Cumhuriyet Gazetesi'nin e-ticaret yasası aleyhine yayınlar yapmak için bir firmadan çikolata kutusu içinde 500 bin lira rüşvet aldığı ortaya çıkarken, skandalın CHP’ye de uzanacağı belirtiliyor. Ticaret Bakanlığı’nın rekabeti korumak için hazırladığı tasarıya “yerli ve milli” diyerek destek veren CHP’nin, sürpriz biçimde Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapması kuşkulara yol açmıştı.
Cumhuriyet Gazetesi’ndeki ifşalar, bir e-ticaret firmasının gazete ve CHP ile karıştığı skandalı tekrar gündeme getirdi. Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerine çikolata kutusu içinde 500 bin lira vererek e-ticaret yasası aleyhine haber yapılmasını isteyen firma, daha önce de CHP’nin Meclis’te “evet” oyu verdiği e-ticaret yasasıyla ilgili düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’ne taşınmasını sağladı.
ÇİKOLATA KUTUSUNDA RÜŞVET
Ticaret Bakanlığı geçen yıl e-ticarette rekabeti sağlamak adına Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a yönelik hazırladığı düzenlemeyi TBMM’ye sundu ve kanun tüm siyasi partilerin desteğiyle Meclis’ten geçti. CHP daha sonra Meclis’te “evet” oyu verdiği düzenlemeyi itiraz süresine 1 gün kala AYM’ye taşıdı. O dönem CHP’nin, AYM’ye başvurmak için gerekli 120 vekili olmayan İYİ Parti’nin ricası üzerine bu adımı attığı konuşulmuştu. Başvurunun, e-ticaret düzenlemesinin Genel Kurul’daki görüşmeleri sırasında “Namuslu, yerli, kaliteli ve tekellere savaş açan milli bir kanundur. Helal olsun Ticaret Bakanı’na” diyen dönemin CHP Grup Başkanvekili Engin Altay tarafından CHP grubu adına AYM’ye gizlice yapıldığı, CHP Anayasa Komisyonu’na dahi bilgi verilmeden konunun AYM’ye taşındığı ortaya çıkmıştı. Şimdi ise bir e-ticaret firmasının düzenleme aleyhine haber yapılması için çikolata kutusu içinde Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerine para verdiği iddiası tartışılıyor.
MUŞ YARGIYA ÇAĞRI YAPTI
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş, söz konusu skandala ilişkin açıklamalarda bulundu. “Bir gazetenin ‘e-ticaret düzenlemesi aleyhine haber yapılması için para aldığı’ iddiaları ciddidir ve savcılıklar tarafından soruşturulmalıdır” diyen Muş, yargıya çağrı yaptı: “Belli lobilerden para alınarak TBMM’nin iradesine kastetme amaçlı yapılan bu maksatlı yayınların ve onlara para aktardığı iddia edilen e-ticaret firmasıyla ilgili yargısal süreçlerin başlatılması kamuoyunun beklentisidir. Ayrıca bu e-ticaret firması tarafından söz konusu gazete haricinde başka gazeteler ve köşe yazarları nezdinde de belli paralar aktarmak suretiyle benzer girişimlerde bulunulup bulunulmadığı da araştırılmalıdır. TBMM’nin bir üyesi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak bu vahim iddialarla ilgili sürecin takipçisi olmak ve bunların soruşturulmasını istemek benim en temel görevlerimden biridir.”
TÜRKİYE LOBİLERİN ÇİFTLİĞİ DEĞİL
CHP’nin itiraz süresinin dolmasına 1 gün kala AYM’ye yaptığı itiraz başvurusunun yanı sıra söz konusu şirket, kanunun uygulamaya girmesi için hazırlanan yönetmeliğe itiraz etmişti. Bu itiraz Cumhurbaşkanı seçimine 3 gün kala Danıştay 10. Dairesi tarafından karara bağlanarak yönetmeliğin yürütmesinin durdurulmasına hükmedildi. Ticaret Bakanlığı’nın 12 Mayıs’ta Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararına yaptığı başvuru 1 hafta içinde karara bağlanması gerekirken, başvurunun üzerinden 1 ay geçmesine rağmen Danıştay’ın yeni kararı açıklamaması soru işaretlerine neden oldu. AYM de hala kendisine yapılan başvuruyu değerlendirmeye almadı. Ticaret Bakanlığı yetkilileri, yaşanan gecikme ve skandallara ilişkin, “Türkiye, lobilerin çiftliği değildir” değerlendirmesinde bulundu.
E-ticaret yasası neden önemli
Tüm dünyada e-ticareti daha eşitlikçi hale getirecek arayışlar sürerken, Türkiye bu konuda örnek bir çalışmaya imza attı. 2022 Temmuz ayında çıkarılan “e-ticaret yasası” için farklı mecralarda “antidemokratik”, “ticareti kısıtlayıcı”, “yabancı yatırımı engelleyici” algısı oluşturulmaya çalışılsa da yasa ile tam tersi hedefleniyor. Aslında yeni yasa e-ticareti her kesim için daha serbest hale getiriyor. Haksız rekabetin ve tekelleşmenin önüne geçecek düzenlemeyle satıcılar mal ve hizmetleri diledikleri platformdan ve fiyattan satışa sunabilecek.
Alev Coşkun’a istifa çağrısı
Cumhuriyet Gazetesi’nde kayıt dışı para alınarak haber yapıldığı iddialarıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Cumhuriyet Vakfı ve Cumhuriyet Gazetesi bunu yalanlarken, skandalı ortaya döken Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu görevden alındı. Bu konuyu işlediği yazısı önceki gün yayımlanmayan Mollaveisoğlu, görevden alındığını sosyal medya hesabından “Etik tartışma yönetimde başlayıp yargıya ve basına yansıdı. ‘Taraf olursan görevden alırız’ dediler. Gazeteciliğin tarafında oldum. Görevden alındım” mesajıyla duyurdu. Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Turan Karakaş, Birol Başaran ve Barış Doster de Mollaveisoğlu’na destek açıklaması yaptı. Açıklamada “Olaylar basına yansımadan önce yapılan son toplantıda Alev Coşkun söz konusu paranın kendi inisiyatifi ile alındığını söyleyerek TÜRMOB Başkan Yardımcısı olan ve aynı zamanda vakfın saymanı olan ve vakıf şirketinin yeminli denetçisi konumunda görev yapan Hüseyin Yıldız’dan konunun üzerinin örtülmesini istedi” ifadelerine yer verildi. Okurların gazeteye operasyon varmış gibi aldatılmasının kabul edilemeyeceği vurgulanarak, vakıf başkanı Alev Coşkun istifaya çağırıldı: “Korkunç olayın gereğini yapmayan Alev Coşkun’u, İrfan Hüseyin Yıldız’ı ve Işık Kansu’yı
istifaya davet ediyoruz.”