FETÖ, jandarma personelini “menfi, süper menfi, müntesip ve ehli dünya” kodlarıyla fişlemiş. S.E. adlı örgüt elemanının verdiği bilgilere göre, Ankara’daki “Bölge İstihbarat Mesulü”ne (BİM) ulaştırılan bilgiler, örgütten olmayan personeli ayıklayıp, yerlerine kendi mensuplarını getirmek için kullanıldı.
BİM YAPISI KURDULAR
Başsavcılık, örgütün yapısı ve fişleme faaliyetlerini de anlatan S.E. hakkında “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme” suçundan dava açtı. S.E.’nin Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde verdiği ifadedeki itiraflarına göre örgüt, 2014-2016 yılları arasında kendinden olmayan jandarma personeli hakkında bilgi toplamak ve bu bilgileri onların aleyhine kullanmak için kısaltması “BİM” olan “Bölge İstihbarat Mesulü” yapısını oluşturdu. Türkiye’yi bölgelere ayıran örgüt, her bölgeye sorumlu örgüt üyesi atadı.
SİSTEMATİK ARŞİVLEME
2014’te BİM görevine getirildiğini belirten S.E., BİM’i, “örgüt tarafından öğretmen (örgüt sorumlusu) ve öğrencilerden (askeri personel) gelen her türlü usulsüzlük, ahlaksızlık, görevi kötüye kullanma, işle ilgili her türlü bilgilerin sistematik bir şekilde arşivlendiği, gerektiği zamanda kullanıldığı bölüm” olarak ifade etti. Bu şekilde örgüte muhaliflerin pasifize edilmesi, örgüt mensuplarının ise meslekte yükselmesinin kolaylaştırılması amaçlanıyordu.
64 HANELİ ŞİFRE
Bu göreve getirilmesinin ardından kendisine şifreyle açılan dizüstü bilgisayar ve flash bellek verildiğini söyleyen S.E., bilgisayarın, flash belleğin takılmasının ardından girilen 64 haneli bir şifreyle açıldığını aktardı.
İkinci bir 64 haneli şifreyle Windows oturumunun açıldığını ifade eden S.E., “Sonra Flash belleğe ulaşmak için 64 haneli bir şifre daha girilirdi. Flash bellek içerisinde birçok müzik dosyası bulunurdu. Bu müzik dosyalarından bir tanesine TrueCrypt (şifreleme yazılımı) üzerinden şifre girilerek flash bellek kullanıma açılırdı. Bu flash bellek içerisinde bulunan BİM excelline, ByLock üzerinden gelen bilgiler kayıt edilirdi” dedi.
Örgütün kodları
Örgüt, kendinden olmayan jandarma personelini “menfi, süper menfi, müntesip ve ehli dünya” kodlarıyla fişlemiş. Bu kodların anlamı ve neyi ifade ettiği dosyada şu şekilde anlatıldı:
Metin Paşa hedef
BİM faaliyetleri içerisinde en önemli grubun “süper menfiler” olduğunu ifade eden S.E., bir an önce onlarla uğraşılıp gerek sicil bozma, gerek şikayet mektupları yazma, gerekse tahkikat geçirtme şeklinde işlem yapılmasının amaçlandığını söyledi. Örgütün, “süper menfi” olarak kodladığı askerler arasında emekli Orgeneral İsmail Metin Temel’in de bulunduğu ortaya çıktı.
S.E., Van Asayiş Kolordu Komutanı olarak görev yaptığı sırada örgütün hedefinde olan Temel için “2014-2015 yıllarında General Metin Temel ile hem Van alayından hem de Van Asayiş Kolordu Komutanlığından gelen bilgiler değerlendirilir, işlem yapılması için uğraşılırdı. Bu şahıs ile ilgili bana gelen bir BİM bilgisi var ise ben örgüt içerisinde bağlı bulunduğum müdür E.G.’ye iletirdim. O da Van Kolordu Komutanlığından sorumlu müdür olan Esat kod adlı Ferhat’a iletirdi” dedi. S.E., yine 2014-2015 yıllarında, örgüt mensubu Van Alay Komutan Yardımcısı İbrahim T.’ye “menfilerin” bulunduğu liste verilerek haklarında tahkikat veya işlem yapılmasını istediklerini anlattı.
Bilgileri medyaya sızdırdılar
- “2014 veya 2015 yılı içerisinde PKK terör örgütünün vergi adı altında para topladığı bilgisi bazen detaylı olarak hangi esnaftan ne kadar toplandığı gelirdi. Ben de bu bilgileri BİM temsilcisi Levent’e gönderdim. Sonradan öğrendiğim kadarıyla örgüte müzahir köşe yazarları tarafından yayımlandı. O dönem bu bilginin basın kuruluşları tarafından yayımlanmasının amacı çözüm sürecinde hükümetin yıpratılmasıydı. Yine 2014-2015 yılları içerisinde çözüm süreci sırasında Van, Muş ve Bitlis sınırları içerisinde ellerinde silahları ile birlikte gezen PKK mensuplarının bilgileri olarak bana gelir, bende bunları üstlerime iletirdim.”
Tek merkezden algı operasyonu
Örgüt, bölgelerden gelen fişlemeleri Ankara’da bulunan sözde BİM merkezinde toplamış. S.E. şunları anlattı: “Elde ettiğim bilgileri BİM Bölge Temsilcisi Levent kod adlı A.A.’ya iletirdim. Onlar da merkeze iletirlerdi. Merkez, gelen bilgiler doğrultusunda sulandırma ve şikayet yapılıp yapılmayacağına karar verirdi. Haber niteliğinde olan bilgilerin önce örgüte müzahir basın yayın kuruluşlarına, daha sonra ise ulusal basına verilmesi sağlanırdı.” Merkez tarafından jandarma personeli için “Başçavuş” isimli Twitter hesabının açıldığını ifade eden S.E., bu hesaptan örgütten olmayan jandarma personeli hakkında direkt isim ve yer verilerek bilgilerin paylaşıldığını ve bu şekilde “sizi takip ediyoruz, her an izleniyorsunuz” algısı oluşturulduğunu kaydetti.
‘Elma’lı tuzak
USB üzerinden çalışan programın bilgisayara takılmasının ardından video, fotoğraf ve belgelerin kopyalandığı anlatan S.E., bu veri casusluğuna ilişkin örnek de verdi: “Hatırladığım kadarıyla bir ihale de usulsüzlük şüphesi nedeniyle bu faaliyet yapılmıştı. Elma programı taşıyan USB, Levent tarafından bana verilmişti, bende bunu üst rütbelinin en yakınında çalışan öğrenciden sorumlu müdür yardımcısına vermiştim. Bu şekilde örgüte müzahir olmayan kişinin bilgisayarlarındaki tüm bilgilere ulaşılmıştı.