İçişleri Bakanı Soylu, Hatay'da önemli açıklamalarda bulundu. Soylu, ''13 bin 62 artçı sarsıntı meydana geldi, olağan dışı süreç yaşandı. Enkaz kaldırma ve acil yıkma çalışmalarının yüzde 11'i tamamlandı'' ifadelerini kullandı. 1 milyon 500 bin kişinin çadırda kaldığını söyleyen Soylu, konteyner kurulumunun da sürdüğünü belirtti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "(Kahramanmaraş merkezli depremler) Büyük acılar ve büyük zaferler milletleri birleştirir. Milletimiz bu büyük acı karşısında büyük bir birliktelik gerçekleştirdi" dedi.
Bakan Soylu, Hatay AFAD İl Koordinasyon Merkezindeki koordinasyon toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, toplantıda gelinen noktayı değerlendirdiklerini ifade etti.
Yıkılmış, acil yıkılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı binaların belirlenmesinin ardından başsavcılıkla yapılan ortak çalışmalar çerçevesinde enkazların ve acil yıkılacak binaların işaretlenmesi ve değerlendirmesi, bina sahiplerine haber verilmesi süreci tamamlanınca da enkaz çalışmalarının hemen hemen tüm illerde olduğu gibi Hatay'da da başladığını hatırlatan Soylu, tüm kurum ve kuruluşların bir çalışma ortaya koyduğunu anlattı.
Hatay'da, Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra 6,4'lük bir deprem daha meydana geldiğini anımsatan Soylu, "O depremin akabinde hasar tespit çalışmalarında bir yenilenme zaruri olarak oluştu. Bunun yanı sıra hem Hatay'dan başka illere giden vatandaşlarımız, Hatay'dan Yayladağ gibi Altınözü gibi bazen Arsuz gibi Reyhanlı gibi ilçelere giden vatandaşlarımız ve onların oluşturduğu yoğunluklar ve onların talepleri bütün arkadaşlarımız tarafından takip edilmektedir" diye konuştu.
Esnafla ilgili yeni süreç
Deprem bölgesindeki küçük esnafa ait binalarda da ciddi tahribat söz konusu olduğunu dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
"Dükkanları yıkıldı, malları gitti. Buna yönelik gerek esnaf teşkilatlarımızla, Ticaret Bakanımızla da bu konuyu değerlendirerek yine bağış usulü yani birçok ille valiliklerimiz bağışçılarla onları birleştirerek, onları bir araya getirerek illerde küçük esnaf dükkanları yaparak şu anda onların da ticari hayatlarına başlaması, şehirlerin biraz daha hareketlenmesi konusunda adım da atılmaktadır. Köyün tarım hayatı, süt meselesinden tutun da tüm süreçlere kadar, bu masanın etrafındaki bütün arkadaşlarımız tarafından takip edilmekte. Özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı ve yetkilileri tarafından takip edilmektedir. Yine sokak hayvanları meselesi aynıdır. Sokak hayvanları meselesinde de bir taraftan belediyeler, bir taraftan Veterinerler Birliği bir taraftan Milli Parklar Genel Müdürlüğü bütün bunlar özellikle tüm illerde bu süreçle ilgili anı anına hem meseleyi takip edebilmek hem karşılaşılan sorunları giderebilmek için çaba sarf etmektedirler."
Deprem bölgesinde 426 belediyenin görevlendirildiğini ifade eden Soylu, bunların her biriyle çalışıldığını, sadece Hatay'da 127 belediyenin bulunduğunu kaydetti.
