Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, uluslararası kuruluş aracılığıyla son kullanıcıları korumak adına piyasaların ve alternatiflerinin öngörülebilirliğini artıran bir model oluşturması gerektiğini ifade etti. Dönmez, "Uluslararası kuruluşlar bu zor zamanlarda son kullanıcıları koruma adına piyasaların ve alternatiflerin öngörülebilirliğini artıran bir model oluşturmalıdır. Jeopolitik gerilimler de bu endişeleri tetiklemekte ve piyasalarda istikrarsızlığa ve fiyat artışlarına neden olmaktadır. Bu nedenle dengeli, uzun vadeli ve akılcı bir planlama gerektiren enerji arz güvenliğimiz göz önüne alındığında kaynakların ve yolların çeşitlendirilmesi büyük önem arz etmektedir" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Endonezya'nın Bali kentinde düzenlenen G20 Enerji Bakanları Toplantısı'nın ilk oturumu olan "Küresel Ekonomi ve Enerji Görünümü"nde konuşma yaptı.
- Yaklaşık 3 yıldır enerji piyasaları açısından son derece kritik zamanların yaşandığını belirten Dönmez, salgın sonrası toparlanma süreci ve jeopolitik gerginliklerin enerji sektörü üzerinde baskı oluşturduğuna değindi.
Temiz enerji dönüşümlerinin tüm dünyada devam ettiğini dile getiren Bakan Dönmez, birçok ülkenin enerji dönüşüm politikaları kapsamında net sıfır hedeflerini duyurduğunu hatırlattı.
"İthalata bağımlı ülkelerin çoğu, bu fiyatlar karşısında tüketicilerini korumak adına zarara uğramakta"
Enerji güvenliğine yönelik endişelerin, özellikle artan fiyatlar ve olağan dışı hava koşulları gibi nedenlerle devam ettiğine işaret eden Dönmez, "Jeopolitik gerilimler de bu endişeleri tetiklemekte ve piyasalarda istikrarsızlığa ve fiyat artışlarına neden olmaktadır. Bu nedenle dengeli, uzun vadeli ve akılcı bir planlama gerektiren enerji arz güvenliğimiz göz önüne alındığında kaynakların ve yolların çeşitlendirilmesi büyük önem arz etmektedir" diye konuştu.
- Petrol ve gaz fiyatlarının çok düşük olduğu 2020'deki G20 Enerji Bakanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmayı anımsatan Dönmez, şunları kaydetti:
- "Hem üretici hem de tüketici ülkeleri korumak amacıyla petrol ve gaz fiyatlarına yönelik mekanizma oluşturulmasının önemini vurgulamıştım. Bugüne gelindiğinde ise yüksek petrol ve çok hızlı artış gösteren gaz fiyatlarına tanık olmaktayız. İthalata bağımlı ülkelerin çoğu, bu fiyatlar karşısında tüketicilerini korumak adına zarara uğramaktadır. Tabii ki bizler sadece liberal serbest piyasa uygulamalarını desteklemekteyiz. Ancak uluslararası kuruluşlar bu zor zamanlarda son kullanıcıları korumak adına piyasaların ve alternatiflerin öngörülebilirliğini artıran bir model oluşturabilir."
"Farklı birtakım enerji verimliliği politikalarına ihtiyaç var"
Küresel eğilimlerin, enerji sektöründe iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sera gazı emisyonlarını azaltma ihtiyacını ortaya çıkardığını anlatan Dönmez, iklim değişikliği ile mücadelede önemli araçlardan birinin de enerji verimliliği olduğunu vurguladı.
- Dönmez, yapılan uluslararası araştırmalara göre tüketicilerin enerji verimliliği hakkında birçok çok şeyin farkında olmalarına rağmen gerekli önlemleri uygulamada başarısız olduklarını ortaya çıkardığına değinerek, "Yeni yaklaşımlar ve davranışsal politikalar etrafında inşa edilmiş farklı birtakım enerji verimliliği politikalarına ihtiyaç duymaktayız. Tüketici davranışlarını değiştirmek zordur. Son 6 aydır birçok kampanyaya tanık olduk ancak bunların etkileri hala net değildir. Bu konuların uluslararası kuruluşların desteğiyle daha fazla üzerinde durulacağına inanmaktayız" ifadelerini kullandı.
"Türkiye olarak sürdürülebilir ekonomik büyümeyi ön planda tutmaktayız"
Toplantının ikinci oturumu olan "Enerji Dönüşümlerinin Hızlandırılması: Erişim, Teknoloji, Finans"ta da bir konuşma gerçekleştiren Dönmez, enerji dönüşümlerinin kaçınılmaz olduğunu, temiz enerji geçişlerini hedeflemekle birlikte arz güvenliğini de önemsediklerini söyledi.
- Dönmez, G20 Endonezya Başkanlığı'nın enerji önceliklerini desteklediklerine işaret ederek, "Hepimiz tüketicilere sürekliliği olan, ucuz ve kaliteli enerji tedariki sağlamayı amaçlamaktayız. Türkiye olarak sürekli artan enerji talebi ve yüksek ithalat bağımlılığı ile gelişmekte olan bir ülke olduğumuzdan, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi ön planda tutmaktayız. Ayrıca yerli petrol ve gaz arayıp bunların üretimini artırmak, petrol ve gaz tedarik kaynaklarını ve ilgili altyapıyı çeşitlendirmek, yenilenebilir enerji kullanımını yaygınlaştırmak, nükleer santraller kurmak ve enerji verimliliğini artırmak için de gerekli çabaları göstermekteyiz" diye konuştu.
"PV panel üretiminde 4'üncü sıradayız"
Türkiye'nin yenilenebilir enerjide kayda değer bir gelişme gösterdiğine dikkati çeken Dönmez, "Yenilenebilir enerji kapasitesinin toplam kurulu güç içindeki payı yüzde 54,2'e ulaşmıştır. Uygulamaya koyduğumuz modeller ile güçlü bir güneş enerjisi ekosistemi kurulumu AR-GE, üretim ve dağıtımı aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Söz konusu bu sistem Orta Doğu ve Avrupa'daki ilk ve tek entegre fotovoltaik modül üretim tesisini de içinde barındırmaktadır. Bu bağlamda, PV panel üretim kapasitesinde dünyada 4'üncü sırada yer almaktayız" dedi.
Enerji dönüşümleri konusunda, finansmanın harekete geçirilmesi, uluslararası finans kuruluşlarından destek alınması ve yeni teknolojilerin maliyetlerinin düşürülmesinin son derece önemli olduğunu dile getiren Dönmez, "Enerji güvenliği ve dönüşümlerine yönelik daha güçlü politikaların geliştirilebilmesi için aramızdaki iş birliğinin en iyi çözüm olduğunun ve G20 üyelerinin bu güce sahip olduğunun altını çizmek isterim" şeklinde konuştu.