MİT TIR’larına yaptığı operasyonla Türkiye’yi “DEAŞ destekçisi” gibi göstermeye çalışan FETÖ’nün örgütle ortak çalıştığını gösteren önemli bir delil ortaya çıkarıldı. Bingöl’de gözaltına alınan 2 DEAŞ’lının FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı ByLock’u kullandığı tespit edildi.
Terör örgütü DEAŞ'e yönelik olarak geçtiğimiz hafta 29 ilde eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirilmiş ve çatışma bölgeleri ile irtibatlı olduğu değerlendirilen 748 şüpheli gözaltına alınmıştı. Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında da 10 şüpheli yakalanmıştı.
Bingöl Emniyeti'ne götürülen ve hala sorguları devam eden 10 şüpheliye ilişkin önemli ayrıntılar ortaya çıktı. 7 Kasım 2016'da Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) teslim olan şüphelilerden İ.E., alınan ifadesinde, 2016 Temmuz ayının sonunda beyaz renkli Wolksvagen marka araçla çatışma bölgesine geçmek için Gaziantep'e gittiklerini belirtmesi üzerine soruşturma derinleştirildi. Savcılığın talimatıyla şüphelinin beyan ettiği aracı Plaka Tanıma Sistemi'nden (PTS) araştıran polis, söz konusu aracın 31 Temmuz günü Gaziantep'te olduğunu belirledi.
Ayrıca İ.E. ile irtibatlı olduğu şüpheliler R.H., İ.B., S.Ş. ve C.Y.'nin HTS ve baz bilgileri de mercek altına alındı. Yapılan araştırmada şüphelilerin 31 Temmuz, 06 Ağustos ve 14 Ağustos tarihlerinde Gaziantep'e gittikleri, aynı baz istasyonlarından ortak sinyal verdiği belirlendi. Yapılan araştırmada, şüphelilerin çatışma bölgeleriyle irtibatlı oldukları ve Karkamış sınırından eleman geçirdikleri de tespit edildi.
Soruşturmayı çok yönlü olarak yürüten savcılık, söz konusu şüphelilerin ByLock kullanıcısı olup olmadığını araştırdı. Yapılan incelemede, Şüphelilerden R.H. ve S.Ş.'nin FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock'u aktif olarak kullandığı belirlendi. DEAŞ militanlarının örgüt içerisinde iletişim için Facebook, WhastApp, Viber ve Telegram gibi programları kulandığı, gizli yazışmalar için de çoğunlukla 'Truecrypt' isimli bir kripto programı tercih ettiği biliniyor. DEAŞ saflarında savaşan örgüt üyelerinin ByLock'u ise FETÖ ile irtibat sağlamak için kullandığı belirtiliyor.
Şüphelilerden R.H.'nin sosyal paylaşım sitesi Facebook'tan yaptığı paylaşımlar da soruşturma dosyasına delil olarak eklendi. DEAŞ terör örgütünü destekleyen paylaşımlarda bulunan R.H.'nin aynı zamanda FETÖ'nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidarını kuvvetlendirmek için gerçekleştirilen bir tiyatro" olduğu yönünde paylaşımlar yapan sayfaları beğendiği ve takip ettiği belirtildi. Diğer ByLock'çu şüpheli S.Ş.'nin de Facebook hesabından DEAŞ silahlı terör örgütünü destekleyen paylaşımlarda bulunduğu kaydedildi.
Şüpheliler R.H. ve S.Ş.'nin emniyetteki sorgusunda, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandıklarını kabul etmedikleri öğrenildi. Şüphelilerin önümüzdeki günlerde adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
Yeni Şafak'ın 13 Ağustos'ta manşetten verdiği “IŞİD içinde FETÖ timi" başlıklı haberde, FETÖ'nün DAEŞ içinde de örgütlenmeye çalıştığı belirtilmişti. Haberde, Kuzey Irak'taki Süleymaniye kentinde FETÖ'nün okulunda görev yapan öğretmen Uğur Pehlivanoğlu'nun dönemin sözde Irak imamının bilgisi ve onayıyla, 2014 yılının kasım ayında yine örgüt üyesi 6 öğrencisini alarak Kerkük üzerinden Havice kasabasına geçtiği belirtilmişti.
Pehlivanoğlu'nun kendisine verilen görev doğrultusunda Havice'de DEAŞ içindeki 'Selahaddin Eyyübi' adı verilen tugaya katıldığı ve öğrencileriyle örgüt saflarında savaşmaya başladığı anlatılmıştı. Bir yıl gibi kısa sürede 'yönetici' konumuna gelen “Ebu Velid" kod adlı Pehlivanoğlu, 2015 sonlarında Renas, Zana ve Enes isimli üç öğrencisi ile birlikte Kerkük'ün Havice kasabasında Şii milislerle girdiği bir çatışmada öldürüldü. Ayrıca DEAŞ'ın sözde 'Musul Emiri' Ebu Müslüm'ün oğlunu FETÖ'nün kolejine gönderdiği de ortaya çıkmıştı.