Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İstanbul Bölge Başkanlığı Yeni Hizmet Binası hizmete açıldı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açılışta yaptığı konuşmada "Fethin üzerinden asırlar geçmesine rağmen hala İstanbul'un Türk milletinin ve Müslümanların elinde olmasının kabullenilemediğini görüyoruz. Son olarak Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ni ibadete açma sürecimizde İstanbul'un 1453'ten beri süren Türk toprağı kimliğini sindirmekte zorlananlar bulunduğuna bir kez daha şahitlik ettik" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İstanbul Bölge Başkanlığı Yeni Hizmet Binası Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, yeni hizmet binasının ülke ve teşkilat için hayırlara vesile olmasını diledi.
Erdoğan, bilginin ve bilgiyi kullanmanın en etkili silaha dönüştüğü bir dönemde istihbaratın öneminin çok daha arttığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anadolu'yu vatan haline getirmemizde ordularımızdan önce buralara gelip hem siyasi, sosyal ve ticari dokuyu adeta hatmeden hem insani yapıyı özellikle dönüştüren Horasan erenlerinin çok büyük katkısı vardır. Bu büyük ağ üzerinden elde edilen bilgiler ve kurulan altyapı sayesinde Sultan Alparslan'dan başlayarak ecdadın büyük komutanları Anadolu'yu kısa sürede baştan başa fethetmiştir. Buna karşılık tarihimizde istihbarat zafiyetinin ne büyük facialara yol açabileceğinin de pek çok acı örneği vardır.
Bunların en çarpıcısı ise hiç şüphesiz Balkan Savaşları'dır. Balkanlar'daki kimi topluluklar yıllarca isyana, savaşa, saldırıya hazırlandığı halde, dönemin yöneticileri doğru bilgi ve idrakle bunu göremediği için tarihimizin en utanç verici yenilgilerinden birine uğradık. Halbuki merhum Abdülhamid Han'ın güçlü istihbarat ağı ve diplomatik dehası sayesinde ülkeyi pek çok badireden tek kurşun atmadan kurtardığı da tarih kitaplarında uzun uzun anlatılır. Ülkemizin bir süredir verdiği tarihi mücadelede ilk hedef alınan kurumlarımızın başında Milli İstihbarat Teşkilatımızın geliyor olması tesadüfi değildir. İstihbaratı çökertilmemiş bir ülkenin işgali ya mümkün değildir ya da fevkalade ağır maliyetlidir."
"İstanbul'un Türk toprağı kimliğini sindirmekte zorlananlar var"
Türkiye'nin, en önemli milli kurumlarından olan istihbaratının ayakta kalması ve milletin yeri geldiğinde canı pahasına ortaya koyduğu mücadele sayesinde son dönemdeki imtihanlarından alnının akıyla çıktığına işaret eden Erdoğan, "Bu süreçte İstanbul diğer özelliklerinin yanı sıra istihbarat konusundaki özel konumuyla da öne çıkmıştır. Hiç şüphesiz İstanbul sadece Türkiye'nin değil, dünyanın merkezi konumundadır. Burada attığımız her adım yaptığımız her faaliyet, dünyanın tamamının ilgisini çekiyor. Tarihin her döneminde küresel bir geçiş ve ticaret noktası vasfıyla stratejik öneme sahip olan İstanbul, bugün de aynı cazibesini sürdürüyor." dedi.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, her büyük medeniyet ve devlet gibi ecdadın da İstanbul'a sahip olmanın hayalini kurduğunu ve bu uğurda büyük mücadeleler verdiğini hatırlatarak, "Ecdadın hayalini gerçekleştirmek Fatih Sultan Mehmed Han'a nasip olmuştur. Fethin üzerinden asırlar geçmesine rağmen hala İstanbul'un Türk milletinin ve Müslümanların elinde olmasının kabullenilemediğini görüyoruz. Son olarak Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ni ibadete açma sürecimizde İstanbul'un 1453'ten beri süren Türk toprağı kimliğini sindirmekte zorlananlar bulunduğuna bir kez daha şahitlik ettik." ifadelerini kullandı.
Büyükşehir Belediye Başkanlıklarından başlayarak bulundukları her görevde bu aziz şehre hizmet etme şerefine nail olduklarını ifade eden Erdoğan, hükümetleri döneminde yaptıkları yatırımlarla İstanbul'u her anlamda güçlendirdiklerini, geliştirdiklerini, güzelleştirdiklerini belirtti.
