Gençler, üniversitelerde kurulan LGBT kulüpleri tarafından kuşatmaya alındı. Hem devlet hem özel üniversitelerde kurulan ve LGBT dernekleri tarafından fonlanan kulüpler öğrencilere, “akışkan kimliklerimiz” ve “üçüncü bir cinsiyet” adı altında LGBT’yi özendiren, üçüncü cinsiyete sürükleyen etkinlikler ve atölyeler düzenliyor.
Küresel bir çeteye dönüşen LGBT lobisi, üniversiteleri de kuşatma altına aldı. İstanbul’dan İzmir’e Aydın’dan Ankara’ya kadar birçok devlet ve özel üniversitede ‘kulüp’, ‘topluluk’, ‘dayanışma’ adı altında LGBT propagandası yapılıyor. Yasağa takılmamak için üniversite yönetimlerine yapılan resmi başvurularda “Düşünce Kulübü”, “Fikir Platformu” gibi adlar kullanan LGBT’liler, gerçekte ise içinde ‘LGBT’, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ gibi ifadeler geçen kulüplerle faaliyet yürütüyor.
ONLARCA KULÜP KURULMUŞ
Türkiye’nin dört bir yanında bu hilelerle kurulmuş onlarca kulüp bulunuyor. Bu topluluklar ve kulüpler ağırlıklı olarak büyük şehirlerin üniversitelerinde bulunuyor. İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu, Başkent Üniversitesi Özgür Fikirler Topluluğu, Bilkent Üniversitesi Renkli Düşün Kulübü, Galatasaray Üniversitesi Kuir Çalışmalar Topluluğu, Bilgi Üniversitesi Gökkuşağı Kulübü, Boğaziçi LGBT Çalışmaları Kulübü, ODTÜ LGBT Dayanışması, Marmara LGBT Dayanışması, Koç LGBT Kuir Kulübü, Yıldız Teknik LGBT Topluluğu, Özyeğin Üniversitesi LGBT Kulübü, İzmir Ekonomi Üniversitesi Kuir - Feminist Öğrenci Kulübü üniversitelerde bulunan LGBT kulüplerinden sadece bazıları.
AKADEMİSYENLER DESTEK VERİYOR
Türkiye’nin neredeyse her üniversitesinde açılan ve LGBT dernekleri tarafından fonlanan kulüpler öğrencilere, “akışkan kimliklerimiz” ve “üçüncü bir cinsiyet” adı altında LGBT’yi özendiren, üçüncü cinsiyete sürükleyen etkinlikler ve atölyeler düzenliyor. Üniversitelerde LGBT destekçisi kulüpler farklı isimlerle açılıyor. Rektörün onayından geçen kulüpler, farklı isimlerle LGBT propagandası yapıyor. Açılan kulüpleri üniversite bünyesinde çalışan öğretim görevlileri destekliyor. Konferanslar, atölye çalışmaları adı altında etkinlikler düzenleyen kulüpler, ayrıca 2 bin 500 ila 3 bin TL arasında burs veriyor. Ayrıca küresel LGBT STK’ları tarafından düzenlenen etkinliklere katılım için ücretsiz yurt dışı ve yurt içi seyahatler gerçekleştiriliyor.
İÇERİDE OTORİTER BİR SİSTEM VAR
Üniversitesindeki LGBT kulüplerine katılıp içeride sıkıntılı günler yaşadığını söyşeyen bir üniversite öğrencisi, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Biz ilk başta kulüple çok iyi anlaşmıştık, bize her imkanı sunuyorlardı, onlarla arkadaştık. Kulüpte görev almaya başladığımızda arka planda şiddetli bir baskının olduğunu gördüm. O kadar fazlaydı ki psikolojimiz bozuldu. Otoriter bir sistem var. Buraların tuzağına düştükten sonra kurtulmak çok zor oluyor, tehditlere maruz kalıyoruz.”
Büyük miting yarın
- Yaklaşık 150 sivil toplum kuruluşunun katılacağı "Aileni ve neslini koru, sapkınlığa dur de!" mitingi, yarın saat 15.00'da Saraçhane'de başlayacak. Akademisyen, doktor ve yazarların konuşmalarıyla başlayacak olan miting Saraçhane’den Beyazıt Meydanı'na yürüyüşle devam edecek. Etkinlik, Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican’ın açıklamalarıyla sona erecek.
Küresel LGBT dernekleri fonluyor
- Yarın İstanbul Saraçhane’de düzenlenecek LGBT karşıtı yürüyüşünü organize eden Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’na destek veren İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Akın, üniversitelerde kurulan kulüplerin LGBT fonları tarafından planlandığını söyledi. Akın şunları kaydetti: “Kulüplerin konferansları, atölyeleri büyük bir titizlikle hazırlanıyor. Katılım sağlayacak öğrencilerin aile yapılarına kadar araştırıyorlar. Birkaç öğrencinin birleşerek kulüp kurduğu masum bir yapı değil. Lobilerin desteğinde her programın detaylıca planlandığı, konuşmacıların titizlikle belirlendiği bir üniversite kulüpleridir. Çocuklara ciddi oranda maddi açıdan destek veriliyor. Büyük firmalar ve markalar tarafından fonlandıkları için sundukları imkanlar çok geniş. Sadece üniversitelerde değil şu an liselerde de öğretmenlerin desteğinde öğrenciler örgütleşiyor. Önce empoze edip bozuyorlar sonra maşa olarak kullanıyorlar. Öğrencileri bozan eğitimciler tespit edilmeli.”