Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG), Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki iftar programıyla ilgili Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından yapılan açıklamaya ilişkin, “İdeolojik, önyargılı ve maksatlı girişimleri odalarımıza olan inanırlığı zedelemektedir” dedi.
Mimar ve Mühendisler Grubu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen iftar programının ardından Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından ortaya atılan hesap iddialarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Maliyet kalemlerinin tespiti hususunun Mimarlar Odasının görev alanı içinde bulunmadığı aktarılan açıklamada, “Maliyet hesaplama yönteminin esas maksadının teknik bir tespit değil kamuoyunda algı oluşturmaya yönelik bir girişim olduğunu ortaya koymaktadır” ifadelerine yer verildi.
Son günlerde yaşanan tartışmalara yönelik yapılan açıklamada, “Bilindiği üzere Meslek Odalarımızdan, öncelikli olarak kendi meslek alanları ile ilgili konularda kamuoyunu bilimsel, teknik ve objektif verilerle doğru bilgilendirmeleri, gördükleri eksiklik ve aksaklıklarla ilgili olarak da bunların giderilmesi yönünde çözümler ve teklifler üreterek toplumsal gelişmemize katkı sağlamaları beklenmektedir. Son günlerde TMMOB'a bağlı Meslek Odalarımızdan, bu amaçla yapılıyormuş gibi gösterilen ancak maksadını aşan ifade ve değerlendirmelerle amacın toplum adına değer üretmek değil, bu bahane ile siyasi mesaj vermek olduğu anlaşılan açıklamalar yapılmaktadır” denildi.
Mimarlar Odası'nın maliyet tespitini tamamen spekülatif şekilde yaptığına değinilen açıklamada, “En son Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Diyanet mensuplarına verilen iftar vesilesi ile Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından yapılan açıklamayı da bu kapsamda yapılan bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Öncelikle söz konusu iftar daveti vesilesi ile gündeme getirilen maliyet kalemlerinin tespiti hususu bizzat Mimarlar Odasının görev alanı içinde bulunmadığı gibi maliyet tespit yöntemi olarak ifade ettikleri "organizasyonunun videosunun çekildiği videoyu kare kare büyülterek piksellerini ayarlayarak oradaki malzemelerin tek tek tespit edilmesi" yöntemi, hiçbir ulusal ve uluslararası şartnamelere göre maliyet tespit yöntemleri içerisinde yer almamaktadır. Bahsedilen malzemelerin ne zaman alınmış oldukları dahi bilinmeden tamamen spekülatif şekilde yapılan maliyet tespitinin bir de fitre rakamı ile kıyas edilerek açıklanması, esas maksadın teknik bir tespit değil kamuoyunda algı oluşturmaya yönelik bir girişim olduğunu ortaya koymaktadır. Kaldı ki Cumhurbaşkanlığı makamından yapılan açıklamada, bahsedilen malzemelerin yeni alınmadıkları zaten var olan malzemeler olduğu ifade edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
“Benzer şekilde, 3. köprü, havaalanı ve nükleer santral projeleri gibi ülkemiz adına değer üretecek projeler ile ilgili Meslek Odalarımızın takındığı tutum da dikkate değerdir” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Her projenin eksiği, sağlayacağı faydanın yanı sıra bazı sakıncaları da olabilir. Meslek Odalarımızın bu yönde değerlendirmelerde bulunmaları doğal olarak görevleri arasındadır. Ancak teknik ve bilim insanlarından beklenen, bu ve benzeri projelerden sağlanacak faydayı arttırıcı, sebep olabileceği zararları da an aza indirici şekilde çözümler üreterek mevzuat ve kanunlara uygun şekilde projelerin gerçekleşmesine katkı sağlamaktır. Yoksa projelerin komple yapılmaması yönünde bir gayretin içinde olmayı ülke menfaatleri açısından vatansever teknik insanlara yakışan doğru yaklaşımlar olarak değerlendirmiyoruz” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Tüm siyasi ve ideolojik görüşten meslektaşlarımızın üst meslek örgütü olan TMMOB'un, her durumdan vazife çıkarmaya çalışan ideolojik, önyargılı vemaksatlı bu ve benzeri girişimleri maalesef toplumumuzda ve meslektaşlarımız arasında, odalarımıza olan inanırlığı, saygıyı ve sahiplenmeyi zedelemektedir.
Bu vesile ile, TMMOB yönetiminden, öncelikli olarak mesleğimizin gelişimini sağlayacak ve itibarını arttıracak, meslektaşlarımızın gerek haklarını koruyup geliştirecek gerekse mesleki bilgi ve becerilerini ilerletecek, ülkemizin kalkınması ve gelişmesi için de proje üretecek ve üretilen projelere katkı sağlayacak çalışmalarda bulunmalarını kanun koyuculardan da, TMMOB'un yapısını ve etkisini demokratik ve katılımcı bir anlayışla daha da güçlendirecek olan düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmelerini beklemekteyiz.”