Erdoğan, son dönemde de havalimanından şehir hastanelerine, köprü ve tünellerden yollara, konut ve ticari alan altyapısından çevre ve kültür yatırımlarına kadar attıkları her adımla İstanbul'a layık olmaya çalıştıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Dedim ya bu bir aşk meselesidir, bu bir sevda meselesidir. Kuru kuruya laf değil. Hedefimiz İstanbul'u finansın, ticaretin, sağlığın, eğitimin, kültürün merkezi olarak dünyanın en üst sıralarına çıkarmaktır. Bu vizyonun bir boyutu da İstanbul'u dünyanın en güvenli şehirlerinden biri haline getirmektir. Tabii bunun için diğer güvenlik kurumlarımızla birlikte istihbaratımıza da çok kritik görevler düşüyor. Böylesine önemli bir coğrafyada yaşamanın şartlarından biri de diğer devletlerin ve terör örgütlerinin ülkemiz aleyhtarı çabalarını ve casusluk faaliyetlerini tespit edip, engellemektir. Nüfus bakımından Avrupa'nın 23 ülkesinden daha büyük olan İstanbul'umuza özellikle güvenliği sağlamak elbette öyle kolay bir iş değil.
Yüz binlerce yabancıya ev sahipliği yapan, çok sayıda diplomatik temsilciliği barındıran, ticari ve turistik yoğunluğu giderek artan, transit geçiş güzergahı özelliği gelişen bir şehirden söz ediyorum. Böyle bir şehrin istihbarat servislerinin faaliyetleri açısından cazibe merkezi haline dönüşmesi kaçınılmazdır. İşte bundan önceki merkezi düşünün. Serencebey'de o, hudayinabit bir yer ve istihbarat İstanbul'da bölge olarak oradan yönetiliyor, oradan adeta gidiliyordu. Ama şimdi bu merkezimizle Ankara'dan, karargahtan sonra en önemli ikinci bir merkeze sahip olduk. Tüm teknik donanımlarıyla birlikte inşallah Ankara ve İstanbul artık bu süreçteki yükümüzü büyük oranda alacağı gibi, bütün faaliyetleri de çok daha seri bir şekilde takip etmemize inşallah fırsat verecektir."
"Teşkilatımız dünya ölçeğinde çalışmalara imza atıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iç, dış teknik istihbaratın tüm dallarından ve koordinasyonundan sorumlu kurum olan Milli İstihbarat Teşkilatı'nın İstanbul'daki görevlerinin de bununla orantılı olarak giderek ağırlaştığını aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
- Erdoğan, yeni binası, güçlü teknolojik altyapısı ve gelişmiş çalışma yöntemleriyle İstanbul Bölge Başkanlığı'ndan şehir, ülke ve millet adına çok daha büyük başarılar beklediklerini dile getirdi.
"PKK lider kadrosu adeta hareket edemez hale getirilmiştir"
Türkiye'nin özellikle son 4 yılda yurt içinde ve yurt dışında yürüttüğü sonuç alıcı operasyonlarında teşkilatın çok büyük katkıları olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "DEAŞ başta olmak üzere küresel düzeyde faaliyet gösteren terör örgütleriyle geniş bir coğrafyada sürdürdüğümüz etkin mücadele birçok devleti bizimle iş birliği yapmaya yöneltmiştir. Kaçarılan vatandaşlarının kurtarılması için bizden yardım talebinde bulunan ülke sayısı da giderek artıyor. Son olarak bir İtalyan vatandaşının Somali'deki teröristlerin elinden kurtarılması devletimizin gücünü bir kez daha göstermiş, itibarını da artırmıştır." diye konuştu.
"100'ü aşkın FETÖ'cünün ülkeye iadesi sağlandı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatın yürüttüğü istihbarat diplomasisi ve ortak operasyonlarıyla bugüne kadar 100'ü aşkın FETÖ'cünün ülkeye iadesini de sağladığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
Irak'ta Pençe Harekatı'nda, Suriye'de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarında, Libya'da ve diğer pek çok yerde teşkilatımızın nasıl canla başla çalıştığını yakından biliyoruz. Bunlar aynı zamanda devletimizin tüm kurumlarıyla ahenkli bir şekilde hareket ettiğinde nasıl tarihi başarılar elde edebileceğimizin de örnekleridir. Çatışma bölgelerinde elde ettiğimiz kazanımlar, diplomatik alanda ülkemizin masaya daha güçlü oturmasını, milli menfaatlerimizi daha etkili savunabilmemizi sağlıyor. Özellikle Suriye'de teröristlerin sınırlarımızdan temizlenmesi, güvenli bölgeler oluşturulması, göçe zorlanan halkın güvenliğinin temini, hareket alanlarında ordumuza destek sağlanması gibi pek çok görev teşkilatımızca eksiksiz ifa edilmiştir. Libya'da da siyasi çözüm yerine askeri yolları benimseyen darbeci Hafter'in ilerleyişinin durdurulmasında Milli İstihbarat Teşkilatımızın sağladığı istihbari ve operasyonel destek oyun değiştirici role sahiptir."
