Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin’e operasyon hazırlığına ilişkin, “TSK, en kısa sürede Afrin ve Münbiç meselesini halledecektir. Hazırlıklarımız tamamlandı harekat her an başlayabilir” dedi ve ekledi: Affedersin kıçı kirli bazıları, Suriye’de kalkıp bize tehdit sallıyor. Topunuz gelin tepenize ineceğiz.
Kazan Soda Elektrik Üretim Tesisi açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’nin Suriye’de terör ordusu kurma girişimine sert tepki gösterdi ve Afrin’e harekat hazırlıklarının tamamlandığını söyledi:
Ne yaparlarsa yapsınlar bizi engelleyemeyecekler. Bazıları ‘Türkiye de artık yerini, konumunu bilsin’ diye akıl veriyor. Tamam da biz Türkiye’yiz, biz sıradan bir çadır devleti değiliz. Bu millet küllerinden doğdu. Bazıları Suriye’de kalkıp bize sınırda tehdit sallıyor. Oradan bize tehdit sallamak suretiyle Türkiye’yi kendi kabuğuna çekmek istiyor. Kusura bakmasınlar, PYD imiş, öbür tarafta YPG imiş öbür tarafta DEAŞ’mış, topunuz gelin, ne olursanız olun tepenize ineceğiz. Bunun başka çaresi yok.
Şu anda zaten obüslerle vuruyoruz, vurmaya da devam edeceğiz. Kabuğumuza çekilip de sizin vurmanızı mı bekleyeceğiz? Biz bu terör örgütlerinin ortadan kalkması tavsiyesini kendilerine yaptık. Eğer biz stratejik, model ortaksak bu işi bizimle yapmak durumundasınız. Ondan sonra dünyaya biz teröre karşıyız yalanını söyleyemezsiniz. Zira bir terör örgütü bir başka terör örgütüyle yok edilemez. Bizim dediğimiz noktaya da gelecekler. Biz kendi kararımızı verdik, veriyoruz, şu anda da operasyonlar zaten devam ediyor.
Müttefikimiz dediğimiz bir ülke tüm itirazlarımıza, tüm ikazlarımıza, tüm iyi niyetli telkinlerimize rağmen sınırlarımız boyunca bir terör ordusu kurmakta ısrar ediyor. Türkiye sınırı boyunca kurulacak bir terör yapılanmasının Türkiye’den başka bir hedefi olamaz. Amerika’nın artık kelime oyunlarından vazgeçerek niyetini açıkça ifade etmesinden memnuniyet duyarız. Çünkü bizim için ağızdan çıkan söz önemlidir.
Eğer bir ülkenin başındaki kişi, yetkilileri, sorumluları, bize terör örgütleriyle beraber mücadele edeceğimizi söylüyorsa, hassasiyetlerimizin gözetileceğini ifade ediyorsa bu bizim için anlamlı bir sözdür. Aksi ortaya çıkana kadar da biz bu söze değer verir, bağlı kalırız. Şimdi artık Amerika, ülkemiz sınırları boyunca bir terör ordusunu kurduğunu ikrar etmiştir. Bize düşen de bu terör ordusunu daha doğmadan boğmaktır.
Orada 30 bin kişilik bir terör örgütü kurmuş. Onlara şu an itibarıyla 4 bin 800 TIR dolusu silah göndermiş. Ne gönderirsen gönder. O 30 bin kişilik kurduğun ordu, orada seni tam anlamıyla temsil edemeyecek ve stratejik ortağının karşısında da kusura bakma rezil rüsva olacaksın. Türk Silahlı Kuvvetleri, en kısa sürede Afrin ve Münbiç meselesini Allah’ın izniyle halledecek. Hazırlıklar tamamlandı ve harekat her an başlayabilir. Ardından da sıra diğer bölgelere gelecek. Sınırlarımız boyunca değil 30 bin, tek bir terörist dahi bırakmayana kadar bu operasyonlar sürecektir.
