Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı’nda Gazze’de yaşananlara ilişkin beyanda bulunacak. Davaya 52 ülke ve 3 birlik katılacak. Davanın ikinci evresine geçildiğini söyleyen Ankara 2 No’lu Baro Başkanı Eyüphan Korkmaz “Delil olarak sunulan dosyalar içerisinde Türkiye basın ve yayın kuruluşlarının çektiği fotoğraf ve videolar var” dedi.
Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD), İsrail’in işgal altında tuttuğu Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin duruşmada 26 Şubat’ta beyanda bulunacak. Davaya 52 ülke ve 3 birlik katılacak. Yeni Şafak’a konuşan Ankara 2 No’lu Baro Başkanı Eyüphan Korkmaz davanın ikinci evresine geçildiğini söyledi. Korkmaz, “Delil olarak sunulan dosyalar içerisinde Türkiye basın ve yayın kuruluşlarının çektiği fotoğraf ve videolar var. Delillerin sahibi olmamız hasebiyle ayrı bir söz hakkı pozisyonumuz oluştu” dedi.
DAVADA İKİNCİ EVRE BAŞLADI
Davada ikinci evrenin başladığını belirten Korkmaz, “Deliller sunuldu. Beyanat için çağrılan devletler de bu noktada devreye giriyor. Örneğin sunulan deliller arasında yoğunlukla Türkiye’deki basın ve yayın kuruluşlarının çektiği fotoğraf ve videolar bulunuyor. Bu belgeler kanıt dosyası olarak sunuldu. Türkiye’nin yanı sıra davaya müdahil olan İspanya, Belçika gibi ülkeler de ellerindeki deliller doğrultusunda beyanat verecek” diye konuştu.
DİNLER ARASI HUSUMET OLMADIĞI GÖSTERİLECEK
Beyan alınma talebiyle davanın dinler arası bir husumet kaynaklı açılmadığını göstereceğini söyleyen Korkmaz, “Başından bu yana davacı sıfatı ile Güney Afrika Cumhuriyeti gözüküyordu. Ancak Güney Afrika’nın yanında müdahil konumda olan diğer bazı Müslüman ülkeler de vardı. Türkiye, Malezya, Pakistan, Mısır, Tunus, Fas, BAE gibi ülkeler sürece dâhil oldu” diye söyledi.
SÜREÇ GENİŞ BİR HALKAYA YAYILIYOR
Sürecin artık daha geniş bir halkaya yayıldığını söyleyen Korkmaz, “Yargılama neticesinde icra edilebilir bir karar çıkmasını temenni ediyoruz. Giden canlar tabi ki geri getirilemez ama insanlık adına önemli bir adım olur. İsrail’in Gazze halkına yönelik soykırımda bulunduğunu tüm dünya görmüş olacak. Bunun hukuk nezdinde de deklare olması insanlık adına, adalet adına bir umut olacak” ifadelerini kullandı.