Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattı’nın açılışına eşlik eden gazetecilerle sohbet ederek sorularını cevapladı. Oktay, 14 Mayıs seçimleri ile ilgili "İlk turda işi bitireceğiz, göstergesi de Ankara mitingi olacak" açıklamasında bulundu.
"Hangi alana giriyorsak oyun değiştirici boyutta giriyoruz”
Müjdeler vermeye, proje üretmeye devam edeceklerini bildiren Oktay, şu ifadeleri kullandı:
“Son 2 ayda bizim projelere bakın gerçekten her biri asrın projesi. Sektörel bazda öyle. Doğalgazı sadece yerin altından çıkarıp getirmiyorsunuz. Türkiye’nin enerji üssü olmasıyla alakalı, Türkiye’nin sektörde çok ciddi bir oyuncu olmasının ilk adımı. Şimdi petrolde çok ciddi müjdeler alıyoruz. İşte Gabar, siz de şahitsiniz terörün en yoğun olduğu yerdi. Togg sadece bir araç değil akıllı cihaz. Bilişim, otomasyon, elektronik alanlarının lokomotifi olacak. Sağlık yine aynı şekilde bir üst aşama kendi ilaçlarımız, aşılarımız, ekipmanlarımızın yerlileştirilmesi, millileştirilmesiyle ilgili. Savunma sanayii; konuyu takip ediyorsunuz, orada bir üst levele 5. nesil uçaklar konusuna geçtik. Şimdi insansız hava, kara, deniz araçlarından oluşan insansız bir ordu konseptini konuşuyoruz. Türkiye artık sahada savunma konseptlerini değiştiren bir ülke konumuna geldi. Her sektörde bu böyle. Hangi alana giriyorsak oyun değiştirici boyutta giriyoruz.”
"Yönetime talip olanlar insanını, mühendisini bu kadar küçük göremez"
Yerli projelere karşı muhalefetin tavrını eleştiren Oktay, “Bizi içeridekiler yakın takip edemiyor olabilir, onların kapasite sorunu var. Meşhur ithal danışmanları var ya, göndersinler bir tanesini. Onu da gönderecek cesaretleri olmadığı için, hayatlarında yorulmadıkları için, iş yapmadıkları, üretmedikleri için boş keseden vaatler veya da iddialarla gittikleri için. Bunlar ülkenin yönetimine talip olduklarını söylüyorlar. Yönetime talip olanlar insanını, mühendisini bu kadar küçük göremez. Türkiye birilerinden aferin bekleyemez. Türkiye’den aferin bekleyenler var. Müjdelerimiz daha çok olacak” dedi.
Oktay, Millet İttifakı’nın vatandaşa vaat ettiği sistem hakkında ise şunları söyledi:
- “Biz burada 7-8 cumhurbaşkanı yardımcısıyız. Hani bu 12 Eylül’deki bir konsey vardı ya onun gibi oturacağız. Siz bir devlet başkanıyla görüşeceksiniz, milletin yetki verdiği kişi orada, Türkiye ile kritik bir konu gündeme gelecek, diyeceksiniz ki ’Bir saniye dışarıda 7-8 tanesi bekliyor. Ben bir çıkıp ikna edeyim onları.’ 1 yılda zaten toplanıp toplanıp dağılacaklar. 1 yıl sonra tekrar cevap döner herhalde. Bu gülünç bir şey gerçekten. Türkiye’ye yakışmayan bir şey. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yetkiyi cumhurbaşkanına verir, cumhurbaşkanı kendi hükümetini, bakanlarını belirler. Cumhurbaşkanı yardımcılığı oynanıyor; sana şu görevi verdim. Bu kadar ciddiyetsiz yaklaşımlar olur mu? Siz dediniz herkesin ortak bir tavrı olacak. LGBT ile ilgili biri açıklama yapıyor, öbürü olmaz diyor. Bunu millet son derece net görüyor. Milletin Cumhur İttifakı’na desteği, güven buradan kaynaklanıyor.”