İki gün sonra başları dara düştüğünde oradaki Amerikan askerlerine ilk silah doğrultacakların “bu 30 bin kişilik teröristler” olacağına işaret eden Erdoğan, “Ama o zaman iş işten geçmiş olacak. İşlerine gelmediğinde onları şantaj malzemesi olarak kullanmaya başlayacak olan da yine bu teröristlerdir. Çünkü bunların karakteri böyledir. Bunlar kendi yaşadıkları coğrafyadaki insanlara acımayan, varlıklarını kan dökücülüklerine borçlu olan gözü dönmüş bir katiller güruhundan ibarettir. Eğer Amerika bu vahşi canilerle kendisine bir gelecek kurmak istiyorsa ne diyelim? Keyfi bilir. Ama biz buna izin vermeyeceğiz” dedi. Türkiye’nin milli bekasını tehdit edecek bir oluşuma asla müsaade etmeyeceğine vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Nasıl Fırat Kalkanı Harekatı’nda oyunu bozmuşsak diğer bölgelerde de ülkemize kurulan tezgahı darmadağın edeceğiz. Allah büyük. Gün doğmadan neler doğar? Hep birlikte bakıp göreceğiz.”
- Bayraklarınızı biz teslim etmeyelim
- Erdoğan, Türkiye’nin tüm müttefiklerine, dostlarına, “Teröristlerle aramızda durmayın, katil sürüleriyle aramıza girmeyin. Aksi takdirde ortaya çıkabilecek istenmeyen hadiselerden biz sorumlu olmayız. Terör örgütünün üslerindeki bayraklarınızı kendiniz indirin ki o bayrakları biz size teslim etmek zorunda kalmayalım. Teröristlerin üniformalarındaki işaretlerinizi söküp alın ki teröristlerle birlikte olanları da toprağa gömmek mecburiyetinde biz kalmayalım” dediğini ve diyeceğini belirtti.
Erdoğan, “Amerikalıların sırtını sıvazladıkları teröristleri tanımadıkları anlaşılıyor. Kendilerine söyledim, ‘Bak yanlış yapıyorsunuz, bu adamların biz cinsini cibilliyetini iyi biliriz. Eğer biz stratejik ortağınız isek bize güvenin. Eğer Münbiç’e, Rakka’ya ordu gönderilecekse biz bir tugay da göndeririz iki tugay da göndeririz. Siz bizimle hareket edin, yanlış yapıyorsunuz.’ ‘Bizim generallerimiz bize böyle söyledi’ dediler. Ben de kendilerine dedim ki, ‘Sizin generalleriniz yanlış anlatıyor, benim generallerim doğru anlatıyor. Burada yanlış yapıyorsunuz, yanlış yola gidiyorsunuz, bizi anlayacaksınız ama iş işten geçmiş olacaktır.’ Ve nitekim öyle oldu. Biz onları çok iyi tanıyoruz. Biz bunların nasıl kalleş, nasıl ikiyüzlü olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu ordunun adı kalleşler ordusudur, bu böyle bilinsin” dedi.
- Bu bizim için bir varoluş meselesi
- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin kurmayı planladığını PKK ordusunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Kanada’da da açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “ABD Başkanı Trump, YPG’ye PYD’ye silah vermeyeceğini altını çizerek söylemiştir. Fakat Amerika içinden yönetimden, değişik kesimlerden Pentagon’dan farklı ifadeler geliyor. Amerika’nın tarafını belli etmesi gerekiyor” dedi. Çavuşoğlu şunları kaydetti: “Her şeyden önce koalisyon adına açıklama yapamaz. Çünkü bizde koalisyonun içindeyiz. Amerika bir terör örgütünü tercih ediyorsa, bizim de tavrımız elbette farklı olur. Biz kendi tedbirlerimizi alırız. Kim olursa olsun, arkasında Amerika olmuş, başka ülke olmuş, bizi ilgilendirmez. Ama biz PKK ile nasıl mücadele ettiysek, YPG ile de mücadele ederiz. Afrin’de de ederiz, Fırat’ın doğusunda da ederiz, nerede gerekiyorsa orada mücadelemizi yaparız. Bu bizim için varoluş meselesidir.”