Belediye ağlama makamı değil: Mansur Yavaş her toplantıda borçlanma istiyor

Yeni Şafak’a konuşan Fatih Ünal, Mansur Yavaş’ın hem bir yıllık performansını hem de son günlerde kamuoyuna yönelik yaptığı algının gerekçelerini anlattı. Ünal özetle şunları söyledi:

Belediye başkanlığı yaptığı 1 yıllık dönemde ‘100 günlük, 200 günlük icraatlarım’ diyerek sunumlar yapmıştır. Hep ön plana çıkardığı söylem ‘tasarruf ettik, belediyeyi kâra geçirdik’ olmuştur. Millete hizmet etmez, Ankaralıların yaşamını kolaylaştırmaz, hizmet üretmezsen tabii ki tasarruf edersin. Ama buna tasarruf demezler, beceriksiz ve ufuksuz yönetim derler. Belediye başkanlığı makamı ağlama makamı değildir. Elindeki parayı ve ekibi iyi yönetme makamıdır.

Mansur Bey belediyeyi yönetemediği gibi belediye meclisini de idare edememekte. Ona-buna bağırarak, ‘sen sus’ diyerek, adeta kasaba kovboyluğu yaparak meclis idare edilmez. Meclise projelerini getireceksin, güzel izahatlar yapacaksın. Meclis üyeleri de bu gayretli, hizmet üretmeye çalışan başkana ‘Biz de omuz verelim’ der.

Maalesef ne bir icraat var, ne de bir hizmet var. Bir yıl sonra gördük ki Mansur Bey’in Ankara’ya dair bir vizyonu yok maalesef. Mansur Bey seçimden önce birçok açıklamasında ‘Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin imkanları geniş, ben bu imkanları doğru kullanacağım, tasarruf ederek birçok hizmet üreteceğim’ demiştir. Ancak gel gör ki, seçim sonrası belediye meclisinden her toplantıda borçlanma yetkisi istemiştir.

Seçim öncesi ASKİ’yi çok eleştiriyordu. ‘Su ücretleri çok pahalı’ diyordu. Ancak seçim sonrası ASKİ olarak mevcut programlanmış çalışmalar dışında ciddi bir altyapı çalışmasına başlamamıştır.

Seçimin üzerinden bir yıl geçtikten sonra 3,5 milyarlık bütçesi olan ASKİ’nin masrafı 20 milyonu ancak bulabilecek boru değişimini sağlayamadığından dem vurmuş. Bu borcu vermediğimiz için belediye meclisini afişe edeceğini belirterek bizleri üstü kapalı tehdit etmeye yeltenmiştir. Hem toplum sağlığını bozan asbestli boruları değiştirmeme engel oluyorlar, hem de asbestli borular zararlı değil, diyeceksin.

Algıyla nereye kadar...

* Mansur Yavaş’a bir yılda Ankara için ne yaptığını soran Ünal, “Algıyla nereye kadar? Mazereti bırak, artık iş yap” diye seslendi. Ünal, Yavaş’ın bir yıllık karnesini şöyle özetledi:
* İş başına gelir gelmez ilk icraatı bir heykel açılışına katılmak oldu.
* Genelkurmay önünde bulunan saati söktürdü.
* Bir yıl içerisinde birçok daire başkanlığında kendi atadığı bürokratları bir yılda birkaç kere değiştirdi.
* Görevde bulunduğu süre içerisinde Ankaralıların nefes alabileceği bir park çalışması yapmadığı gibi mevcut parkları dahi işletemez duruma gelmiştir. Parklardaki ağaçlar kurumakta, çocuk oyun alanları, oturma mekânları bakımsız vaziyette.
* Ankara’da ulaşım adına bu dönemde yeni bir yol çalışması yapılmamış, mevcut cadde ve bulvarlarda ise asfalt yenileme işlemleri neredeyse hiç yapılamamıştır.
* Göreve geldiğinden bu yana belediye şirketlerinin iyi yönetilemediği ve zarar ettirildiği için kapatacağından bahsetmiş. Ancak şirket yönetimlerine çok fazla personel alınması ve şirketlerin sermaye artırımına gidilmiştir.
* Seçim öncesi “Ben gelmeden icraatlarım geldi. Suya indirim yaptılar” diyerek övünen Yavaş, göreve geldiğinin birkaç ay sonrası suya zam istemiştir. Bu talebi, reddedilmiştir.