Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Büyükelçiler Konferasında yaptığı konuşmada "Sosyal medya üzerinden birçok ekonomik terör kişilikleri var. Bunlar ihanet şebekesi. Bunlara gereken bedeli ödeteceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca son günlerdeki ekonomik dalgalanma için "Bu saldırılardan alnımızın akıyla çıkmamız milletimizin desteğiyle mümkündür. Kalıpları aşmak, ezberleri bozmak zorundayız. Ya bir yol bulacağız, ya bir yol bulacağız. Bunun başka çıkışı yok. Bu oyunu hep birlikte bozacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Büyükelçiler Konferansı katılımcıları onuruna verilecek öğle yemeğinde konuştu.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
İçsiyasette olduğu gibi dış politikada yoğun bir gündemin içinde olduk. Makamında oturan değil, koşan, koşturan, terleyen bir cumhurbaşkanı olmaya çalışıyoruz. Yurtdışında da ülkemizin gücüne güç katmak için gayret sarfediyoruz.
Büyükelçiler Konfrensının konumu farklıdır. Tüm büyükelçilerimizin aynı çatı altında buluştuğu, ufkunun çizildiği önemli bir platform haline geldi. Bu seneki toplantının daha öncekilerden farkı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk konferansı olmasıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin ihtiyaçlarına en uygun modeldir.
"Tahammülümüz yoktur"
Sistem ne kadar mükemmel olursa olsun, başarısını ya da başarısızlığını belirleyecek olan insandır. İnsanı dikkate almayan hiçbir sistem başarılı olamaz. Yeni yönetim sisteminin de başarı çıtasını insan belirleyecektir. Sistemin pürüzsüz şekilde işleyebilmesi için tesis edemeyeceğimiz anlayış ile mümkündür. Herkes tam bir koordinasyon içinde büyük ve güçlü Türkiye ideali için çalışma, üretmek zorundadır. Yersiz kaygılardan ve koordinasyon eksikliğine asla tahammülümüz yoktur. Statüsü, konumu, unvanı ne olursa olsun tüm kadrolarımızın aynı adanmışlıkla meseleye eğilmesi gerekiyor. Hiç kimsenin sistemi tıkmasına, yavaşlatmasına izin veremeyiz. Yeni dönemde üst kademe yöneticilerimizin omuzlarına daha fazla yük düşüyor. Devletimizi ve Cumhurbaşkanlığı makamını temsil eden sizlerin mesuliyeti daha da ağırlaşıyor. Devletimizin ve hükümetimizin dış politika vizyonuna uygun olarak pek çok diplomatik çalışmada rol aldınız. Hariciye geleneğimizi en güzel şekilde temsil ettiniz. Diplomasinin inceliklerini kullanarak ülkemizin konumunu üst sıralara taşıdınız.
Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği uluslararası zaferlerde siz büyükelçilerin de büyük payı bulunuyor. Harici teşkilatı güçlü olmayan devletin beynelminel ilişkilerde güçlü olması beklenemez. Birikimleriyle, özgüvenleriyle bizim diplomatlarımızın güçlerini ve kabiliyetlerini gayet iyi tanıdım ve biliyorum. Bu kadroyu yeteri kadar etkin şekilde kullanamadığımıza da inanıyorum. Sizlerden daha büyük gayretler ve sonuçlar bekliyoruz.
"Hazırlıklı olmalıyız"
Görünen köy kılavuz istemez. Son birkaç haftadır yaşadığımız hadiseler şu gerçeği bir kez daha gösterdi; Türkiye diğer alanlarda olduğu gibi ekonomide de bir kuşatmayla karşı karşıyadır. Saldırıların bir müddet daha devam edeceği açıktır. Türkyie'nin milli onurunu haysiyetini hedef alan bu atakların farklı biçimlerine karşı da hazırlıklı olmalıyız.