Deprem bölgesinde 41 valinin de görev yaptığını belirten Soylu, "Yani aslında ne kadar büyük bir operasyon yürüdüğünü ve nasıl bir koordinasyon içerisinde olunduğunu, herkesin görevini nasıl sahiplendiğini ve nasıl bir süreç yönetildiğini ifade etmek için bunu örneklendirerek anlatıyorum. Valilerimizden 15'i Hatay'da 11'i Kahramanmaraş'ta, 5'i Adıyaman'da, 4'ü Malatya'da, Gaziantep'te, Osmaniye'de ve diğer noktalarda görev yapıyor. Kaymakamları, bakanlıklarımızın görevlendirdiği tüm genel müdürleri, genel müdür yardımcılarına, daire başkanlarını bunları saymıyorum ve bunların her birinin bir görevi var" dedi.
"Seferberlik ülkemizin her noktasında devam ediyor"
Sadece Hatay'da 233 sivil toplum kuruluşunun görev yaptığını aktaran Soylu, bunun 23'ünün uluslararası sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi.
Yardım kuruluşlarının koordinasyon süreci, her birinin yönetilmesini, ilgili taleplerinin karşılanması ve bulundukları yerlerde hizmetlerini aksamadan yürütülmesinin de başka bir anlayışı ortaya koyduğunu anlatan Soylu, şunları kaydetti:
"Yerküre'nin en büyük depremlerinden ve 400 kilometrelik bir yırtıktan bahsediyoruz. Elbette ki bu bizim açımızdan önemli bir sonuç doğurdu. Büyük acılar ve büyük zaferler milletleri birleştirir. Milletimiz bu büyük acı karşısında büyük bir birliktelik gerçekleştirdi. Allah razı olsun. Bu acının onarılması için herkes seferber oldu ve bu seferberlik ülkemizin her noktasında devam ediyor. Şu ana kadar toplam 13 bin 72 artçı sarsıntı meydana geldi. Yine aldığımız bilgiler çerçevesinde bu çok olağan bir iş değil. Yani bu da aslında depremin art arda gelmesi kadar olağan dışı bir süreç. Bunu da beraber yaşıyoruz."
Deprem bölgesine binlerce yardım tırının geldiğini hatırlatan Soylu, "Kahramanmaraş'ta 4 binin üstüne çıktı tuvalet, hemen hemen bir noktaya gelmiş durumda. Ama Hatay'da var olan sayısının 2 katına çıkmamız lazım. Duşun da aynı şekilde, çamaşır makinelerinde aynı şekilde. Bunun için sevkiyatlar da geliyor. Ama burada bir ihtiyaç var. İç çamaşırı ihtiyacı buranın en temel ihtiyaçları olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.
Geçici iş yerlerine yönelik çalışmaların da gerçekleştirildiğini dile getiren Soylu, bazı örnek çarşıların da hizmete açıldığını aktardı.
Esnaf teşkilatlarıyla konuşarak iş yeri hazırlıklarının yapıldığını vurgulayan Soylu, "Yerlerini onlar gösteriyorlar. Şu an 5 bin 400 geçici iş yeri planlandı. Sahiplendirildi de... Yani bağışçısı sahiplendirildi. Ticaret Bakanlığımızla bu konuda birlikte bir çalışma ortaya konuluyor, 262 iş yerinin yapımı tamamlandı. Hatay'da da 2 bin geçici iş yeri planlandı" diye konuştu.
Depremzede kamu çalışanları
Bölgede çalışan gönüllülere, sivil toplum kuruluşlarına, depremzede kamu çalışanlarına teşekkür eden Soylu, şöyle devam etti:
"Depremzede olup bu illerde yaşayan kamu çalışanlarına ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Yani ikisini bir arada yürütebilmek kolay bir iş değil. O günden beri burada çalışanlar var. Yani bizatihi torununu, hanımını enkazdan kurtarıp en son kendisi enkazdan çıkıp şu anda çalışan insanlar var ve bir gün dinlenmeden çalışan insanlar var. Başka bölgelerden gelen kamu çalışanları var. Bugün bir polisimiz şehit oldu. Rüzgardan ağaç yıkıldı ve maalesef üzerine düştü ve 1 polisimiz şehit oldu. Allah rahmet eylesin. Her birine ayrı ayrı burada şükranlarımızı bir kez daha yaptıkları fedakarlıklar çerçevesinde ifade etmek istiyoruz."
