Türkiye ile Libya arasında imzalanan 'deniz yetki sınırlandırma' anlaşması Doğu Akdeniz'de yeni bir dönemin kapısını araladı. Türkiye'nin Libya'nın meşru hükümetine destek için bölgeye asker gönderecek olması, Hafter'in saldırılarını şiddetlendirdi. Peki, Trablus Hafter güçlerinin kontrolüne geçerse Türkiye ile yapılan anlaşmayı iptal edebilir mi? Libya Ulusal Mutabakat Hükümetinin, Hafter güçlerince ilk aşamada tanınan bir siyasi otorite olduğunun altını çizen hukukçular, "Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin ülkedeki etkin varlığı devam ettikçe, yapılan anlaşmalar tüm gelecek hükümetler için de bağlayıcı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile Libya arasında imzalanan mutabakat sadece Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri değil, aynı zamanda Libya'daki devam eden çatışmalara da yeni bir boyut kazandırdı.
Libya'nın büyük bölümünü elinde tutan Halife Hafter güçleri, son olarak Sirte'yi ele geçirdi ve Trablus'a yönelik saldırılarını şiddetlendirdi.
Peki Hafter'e bağlı güçler Trablus'u ele geçirirse Türkiye-Libya arasındaki mutabakatı iptal edebilir mi?
Konuyla ilgili yenisafak.com'un sorularını yanıtlayan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Deniz Baran, Libya Ulusal Hükümeti'nin ülkedeki varlığı devam ettikçe yapılan anlaşmaların geçerli olacağını belirtti.
Türkiye'nin anlaşma yaptığı Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin Birleşmiş Milletler tarafından tanındığına altını çizen Baran, şöyle devam etti:
- "Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, 2015 yılında Libya'da farklı grupların uzlaşması amacıyla kuruldu ve BM Güvenlik Konseyi'nin tarafından konsesüs ile Libya'nın yegane idari otoritesi olarak tanındı. Avrupa Birliği de bu birlik hükümetinin kurulmasını destekledi. Hafter'e bağlı kuvvetler de 2015 yılında barış anlaşması ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin kuruluşunu destekledi. Özetle bu hükümet Libya’nın resmi birlik hükümeti olup Hafter’e bağlı kuvvetlerin de ilk aşamada tanıdığı asli siyasi otoritedir. Yunanistan’ın geri gönderdiği Libya Büyükelçisi’nin UMH tarafından atanmış olan bir büyükelçi olması da bu gerçeği göstermektedir"
TRABLUS’ ELE GEÇİRSELER BİLE ANLAŞMA DEVAM EDER
"Trablus şehrinin Hafter güçlerinin eline geçmesi, Türkiye ile yapılan anlaşmanın bitmesi anlamına gelecek mi?" sorusuna yanıt veren Baran, "Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin tüm ülkedeki etkin kontrolünü kaybetmediği ve ülkenin tamamında kontrol sağlama potansiyelini muhafaza ettiği sürece ülkenin de jure hükümeti statüsünü de koruyacaktır. Böylece, tüm ülke adına uluslararası anlaşmalar imzalama yetkisini de muhafaza edecektir ki bu anlaşmalar Hafter’in kuvvetleri de dahil olmak üzere tüm gelecek hükümetler için bağlayıcı olacaktır." diye konuştu.
ANLAŞMANIN SINIRLARI DEĞİŞTİRİLEMEZ
Türkiye ile Libya arasında imzalanan mutabakatın BM Genel Sekreterliğine kaydediliğinin altını çizen Baran şunları söyledi:
- "Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, Türkiye ile yapılan anlaşmanın Ek-1’inde gösterildiği şekilde Libya’nın deniz alanları arasındaki sınırın tam koordinatları üzerinde karar vermiş ve hatta Anlaşma’nın 5. maddesi uyarınca, bu sınırın gelecekte değiştirilmesi veya gözden geçirilmesinin engellenmesi hususunda Türkiye ile hemfikir olmuştur. Ayrıca söz konusu mutabakat muhtırası bağlayıcı bir uluslararası anlaşma olarak, BM Şartı’nın 102. maddesi uyarınca, BM Genel Sekreterliğine kaydedilmiştir. Hâliyle, Tobruk merkezli meclisin başkanı Aguila Saleh İssa'nın Anlaşma’nın hukuka aykırılığı konusundaki iddiası uluslararası hukuk açısından isabetli değildir"