Son yıllarda terörden ekonomik manipülasyonlara maruz kalmamızın sebebi milli menfaatler konusunda tavizsiz tutum takınmamızdır. Siyasetin yeniden vesayetin eline geçmesine izin vermedik. Terör örgütleri üzerinden kurulan oyunları deşifre edip önüne geçtik. Suriye'de etrafımızda oluşturulmaya çalışan terör koridoruna izin vermedik.
"Bunlara bedelini ödeteceğiz"
Döviz kurundaki gelişmelerin ekonomik temelinin olmadığını, ülkemize saldırı niteliği taşıdığı herkesin tespitidir. Dünya Ticaret Örgütü var, atılan adımların bu örgütün umdeleriyle alakası var mı? Ben yaptım oldu diyemezsin. İstediğin kadar başkan ol. Akşam yatıp sabah kalkıp demir çeliğe şu kadar vergi koydum diyemezsin. Bir yandan stratejik ortak olacaksın, diğer yandan ayağına kurşun sıkacaksın. Böyle bir şey kabullenebilir mi? Bizim bunlara eyvallah dememiz mümkün değildir. Yaşadıklarımızın krizlerle ilgisi yoktur. Bambaşka bir durum ile karşı karşıyayız. Şu anda bizim bu olaylar karşısında temkinli şekilde attığımız adımlar var, atacağımız adımlar var, çeşitli planlarımız var. Biz kur şöyle oldu, böyle oldu demek suretiyle battık, bittik böyle bir şey yok. Türkiye'nin ekonomik dinamikleri sağlamdır. Bu konuda rahat olun. Ülke olarak serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermedik. Sosyal medya üzerinden birçok ekonomik terör kişilikleri var. Bunlara karşı da yargımız tedbirlerini almıştır, üzerine gidiyor. Sen benim hafıza kayıtlarımı nereden okuyorsun? Neye göre bunu söylüyorsun? Bunlar ihanet şebekesi. Ama biz bunlara yüz vermeyeceğiz. Gereği neyse gereken bedeli ödeteceğiz. Bunların da inlerini başlarına geçireceğiz.
"Bu oyunu hep birlikte bozacağız"
Türkiye'yi milyonların umudu haline biz getirdik. Ülkemize yönelik artan saldırıların hedefi asla şahıslar, partiler, kurumlar değildir. Her alanda böylesine düşmanca tavır içine girilmesinin gerekçesi yoktur. Burada amaç bağcıyı dövmek, bağcının dişlerini dökmek, ciğerini sökmektir. Türkiye'nin hedeflerinden vazgeçirmektir. Hangi bahane ile yapılırsa yapılsın operasyonun gerçek hedefi budur. Bu saldırılardan alnımızın akıyla çıkmamız milletimizin desteğiyle mümkündür. Kalıpları aşmak, ezberleri bozmak zorundayız. Ya bir yol bulacağız, ya bir yol bulacağız. Bunun başka çıkışı yok. Bu oyunu hep birlikte bozacağız.
NATO müttefiki olarak ciddi bedeller ödemiş bir devlete karşı her alanda böylesine düşmanca tavır içine girilmesinin hiçbir makul gerekçesi yoktur. Burada amaç, üzüm yemek değil bağcıyı dövmek hatta mümkünse bağcının dişlerini dökmek, ciğerini de sökmektir. Bunların yapmak istediği bu.
Sözüm ona hukuk namına hukuksuzlukları bize kimse dayatanamaz. Türkiye'nin kırmızı çizgileri bellidir. Nasıl bal bal diyerek ağız tatlanmazsa sulh sulh diyerek de barış tesis edilemez. Sahada olmadan masada olunamaz.
Hukuk namına hukuksuzlukları bize kimse dayatamaz. Bizim kırmızı çizgilerimiz bellidir. Gazi Mustafa Kemal'in ifadesiyle "Yurtta sulh cihanda sulh" temel prensibimizdir. Devletlerin başarısının sırrı savaşa hazır olmaktır. Biz hazırız, her şeyimizle hazırız.