Milli Muharip Uçak KAAN’ı pistte ilk taksiye çıkaran Başpilot Barbaros Demirbaş ile uçuş mühendisleri Erman Özer ve Yunus Sezer, duygularını Yeni Şafak’a anlattı. Demirbaş, “Çok büyük bir gurur yaşadım. Gelecek için umut veriyor. KAAN çok kuvvetli bir başlangıç” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ismini KAAN olarak açıkladığı Milli Muharip Uçak’ın ekibi Türkiye’nin 5. nesil uçağı olacak projeyi anlattı. TUSAŞ tesislerinde görkemli bir törenle ismi koyulan KAAN’ı pistte ilk taksiye çıkaran baş pilot Barbaros Demirbaş ile uçuş mühendisleri Erman Özer ve Yunus Sezer, duygularını Yeni Şafak ile paylaştı.
EN BÜYÜK MUTLULUĞU SEMALARDA YAŞAYACAĞIZ
Baş pilot Barbaros Demirbaş, “Ben ilk taksiyi yaparken sadece işimi yaptığımı düşündüm. Çünkü bu kokpite girdiğimizde heyecanlı olmamamız lazım” dedi. “İşler ne kadar sıkıntısız ve planladığımız şekilde giderse bizim de mutluluğumuz o kadar artıyor” diyen Demirbaş, şunları söyledi: “Kaan ile taksi yapmak çok keyifliydi. Çok büyük bir gurur yaşadım Türk pilotu olarak, yaşadığımız günler çok keyifli ve gelecek için umut veriyor. Hava Kuvvetlerindeyken ilk yurt dışı tatbikatına 2000 yılında gittim. Bir Türk üsteğmen olarak Türk uçağının tatbikata katılmasını bugünleri görmek en büyük umudum. O günleri görünce bahtiyar olacağız inşallah, o günleri görmek en yakın zamanda hedefimiz. KAAN bir başlangıç ama çok kuvvetli bir başlangıç.”
KAAN’A SELAM VERİP ÇIKIYORUZ
Test mühendisi Erman Özer, “Test zamanıyla beraber harekete başladığında, hele ki ilk uçuşu yaptığında bizim için ayrı bir mutluluğu var. Ama asıl önemli olan KAAN’ın testlerini bitirip bu işi kullanıcının kullanımına sunduğumuzda ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne vermemiz olacak. Havalandığı ana kadar işimizi en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz” dedi. Test sürecinde pilotlar ve mühendis ekibinin her aşamada beraber olduklarını ifade eden Özer “Pilotumuz Barbaros Bey’le beraber çalışıyoruz. Pilotumuz kokpite girince, arkasındaki 20-25 kişilik ekibimiz de bir nevi onunla kokpite girmiş oluyor. Göz bebeğimiz gibi bakıyoruz. Her sabah gidip bakıyoruz uçak ne durumda diye. Akşam giderken de tekrar bir selam verip böyle gidiyoruz” ifadelerini kullandı. KAAN’ı çocukları gibi gördüklerini belirten Yunus Sezer ise “KAAN ile ilgili her gelişmede attığı her adımda duygusallaşıyoruz. Sürekli aklımızda. Hangardan çıkması, motor çalıştırması, ilk taksisini yapması, ilerlediğini görmek bizim için çok kıymetli şeylerdi. Umarız en kısa zamanda uçuşunu da göreceğiz” dedi.
En etkili silahımız olacak
Milli Muharip Uçak’a isminin verildiği İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı’nda taksi yapan KAAN’ın pilot koltuğunda oturan test pilotu Gökhan Bayramoğlu, yüksek tecrübeye sahip olarak bu görevi yaptıklarını söyledi. Savaş uçağı tecrübesi olan pilotların 1 yıl süren test okulu kursuna gidip, mühendisler ve teknisyenlerle birlikte çalışmalar yürüttüğünü dile getirdi. Bayramoğlu, milli muharip uçak KAAN ile şu ana kadar yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı: “KAAN’ı öncelikle uçurmamız gerekiyor. KAAN’ı uçurmamız için de motorların testini yapmamız lazım. Motorlarımızın, uçağımızın ve diğer sistemlerin birbiriyle entegrasyonunu sağlamamız gerekiyor. Bunları başardık. Motorlarımızın doğruluğunu aldıktan sonra yer testinde uçağımızı yürütüyoruz yani emekletiyoruz. Uçağımızı taksi testlerine maruz bıraktık, taksi testlerini de başarıyla geçtikten sonra artık kumanda sistemleri üzerinde çalışarak uçar pozisyona getireceğiz. Bunun için simülatörde testlerimizi yapıyoruz. Asıl gün geldiğinde de uçağımızı yerden kesip gökyüzünde süzülmesini seyredeceğiz.” Bayramoğlu, “Bundan sonraki süreçte taksi testlerini daha da geliştireceğiz. Yüksek sürat taksi testlerinden sonra uçağımızı uçuşa hazır hale getirip uçuracağız ancak sadece uçurmakla kalmayacağız, bu sadece bir uçak değil, bir silah. Savaş uçağı olacağı için diğer operasyonel sistemlerini de geliştirmeye çalışacağız. Arka planda bunları zaten geliştiriyoruz. Yerli ve milli yazılımlarımızla KAAN’ı donatacağız ve en etkili silah haline getireceğiz.” dedi.