İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’nün ‘güncel yapılanmasına’ ilişkin iddianame hazırlandı. Örgütün yeni kullandığı şifreler ve kodlamalar ortaya çıktı. İddianamede “Yüzme Kursuna Yazılmak” ifadesinin yurt dışına çıkış, “Kurs Fiyatı” ifadesinin ise yurt dışına çıkış yapmak amacıyla harcanması planlanan para için kullanılan tabirler olduğu kaydedildi. Öte yandan önümüzdeki günlerde 29 sanığın ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan yargılanmasına başlanacak.
Toplanan paraları örgüt içi dayanışmayı arttırmak için kullanmışlar
İddianamede örgüt için toplanılan paraların rehberler aracılığıyla ilde faaliyet yürüten hadimlere veya finans sorumlularına ulaştırıldığı, hadim olarak faaliyet yürüten şahısların farklı maskeleme yöntemleri kullanarak eski mütevelli heyeti üyesi şahıslar ile görüştüğü, finans sorumlusu şahsın ise yurtdışında bulunan örgüte müzahir şahıslardan gelen, mütevelli şahıslardan toplanan ve örgüt içerisinde münferit olarak para yardımında bulunan şahıslardan para topladığı açıklandı. Toplanılan paralar ile yeni il yapılanması içerisinde faaliyet yürüten şahısların maaşlarının ödendiği, ayrıca örgütün çözülmeyi önlemek ve örgüt içi dayanışmayı arttırmak amacıyla adli işlem yapılmış, KHK’lar ile ihraç edilmiş, akrabası cezaevinde olan, mağdur olarak nitelendirdikleri ailelere “mağdur aile mesulü” tarafından para yardımında bulunulduğu, bu ailelerden çocuklarını örgütün eğitim yapılanmasına dahil edenlere ve örgütsel aidiyet duygusu içerisinde olanlar ile örgütün ilerleyen süreçte (cezaevinden çıktıktan sonra) kendisinden istifade edeceği şahısların ailelerine öncelik verildiği belirtildi.
İstanbul’u 3 ana bölgeye ayırarak faaliyet göstermişler
İddianamede FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Marmara Bölgesi altında faaliyet yürüten “İstanbul Yapılanmasının” örgüt tarafından Suriçi Büyükşehir, Surdışı Büyükşehir ve Anadolu Büyükşehir olmak üzere 3 ana bölgeye ayrıldığı, bahse konu bölgelerin de kendi içlerinde illere ve eyaletlere ayrılarak büyükşehir hadimi, il hadimi, eyalet hadimi, il muhasebecisi, eyalet muhasebecisi, talebe mesulü ve mütevelli mesulü olarak faaliyet gösterdikleri konusunda rapor düzenlendiği ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği açıklandı.
Gülen’in “Her ile bir peygamber, her koğuşa bir sahabe ve dışarıdaki her aileye bir melek” sözü üzerine yeni bir yapılanma
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016 sonrası yaşanan gelişmeler ve son zamanda örgüt yönetiminde yaşanan bölünme tartışmalarına karşı, Türkiye’ deki tabanı toparlamak amacıyla örgüt elebaşı Fethullah Gülen’ in “Her ile bir peygamber, her koğuşa bir sahabe ve dışarıdaki her aileye bir melek” sözü üzerine yeni bir yapılanmaya gittiği de iddianamede belirtildi. İddianamede örgütün aldığı ağır hasarı onarmak, diğer yandan yeniden taban oluşturmak için kolları sıvadığı belirtilerek örgütün güncel yapılanmasının İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç bölgeden yönetildiğinin itiraflar ve teknik incelemeler sonucu belirlendiği kaydedildi.
Örgütün yeni şifreleri ortaya çıktı
- Örgüt mensuplarının aralarında örgütsel haberleşme amacıyla bankalar üzerinden düşük miktarlı Havale/EFT gibi işlemler yaparak açıklaması üzerinden iletişim sağlamaya çalıştıkları belirtilen iddianamede, Ramazan ayında fitre ve zekat adı altında toplanacak paraların yurt dışına kaçacak şahıslara gönderilmesinin istenildiği belirtildi. Örgütün bazı şifrelerine de yer verilen iddianamede “Yüzme Kursuna Yazılmak” ifadesinin yurt dışına çıkış, “Kurs Fiyatı” ifadesinin ise yurt dışına çıkış yapmak amacıyla harcanması planlanan para için kullanılan tabirler olduğu açıklandı. İddianamede ayrıca örgüt mensuplarının illegal olarak çıkışları iki bölgeden sağladıkları, ‘AŞAĞI’ olarak geçen bölgenin Ege olduğu, lüks tekne ve yatlarla da Ege’den illegal çıkışların sağlandığı, ‘YUKARI’ olarak geçen bölgenin ise Edirne ili olduğu, Edirne’den geçişlerde su seviyesini/debisini takip ettikleri kaydedildi.
Mahkumlar Covid-19 salgını sürecinde diğer koğuşlara malzemeler atarak virüsü yaymak istemişler
Örgütün cezaevinde yaptıkları eyleme ilişkin de bilgi verilen iddianamede tutuklu bulunan mahkumların, Covid-19 salgını sürecinde kendi koğuşlarından diğer koğuşlara malzemeler atarak virüsü cezaevi geneline yayma çabası içerisinde oldukları, örgüt üyesi mahkumların bu hareketle yakınları üzerinden sosyal medya aracılığıyla kamuoyunda mağduriyet algısı oluşturarak cezaevi yönetimlerini baskı altına almayı, yargılama süreçlerinde bu durumu lehlerinde kullanmayı, yoğun bakımda Covid-19 tedavisi görülmesi durumunda da tedavi sonrası ailelerinin yanında 3 aylık izin hakkını elde etmeyi amaçladıkları ifade edildi.