Soylu, depremzede çocukların eğitimden kopmaması için konteynerlere televizyon yerleştirildiğini dile getirdi.
Bölgede psikososyal destek çalışmalarının da sürdüğünü ifade eden Soylu, "Bugüne kadar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koordinasyonunda üniversiteler, diğer birimler, gönüllülerle beraber 1 milyon 220 bin kişiye kadar tüm deprem bölgesinde ulaşılmıştır, 169 bin kişiye de Hatay'da ulaşıldı. Nakdi yardımlar da aynı şekilde devam ediyor. 1 milyon 61 bin 271 aileye aile başı 10 bin lira ödeme yapıldı. 259 bin 459 kişi de şu ana kadar taşınma yardımına başvurdu. Onlara da ödemeler başladı. Ve yine de Hatay'da 194 bin 820 aileye aile başı 10 bin lira ödemeler yapıldı. Burada da 79 bin 491 aileye başvurusunu gerçekleştirmiş olduk." diye konuştu.
Depremde hayatını kaybedenlerin sayısı
Bakan Soylu, depremde hayatını kaybedenlerin sayısına ilişkin şu açıklamada bulundu:
"Bugüne kadar enkazlarda, hastanelerde hayatını kaybeden vatandaşımızın, depremzedelerimizin sayısı 45 bin 968. Bunların içerisinde 4 bin 267 Suriyeli kardeşimiz var. Bunların 44 bin 235'i şu anda tescil edildi. Bunların 4 bin 267'si Göç'e tescil edildi. Yani Suriyeli kardeşlerimizin tescilini Göç yapıyor, diğerlerinin de Nüfus yapıyor. Savcılıklarla beraber kimliklendirme tespit teyit edildiği kadarıyla da Nüfus bu tescili yapmaktadır. Burada vatandaşlarımıza bir ifadede de bulunmak isterim. Muhakkak ki depremin büyüklüğü ölçüsünde birçok değerlendirme ve rakamlar kamuoyunda söylenebilir. Ortaya konulabilir. Ama depremde hayatını kaybeden her bir vatandaşımızın tek tek defin dahil, kimliklendirmesi dahil, aynı zamanda savcılık raporları veya eğer kırsalda hayatını kaybetmiş ve o ilk gün gömülmüşse muhtarlık, jandarma ve kaymakamlık tutanakları ve nüfusa tescil eden belgeleri dahil olmak üzere hepsi gerçekleştirilmektedir. Ne rakam varsa burada milletimizle paylaşıyoruz. Çünkü bazı gerek sosyal medyalarda gerek bazı yazar çizerlerde 'İşte ölüm sayısı şu kadar ama bunlar şu kadarını söylüyorlar.' Bunu niçin eksik söyleyelim, az söyleyelim? Çünkü burada her biri kendisi her bir başına bir hukukun parçasıdır. Kimisi miras hukukunun parçasıdır."
Bunun, çok olağan bir durum olmadığını ifade eden Soylu, "Bu da aslında depremin art arda gelmesi kadar olağan dışı bir süreç. Bunu da beraber yaşıyoruz." dedi.
Toplam 26 bin 32 enkazda arama kurtarma yapıldığını kaydeden Soylu, şöyle devam etti:
"Bunun yanı sıra özellikle 28 bin 300 enkaz var, toplam alanda, Hatay'da ise toplam 12 bin 218 enkaz var, 6 bin 832 de acil yıkılacak bina var. Toplam 19 bin 42 ağır hasarlı binanın dışında bina var. Ortalama da vermek isterim; yüzde 25'i yıkık ve acil yıkılacak, yüzde 75'i de ağır hasarlı. Bir de önümüzde yıkılacak ve acil yıkılacaktan sonra 1 aylık itiraz süreçleri sonrası bir 'ağır yıkılacaklar' tablosu da söz konusu. Şu anda hem acil yıkılacak binalar yıkılıyor hem de enkaz kaldırma işlemleri yapılıyor. Şu ana kadar acil yıkılacak ve enkaz kaldırma işlemlerinde oran yüzde 15. Yani tüm bölgede hem toplam enkaz hem de acil yıkılacak binalarda yüzde 15'e kadar geldik."