"Bunları 7’li masaya oturtan kimse terör örgütlerini destekleyenlerin de onlar olduğunu biliyoruz"
Terör örgütlerinin sözde elebaşlarının Millet İttifakı’na olan destek açıklamalarına değinen Oktay, “Hiç şaşırmadık biz. Bunları 7’li masaya oturtan kimse terör örgütlerini destekleyenlerin de onlar olduğunu biliyoruz. Bu da bir sır değil artık, bütçelerine resmi olarak koyuyorlar. Binlerce, on binlerce her türlü silahları kendileri veriyor helikoptere kadar. Gereğini yaptık ilgili yerlere. Şimdi onların iplerini elinde tutanlar da onlara gerekli yolları gösteriyorlar, 7’li masaya da gerekli talimatları veriyorlar. Millete söz vermiyor, ağababalarına söz veriyor, ’Bizi hangi amaçla masaya oturtmuşsanız, söz onun gereğini yapacağız.’ Yani ’Suriye, Irak’tan askerleri çekmek gerekiyorsa terör devletini kurmanız için çekeceğiz. Terörist başını serbest bırakmak gerekiyorsa bırakacağız. Bu ülkenin kendi vergileriyle aldığı uçakları, namluları milletine döndürenleri hayır bunlar terörist değil, bunların kapılarını açacağız’ diyorsanız bu da yine onlara verilen söz. Kandil’in de yaptığı açıklamalar bu yönde. Çok da açık yapıyorlar. Evet Erdoğan gitmeli, kalırsa kökümüzü kazıyacak diyorlar. Kimin kökünü kazıyacak? PKK’nın. Zaten PKK ile FETÖ iç içe girmiş. Kandil’in yaptığı açıklamalar ’Aman aman Kılıçdaroğlu’nu desteklememiz lazım.’ Onlar onu söylüyor. Kılıçdaroğlu gidip HDP ile konuşuyor. HDP ’Ne konuştuysak açıkça millete anlatsana’ diyor. Açıklayamıyor. Kendi aralarında da körebe oyunu gibi bir şey. Biri bunu yapıyor, öbürü diyor ki ’Ya bizde bir şey olmaz. Bayrak vatandır, şöyle bombalarız böyle bombalarız’ diyen bir belediye başkanı” ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı lehine milletin güveni ve teveccühünü gördüklerini ifade eden Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "300 milyar dolar getireceğim" sözlerine ilişkin de, “Devlet yönetimi ciddiyet istiyor. Ben 300 milyar dolar getireceğim gülünç bir şey, çocuklar bile söylemez bunu. Ben gittim hamburgercide hamburger yedim, bana 300 milyar dolar verdiler, getiriyorum falan. Gülerler, millet de gülüyor. Biz oturup işin gerçeğini anlatıyoruz" dedi.
"Türkiye genelinde afete dirençli şehirler oluşturmayla ilgili son derece kararlı bir duruşumuz var"
6 Şubat depremi sonrası kentsel dönüşüm proje ve çalışmalarının kararlılıkla yürütüldüğünü bildiren Oktay, “İstanbul’la ilgili düşünülen şey gerçekten zaten sadece İstanbul olayı değil, depremle birlikte bölgenin yeniden yapılanması çerçevesinde hem de Türkiye genelinde afete dirençli şehirler oluşturmayla ilgili son derece kararlı bir duruşumuz var. Cumhurbaşkanımızın çok kararlı bir duruşu var. Önceden muhalefetin engellemesi çerçevesinde belki bir ivme kaybeden kentsel dönüşüm ve kırsal dönüşüm de dahil şimdiki kararlılığa ne pahasına olursa olsun devam edeceğiz. Biz 50 binin üzerinde canımızı kaybettik, ciğerimiz yandı. Bölgeyi alt yapısı, üst yapısı ile çok daha dirençli hale getireceğiz ama diğer illerimizde de aynı çalışmaları yürüteceğiz. İstanbul bunların başında zaten. Türkiye bir deprem bölgesi. Deprem olacak mı olmayacak mı tartışmalarını bırakıp afete dirençli şehirleri, yapıları oluşturmak zorundayız. Vatandaşımızı da afete karşı duyarlı hale getirmek zorundayız” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.