BM Genel Kurulu’nda dünya liderlerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi bir çağrıda bulundu ve Gazze’deki soykırımı durdurmak için artık İsrail’e karşı zorlayıcı tedbirler alınmasını istedi. Erdoğan, “Genel Kurul’un 1950 tarihli ‘Barış İçin Birlik Kararı’nda mevcut olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisinin, bu süreçte mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
“Filistin’i tanımayan diğer devletleri de tarihin doğru tarafında yer alarak, Filistin devletini tanımaya davet ediyorum.”
AÇIK KONUŞACAĞIM
BM İŞLEVSİZ OLDU
Gazze'de yaşanan katliamı tek tek rakamlar vererek sayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"BM kürsüsünden BM Şartını parçalayarak, bir de utanmadan tüm dünyaya, vicdan sahibi tüm insanlara işte buradan, bu kürsüden meydan okudular.”
DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇOCUK MEZARLIĞI
AHLAKİ ÇÖKÜŞÜN GÖSTERGESİ
Her konuda önemli mesajlar
Gazze dışındaki bölgedeki ve dünyadaki konulara değinen Erdoğan’ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:
- Ukrayna’daki savaş üçüncü yılını bitirirken, adil ve kalıcı bir barışın tesisinden halen uzaktayız. Silahlanma yarışı hızlandıkça diplomasinin alanı giderek daralıyor.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış sürecini destekliyor, çalışmaların en kısa sürede müjdeli haberlerle neticelenmesini temenni ediyoruz.
Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'i, ilgili tüm tarafların meşru menfaatlerine saygı duyulan bir istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyoruz.
Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye’nin anahtar rolü yadsınamaz.
- Kıbrıs’ın kuzeyi ve batısında, ilan edilmiş kıta sahanlığında Türkiye’nin, adanın tümünün etrafında ise Kıbrıs Türklerinin hakları vardır.
- Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrit artık son bulmalıdır.
Tüm devletleri bu hassas dönemde, Libya’nın yanında samimi bir şekilde yer almaya, taraflar arasında güven tesisine katkı vermeye çağırıyoruz.
Yükselen ekonomileri bir araya getiren BRICS’le ilişkilerimizi geliştirme irademizi canlı tutuyoruz.
Lübnan’a yönelik gerçekleştirilen “siber terör saldırıları”, aynı zamanda bu teknolojilerin nasıl ölümcül bir silaha dönüşebildiğini de göstermiştir.
İsrail'e karşı 'kuvvet' kullanalım
İsrail’in oyalama ve aldatma hamlelerine daha fazla prim verilmemesi gerektiğini ifade eden Erdoğan şunları söyledi:
- Öte yandan Erdoğan'ın gündeme getirdiği ‘Barış İçin Birlik Kararı’ Kore Savaşı’nda Sovyetler Birliği’nin vetosu nedeniyle tıkanması üzerine alınmıştı. Karar, Güvenlik Konseyi’nin harekete geçme konusunda başarısız olması durumunda “kuvvet kullanılmasını” da içerebilecek kolektif önlemlerin Genel Kurul eliyle alınmasını tavsiye ediyor.
İsrail barış istemiyor
Bir gerçeği söylemek istediğini belirten şöyle devam etti:
Ayşenur’un kanı yerde kalmayacak
Sorunumuz zalimle ve zulümledir
Erdoğan, şunları söyledi:
“1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin vücut bulması artık daha fazla ertelenemez. Tüm bunları söylerken, Tayyip Erdoğan olarak, bu kürsüde hamasetin diliyle konuşmuyorum. Burada tarihimden, ecdadımın vicdanlı, adaletli duruşundan aldığım cesaretle konuşuyorum. Bizim, ülke ve millet olarak, açık söylüyorum, İsrail halkına yönelik herhangi bir düşmanlığımız yoktur. Sorunumuz, İsrail hükümetinin katliam politikalarıyladır. Sorunumuz, tıpkı 5 asır önce olduğu gibi yine zalimle ve zulümledir.”