FETÖ içinde, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden geçen beş yılın ardından itiraflar hız kazanmaya başladı. Menfaatleri biten FETÖ’cüler teker teker çözülürken, FETÖ'nün MİT mahrem yapılanması içinde bulunan FETÖ’cü Salim Zeybek, Adil Öksüz’ün, "MİT’çi" olarak gösterildiği sahte belgeyi kendisinin hazırladığını itiraf etti. ‘Ahmet’ kod isimli, bir dönem MİT mahrem yapılanmasının sorumlusu olan, adını B.B. olarak bildiği bir FETÖ’cünün kendisine "Adil Öksüz'ü MİT’le ilişkili göstermemiz lazım" dediğini aktaran Zeybek, "Sahte belgeyi bana gönderdiklerinde üzerinde rötuş yaptım. Sonra Twitter'dan yayınlandı. Yayınlanan belge sahte bir belgedir" dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) MİT mahrem yapılanması içinde bulunan FETÖ’cü Salim Zeybek, sosyal medyadan yayımladığı video ile 15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olan Adil Öksüz’ü, “MİT’çi” olarak gösteren belgeyi kendisinin hazırladığını itiraf etti.
"Öksüz'ü MİT’le ilişkili göstermemiz lazım" dediler
"SAHTE BELGE TEDAVÜLE SOKULDU"
Bir dönem FETÖ’nün MİT mahrem yapısında bulundum. Sosyal Medya “Adil Öksüz’ün MİT’in angaje ettiği elemanlardan birini olduğunu gösteriyor” diye bir belge tedavüle sokuldu. Beni bir davada yaptığım konuya ilişkin tutanaklar da yayınlandı. Bu sebeple konuya ilişkin ilk ağızdan bilgilendirme yapmanın faydalı olacağını düşünüyorum.
"GÜVERCİNLER GİTTİ ŞAHİNLER GELDİ"
2015 yılının sonlarına doğru ülkede bir askeri hareketlilik olacağına dair bir bilgi, mahrem yapı dediğimiz tarafa yayıldı. Bu insanlar yenilendi, o süreçte bu askerlerle ilgilenen bazı abiler değiştirildi. Özellikte güvercin diye tabir edilen ve etliye sütlüye karışmadan ve işi zamana yaymayı savunan kişiler aradan çıkarıldı. Yerine şahin diye denilebilecek kimseler görev başına getirildi.
"KENDİ EVLADINI İNKAR TAKTİĞİ"
15 Temmuz’a geldiğimiz zaman daha önceki çeşitli mahfillerde ‘Namık’ diye ismini duyduğum kişinin Adil Öksüz olduğunu öğrenmiş oldum. 15 Temmuz gecesi Öksüz ve yanındaki diğer şahısların Akıncı Üssü’nde görmek herkeste şok etkisi yaptı. Yani bu, hareketin güç zehirlenmesine uğradığını ortaya koydu. Cemaat için bu durumda en kestirme yol kendi evladını inkar etmekti. Öyle oldu, Fetullah Gülen bizzat kendisi vermiş olduğu bir demeçte Adil Öksüz'ün kendisi ile bir ilgisinin olmadığını, belki oraya gelip gitmiş kişilerden olabileceğini, ancak onun Gülen hareketi ile ilişkilendirilmesinin de uygun olmadığını öne sürerek Adil Öksüz'ü refüze etmiş oldu.
"MİT İMAMI TALİMAT VERDİ"
İşte bu süreçte Amerika'da o dönem yaşadığını bildiğim “Ahmet” kod isimli, yine o dönem MİT mahrem yapılanmasının sorumlusu, kısaca adını ben B.B. diye ifade edeyim…Bu kişi bana mesajla ulaşarak Adil Öksüz haindir. Bizim onu MİT’le ilişkili göstermemiz lazım. Bu konuda bir çalışma yaptırıyorum. Yapılan bir belge var, hazırlanan bir belge var, buna imzalar, isimler ekleyerek Twitter'da yayınlamak istiyoruz dedi. Ben de “Abi hizmet ne zaman böyle İşler içine girdi, hep ayağımıza dolandı girmeyelim bu işe” dedim. İşte 15 Temmuz yaşanmış, hala böyle yalan dolan peşinde koşmayalım dedim ama dinletemedim.
SAHTE İMZA KOYDUM TWITTER'DA YAYINLANDI
Nihayetinde denilen işi bana gönderdiklerinde ben de üzerine buldum işte imzayı, işte şuydu buydu neyse ekleyerek birazda rötuş yaparak kendisine geri gönderdim, Twitter'da yayınlandı. “Adil Öksüz’ün MİT'in angaje etmiş olduğu elemanlardan birisi olduğunu gösterin belgedir” şeklinde lanse edilen belgenin hikayesi budur. Twiterda yayınlanan belge sahte bir belgedir. Ben vicdanımın sesini dinledim, hala dinliyordum…