TBMM Başkanı Mustafa Şentop, hukuken veya siyaseten erken seçimle ilgili anlayışların, paradigmaların yeni hükümet sisteminde değiştiğini belirterek, “Erken seçim tartışmalarını yeni sistem bakımından çok gereksiz buluyorum” dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Başkanlık İstanbul Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısında, gündemi değerlendirdi. Şentop, Meclis’te bütçe görüşmelerinde yaşanan tartışmaların çok üzüntü verici olduğunu ifade etti.
MİLLETİMİZİ RAHATSIZ EDEN GÖRÜNTÜLER
Parlamentolarda yaşanan tartışmaların belli bir düzeyin altına düşmeyen sözlü tartışmalar olması gerektiğini belirten Şentop, “Fiziki müdahaleye varan bazı tartışmaların doğru olmadığını, milletimizi rahatsız eden görüntüler olduğunu ifade etmek isterim.” dedi.
ERKEN SEÇİMİN MANTIĞI YOK
Erken seçim ve 50+1 tartışmalarının sorulması üzerine Şentop, erken seçimin 16 Nisan 2017 öncesi Türkiye’de Anayasa’da mevcut olan hükümet sistemi dönemine ait bir tartışma konusu olduğunu anlattı.
TBMM Başkanı Şentop, yeni sistemle siyasi istikrarı sağlamak için seçimlerin vakti geldiğinde yapılmasını öngören bir sistem kurulduğunu ve buna erken seçimle ilgili de bir hüküm konulduğunu aktararak, şöyle devam etti:
“Onun da sebebi şu. Beklenmediklere cevap ve olağan dışı, olağanüstü tıkanıklıklar olabilir sistemde. Bunları açmanın yolu her zaman halka gitmektir. Böyle bir çıkış kapısı. Acil, gerekli durumlarda kullanılmak üzere ama şartları çok ağırlaştırılmış şekilde bir imkan verdi. Hukuken çok büyük zorluklar taşıyor. Öbür taraftan siyaseten de bunu mantıklı kılacak bir şey yok. Şüphesiz daha önce seçim kazanamamış ve muhalefette bulunan siyasetçilerin ‘Seçim yapılsın’ diye talepte bulunması anlaşılabilir. Bu siyasi bir taleptir, hukuki şartları ve genel anlamda objektif siyasi şartları ayrıca değerlendirilir. Ama Meclis Başkanı olarak yeni Anayasa’daki düzenlemeleri ve yeni hükümet sisteminde seçimle ilgili düzenlemeleri dikkate alarak söyleyeceğim husus bu. Siyaseten de şudur, seçime gitme kararını diyelim ki bir Cumhurbaşkanı alacaksa, Cumhurbaşkanı tekrar aday olup halkın karşısına çıkacaksa, kendi süresini niye kısaltsın? Yani önümüzde diyelim 1-2 sene var, ‘Seçime gidelim, ben yine adayım.’ Adaysan o zaman önündeki 2 seneyi niye bırakıyorsun, denmez mi? Siyaseten de bu işin bir mantığı yok. Hukuken veya siyaseten erken seçimle ilgili anlayışlarımız, paradigmalarımız değişti yeni hükümet sisteminde. Ama tabii eski anlayışları sürdürenler mutlaka olur her zaman, yeni sisteme adapte olmakta zihnen zorluk yaşayanlar. Bu biraz zaman alabilir. Erken seçim tartışmalarını yeni sistem bakımından çok gereksiz buluyorum.”