Türkiye'nin çıkarları nerede vaziyet alınmasını gerektiriyorsa MİT'in hemen orada faaliyetlerini yoğunlaştırdığı dile getiren Erdoğan, "İstihbarat diplomasisi alanındaki başarılarımız sayesinde diğer çalışmalarımızı da daha güçlü ve kararlı şekilde yürütebiliyoruz. Bütün bunları söylemenin anlatmanın kolay başarılı bir şekilde icra etmenin ne kadar zor olduğunun yakın şahidiyiz. Hamdolsun her alanda olduğu gibi istihbaratta da zoru başardık. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda sürekli yeni yetenekler kazanmaya odaklanan Milli İstihbarat Teşkilatımızın teknolojik kapasitesini artırdık, fiziki şartlarını da geliştirdik. Ankara'daki karargah ve İstanbul'daki bölge başkanlığı binaları bu anlayışın birer ürünüdür." değerlendirmesinde bulundu.
"İstihbaratı olmayan bir devlet, bir millet yok olmaya mahkumdur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatın hukuki mevzuatını da güçlendirerek, istihbari ve operasyonel çalışmaları için gerekli altyapıyı oluşturduklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
Sürekli değişen dengeleri ve yeni tehdit alanlarını analiz etme yeteneğini güçlendirmesi için teşkilata her türlü desteği vermeyi sürdüreceklerini anlatan Erdoğan, istihbarat sahasında ihtiyaç duyulan teknolojileri milli kaynaklarla üretmenin önemine işaret etti.
Erdoğan, bu doğrultudaki faaliyetlerin kesintisiz sürdürülmesini beklediklerini belirterek. "Milli Savunma Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız ve Milli İstihbarat Teşkilatımız arasındaki iş birliğini daha da geliştirmek mecburiyetindeyiz. Milli güvenlik ihtiyaçlarımızı tam manasıyla ancak bu kurumlarımız arasındaki kusursuz uyumla karşılayabiliriz. Yeni yönetim sistemimizin sağladığı imkanları kullanarak Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehditleri bertaraf etmeye yönelik daha etkin ve daha daha iyi koordine edilen bir milli güvenlik sistemi geliştiriyoruz.
Amacımız bu kurumlarımızın elindeki tüm imkanları ve kapasitelerini, devletimizin güvenliği ve geleceği ortak paydasında birleştirerek sırt sırta mücedele vermelerini sağlamaktır. Gayretleriyle, emekleriyle azimle ülkesine ve milletine hizmet eden teşkilatımızın tüm mensuplarına teşekkür ediyorum. Görevleri sırasında hayatlarını kaybeden şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Yeni hizmet binamızın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum."
MİT Başkanı Hakan Fidan, konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yeni hizmet binasının bir minyatürünü hediye etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler sonrasında kurdele keserek yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi.
Açılışta TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, MİT Başkanı Hakan Fidan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da hazır bulundu.
MİT'İN YENİ BİNASININ ÖZELLİKLERİ
- Söz konusu inşaatın Milli İstihbarat Teşkilatının fiziksel imkanlarını, istihbarı kapasitesiyle uyumlu hale getirme hedefi çerçevesinde Ocak 2020'de açılışını yaptığı ana karargah binasından sonra ikinci önemli açılış olduğu ifade edilirken, teşkilatın projeyi tasarlarken, tarihin her döneminde stratejik öneme sahip olan İstanbul'un istihbarı çalışmalar açısından oynadığı rolü dikkate aldığı kaydedildi.
Ankara'daki 'KALE'ye benzer şekilde inşa edildi
Modern ve akıllı bir bina olarak inşa edilen yapıda, yerleşke içinde geniş bir konferans salonu, atış poligonu ve spor merkezleri de bulunuyor.
Öte yandan, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı Hizmet Binası'nın maksimum güvenliği sağlayacak şekilde tasarlandığı ve her türlü kara ve hava saldırılarına karşı koyabilecek bir tahkimata sahip olduğu da bildirildi.