Türkiye Leyla, Eylül, Ufuk ve Yusuf'un kaybolma vakasıyla sarsıldı. Aileleri 'benim başıma gelmez demeyin tetikte olun' diyerek uyaran Yakınlarını Kaybeden Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici, kayıp vakalarında ilk saatlerin çok önemli olduğunu söyledi. Özbilici, bazı kız çocuklarının kaybı sırasında ailelerin, 'birileri duyar, adı çıkar, rezil oluruz' diyerek emniyet güçlerine haber vermediğini de anlattı.
Türkiye bir ay içinde kaybolan 4 çocuğun şokunu yaşıyor. Leyla ve Eylül'den herkesi yasa boğan acı haber gelirken, Ufuk ve Yusuf isimli küçük çocukların akıbeti ise hala belirsizliğini koruyor.
Özellikle tatil ve bayram dönemlerinde kayıp vakalarında artış yaşandığını belirten Yakınlarını Kaybeden Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici, "Çocuklarınıza ait kıyafetlerin bazılarını yıkamaktan imtina edin. Bu kıyafetler olası bir kayıp vakasında arama-kurtarma çalışmalarına büyük katkı sağlıyor. Asla benim başıma gelmez demeyin. Her an çocuklarınız için tetikte olun" dedi.
POLİSE HABER VERMİYORLAR!
- Çocukların kaybolduğu ilk anların çok önemli olduğunu anlatan Özbilici, "Bizim için ilk saatler çok önemli. Ilk birkaç saat içinde bulunmalı. Eğer çocuk geceyi dışarda geçirirse, başına gelmeyen kalmıyor. Ya bir suçun faili oluyor yada mağduru olabiliyor. O nedenle aile hızlı bir şekilde muhakkak çevresini bilgilendirmeli. Çevresini bilgilendirmeye aile olur mu diye düşünüyorsunuz ama kız çocuğudur, birileri duyar, adı çıkar, rezil oluruz diye aileler emniyet güçlerine haber vermeyebiliyor. 24 saat beklenmeli olayı da doğru değil. Çocuklar için hemen polis bilgilendirilmeli" şeklinde konuştu.
YABANCI MESAFESİNİ ANLATIN
Çocuklara öğretilmesi gereken ilk hususun 'yabancı mesafesi' olduğunu anlatan Özbilici, "Çocuklarımızın sesinin birer alarm olduğu öğretilmeli. Eğer bu ihlal edilirse kötü durum gerçekleşiyor. Çocuk bu mesafeyi bilse, belki bağıracak, tepki gösterecek, belki pedofili hastasının kendisine uzattığı şekeri güvenip almayacak" ifadelerini kullandı.
Aile içinde huzursuz olan çocukların evden kaçabileceğini de belirten Özbilici, çocuklarla diyalogların güçlendirilmesi halinde bu tip vakaların aza ineceğini aktardı.
MAHREMİYETE DİKKAT!
İnternet paylaşımlarının çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını artırdığını söyleyen Sosyal Medya Uzmanı Ümit Sanlav, "Her yaştan insanın var olduğu sosyal medyada yapılan paylaşımlar, sapık zihniyetli insanlar için farklı çağrışımlar uyandırabilir. Bu yüzden sosyal medyada mahremiyet ve güvenli kullanım esaslarına özen göstermeliyiz” dedi.
- Özel hayat ile sosyal paylaşımların çok net bir biçimde ayırt edilmesi gerektiğini anlatan Sanlav, "Çocuk mahremiyeti anne ve baba tarafından da ihlal ediliyor. Paylaşım yaparken, iyi niyetli olmayan sapık kişilerin de bu ortamlarda olduğunu unutmamalıyız" diye konuştu.
Sanlav, "Çocuk fotoğraflarını herkesin görebileceği şekilde paylaşmayın. Sapık zihniyetli kişiler bu fotoğrafları kendi amaçları için kullanabilir. Sahte hesaplar açarak başka çocuklarla arkadaş olup, onları kandırabilir" şeklinde konuştu.
İDAMA 950 BİN İMZA TOPLANDI!
- Chance.org üzerinden çocuk istismarcılarına idam isteyen kampanya için şu ana kadar 950 bin imza toplandı. İmza kampanyasını başlatan Berk Can Doğan, sosyal medya üzerinden vatandaşların bu olaylara yoğun tepki gösterdiğini belirterek, idam cezasının ortak bir talep olduğunu dile getirdi.
Bu olayların vicdan sınırlarını zorladığını anlatan Doğan, "Her gün yeni bir vahşete uyanıyoruz. Bir Müslüman olarak, bir Müslüman ülkesinde yaşıyoruz. Müslümanız! Hani sadece bir kedinin huzuru bozulmasın diye savaş rotasını değiştiren Peygamber efendimizden, yavru bir köpeğin patilerini ve kuyrugunu kesen ümmet'e!
Eylül, Leyla ve Minik köpek üçü de canlıydı üçü de nefes alıyordu resimlerine bakmaya kıyamadığımız çocuklar insan dışı varlıklar tarafından vahşice öldürüldü. Devlet büyüklerimizin hemen bir şey yapmasını rica ediyorum. Hiç bir çözüm asla kimsenin nefret duygunu dindirmeyecek fakat derhal bu cani varlıklar için idam getirilmeli" şeklinde konuştu.
2016 YILINDA 333 BİN ÇOCUK VAKASI YAŞANDI
İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı'na ait Ocak 2015 verilerine göre, 18 yaşından küçük kayıp çocukların sayısı 5 bin 169 olarak belirlendi.
- Başkanlığın verilerine göre 18 yaş üstü kayıp çocukların sayısı 15 bin 460 olarak açıklanırken, toplam kayıp çocuk sayısı 20 bin 629 olarak ifade ediliyor. Türkiye İstatistikler Kurumu (TÜİK) 2016 yılında güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk sayısının 333 bin 435 olduğunu açıkladı. Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların yüzde 47,5’i mağdur, yüzde 32,6’sı suça sürüklenen, yüzde 12,3’ü ise bilgisine başvurulan çocuklar olarak geldi veya getirildi.