Yıkım işleminde hem özel sektör hem de kamu araçlarının kullanıldığını, kiracı ve mülk sahiplerini de yıkım işlemi sırasında kıymetli eşyaları bulunabileceği için çağırdıklarını belirten Soylu, sürecin itinalı yürütüldüğünü vurguladı.
Tüm deprem bölgesinde 332, Hatay'da 80 çadır kent alanı oluşturulduğunu, 370 bin 482 çadırın kendileri tarafından kurulduğunu ifade eden Soylu, "Sahadan aldığımız bilgi bunun 400 binin üzerinde olduğudur. 101 bin 168 çadırda sadece, bunun neredeyse dörtte 1'inden biraz daha fazlası Hatay'da kuruldu. Toplam 1,5 milyon afetzede çadırda konaklamaktadır. Bunun 405 bini ise Hatay'da konaklamaktadır." diye konuştu.
Konteyner kent
Depremden etkilenen 10 ilde 62'si Hatay'da olmak üzere 209 konteyner alanı oluşturulduğunu belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplam Hatay'da 21 bin 895 konteyner kurulumu planlandı. Şu ana kadar da - en son Katar konteynerlerinin bir bölümü daha geldi, onlar da yerleştirildi- toplam 3 bin konteyner Hatay'da kurulmuş oldu. Bugün ailelerin yerleşen bir kısmını da 902 konteynerlik bir konteyner kentimizde ziyaret ettik. Oradaki sıralamayı da birincisi, bu afette hayatını kaybeden ailelerin yakınları, - artı -ondan sonra şehit yakınları, sonra engelliler, yatalak hastalar, yani incinebilir gruplar ve en nihayetinde de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yardım alan vatandaşlarımız olmak üzere ev sahibi ve kiracı olarak onları oraya yerleştiriyoruz ve yerleştirmeye de devam ediyoruz. Tabii buradan sonra da orta hasarlı, ağır hasarlı, evi yıkık veya acil yıkılacak olan hem ev sahipleri hem de kiracılar da bu söylediğim öncelikler, ardından da diğerlerinin tamamı yerleşebilecek."
Tüm deprem bölgesinden toplam 860 bin 375 kişinin tahliye edildiğini aktaran Soylu, diğer illere giderek bildirimde bulunan depremzede sayısının 1 milyon 281 bin 599, tespit edilebilen tahliye sayısının ise toplam 2 milyon 141 bin olduğunu paylaştı.
Su ihtiyacı olduğu iddiaları
Hatay'da şebeke sularının günlük ihtiyaçlarda kullanıldığını belirten Soylu, şunları kaydetti:
"İçme suyu ihtiyacı ise bölgeye sevk edilen ambalajlı sularla şu ana kadar sağlanmıştır, sağlanmaya da devam edilmektedir. Sadece bugün Hatay'a verilen ambalajlı içme suyu adedi, 1 milyon 200 bin adet. Şimdi dün akşamdan itibaren böyle, 'Hatay'ın suya ihtiyacı var' diye bir şey çıktı. Üzülüyoruz da biz bu masanın etrafında hepimiz çalışıyoruz. Şimdi olmayan bir şeyi, yani ufak tefek eksiklik bir yerde olabilir, bir kişinin kendi adına talebi olabilir ama bu İstanbul'da da başka bir yerde de olabilir. Burada sabahtan akşama kadar depremzedelerimize ulaşmak, onların bütün eksikliklerini karşılayabilmek için canhıraş bir mücadele var. Öyle bir sosyal medya dalgası yayılıyor ki bu hakikaten hepimizi hem üzüyor hem de bazen çalışmaktan da alıkoyuyor. Bazen bununla birlikte planlarımızı da altüst ediyor. Yani sadece birtakım siyasi saiklerle veya burada görev yapan arkadaşlarımızın moralini bozabilmek için bir çaba ortaya konulduğu apaçık ortadadır."
