelliğiyle aşılanmaya birçok ülkeden daha hazır olduğunu söyleyerek, "Biz toplum olarak Orta Asya'dan başlayan süreç içerisinde ve özellikle Osmanlı döneminde Anadolu topraklarında aşıyla erken tanışmış bir toplumuz. Daha sonraki modern dünyada da özellikle çok değerli üretilen aşılarımızla, aşılama kampanyalarımızla ve verem savaş derneklerimizle biz bu konuda hazırlığını yapmış ve belki de dünya üzerinde aşı konusunda en uyumlu toplumuz" dedi.
Bağışıklık sistemi alanında araştırmalar yapan İmmünoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İshak Özel Tekin, koronavirüs salgınından kurtulmanın tek çaresinin aşı olduğunu, artık herkesin anladığını söyledi. Zaman zaman aşı konusunda tereddütlerin oluştuğunu ifade eden Doç. Dr. Tekin, meslektaşlarının da kendilerini arayarak aşı konusundaki görüşlerini sorduğunu anlattı. Aşıyla ilgili bir tereddüdünün bulunmadığını belirten Doç. Dr. Tekin, "Çin'den gelen aşının uygulanmasında da bir tereddüt yok. İnaktif bir aşı bu. Aslında söz konusu komplo teorileri de bizi gerçekten şaşırtıyor. Çünkü ülke olarak biz komplo teorilerini ithal eden bir ülkeyiz. Aşılama konusunda da çok ciddi deneyimlerimiz var. 1700'lü yıllarda çiçek aşısını yapan bir toplumuz biz ve kuduz aşısını dünyada ikinci kez yapan ülkeyiz Fransa'dan sonra" dedi.
Doç. Dr. Tekin, Osmanlı dönemine dayanan çalışmalara bakıldığında Türklerin aşıyla erken tanışan bir toplum olduğunu söyledi. Aşılanmaya, genetik olarak birçok ülkeden daha hazır olduklarını anlatan Doç. Dr. Tekin, şöyle konuştu:
- "Epigenetik bir hazırlığımız var bizim aşıya karşı. Biz toplum olarak daha Orta Asya'dan başlayan süreç içerisinde ve özellikle Osmanlı döneminde Anadolu topraklarında aşıyla erken tanışmış bir toplumuz. Daha sonraki modern dünyada da özellikle çok değerli üretilen aşılarımızla ve aşılama kampanyalarımızla, verem savaş derneklerimizle biz bu konuda hazırlığını yapmış ve belki de dünya üzerinde aşı konusunda en uyumlu toplumuz biz. Biz bu konuda epigenetik özelliğimizi korumamız gerekiyor bu pandemi döneminde de. Elbette kafamızda soru işaretleri olabilir. Ama söz konusu şu an yapılacak aşımız geleneksel yönetmelerle üretilen inaktif bir aşıdır ve çok basit ilaçlarda bile yan etki gösterebilecek etkileri düşünmediğimiz, sadece lokal ağrı, belki yorgunluk, ateş gibi hafif yan etkilerle kendini gösterebilecek bir aşı. O nedenle güvenle bizi koruyabileceğine inancımız tam."
Kendisinin de aşı olacağını ve çevresindeki herkesi de aşı olmaya davet edeceğini söyleyen Doç. Dr. Tekin, "Pandemi dönemlerinde aşılanmayla toplumsal bağışıklılığa ulaşmak hedefleniyor. Çünkü popülasyonun yüzde 60'ından fazlası aşılandığı zaman tekrar benim hasta olma şansım azalacak. O yüzden tereddütsüz aşı yaptırmak gerekiyor. Güzel bir gelişme. Ülkemizde de artık aşılama çalışmaları var. Bu aşı platformları bu pandemiyle ilgili problem bitmiş bile olsa ülkemizin bundan sonraki pandemilere çok daha hızlı yanıt verebileceği ortamı hazırlamış durumda. Ben hepimiz aşılanalım ve bu illetten kurtulalım diyorum" diye konuştu.