"Afete, yalanlar üzerinden başka afetler ekliyorlar"
Dağıtılan su miktarının ihtiyaçları karşılayabilecek ölçüde olduğunu kaydeden Soylu, şöyle konuştu:
"Eksik olmaz mı, eksiksiz Cenabı Allah'tır, hepimiz eksiğiz. Eksik var ama suyla ilgili bir talebe öyle ya da böyle bir yerde rastlamamız lazım. Muhtarlarımız, kaymakamlarımız, belediyelerimiz arandı, 'Bildiğiniz bilmediğiniz bir yer var mı söyleyin' diye. Birileri buradaki vatandaşlarımızın bir vesileyle eksikliğini giderebilmek için elinden gelen gayreti gösterirken buradaki süreçler içinde herkes ama öteki tarafta meseleyi manipüle etmek, yanlış ve yalan üzerinden beyanda bulunmak ne kadar doğrudur onu bilmiyorum. 'İşte 22 mahalleye verilemiyor.' Nasıl verilsin? 22 mahalle yıkık. Biz hangisini düzeltelim ve neyi düzeltelim? Burada sadece 16 belediye Hatay'ın büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle birlikte buranın suyunun vatandaşlara ulaştırılabilmesi için hep birlikte çaba sarf ediyorlar, gövdelerini taşın altına koymuşlar ve mücadele ediyorlar. Bunu bu şekilde değerlendirmek insafla da ahlakla da bağdaşmıyor. Buradaki insanların karşı karşıya kaldığı afete yalanlar üzerinden başka afetler ekliyorlar. Bunun doğru olmadığını söylüyorum. Bu, yalan. Bunu da bir şekilde anlatmak durumundayız."
Dezenformasyonla mücadele
Su meselesinde olduğu gibi birçok konuda sosyal medyada yanlış bilgilerin yayıldığını ifade eden Soylu, "Çok dezenformasyonla karşı karşıya kalıyoruz, 1090 hesap yöneticisini Siber Suçlar Daire Başkanlığı tespit etmiş, bunu savcılıklarımızla paylaşmış, 613 sosyal medyada hesap yöneticisi hakkında işlem gerçekleştirilmiş ve Cumhuriyet başsavcılıklarından alınan talimat doğrultusunda da 151 şahıs gözaltına alınmış, 29'u da tutuklanmıştır. Sosyal medyada vatandaşlarımızı istismar etmek, dezenformasyonla tahrik etmek üzere yapılan bütün organizasyonlarda bizatihi devletin tüm kurumları tarafından takip edilmektedir" ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, deprem bölgesinde çocukların kaçırıldığını iddia eden ya da gayriahlaki iftiralar ortaya atanların da bulunduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Bu dönemleri istismar etmeye çalışan zihniyetler de yok değil, varlar ama onların da peşinden gidiyoruz. İşte 'Çocuklar kaçırıldı, çocuklar alıkonuldu.' Buradan vatandaşlarımıza bir kez daha söylemek istiyorum. Jandarma ve emniyet bölgesinde bugüne kadar tarafımıza bir tek kaçırılma ve alıkonulma vakası bildirilmemiştir. Bizim de herhangi bir tespitimiz söz konusu değildir. Hele organ mafyası gibi dönem dönem şehir efsanesi olarak nitelendirilen işlerin bir tanesi söz konusu değildir. Onun için burada elbette ki bunların her birisi ürkütücü, topluma yanlış bilgiler, mesajlar verici süreçlerdir. Allah bizi de milletimizi de bu dezenformasyondan, bu yalanlardan korusun, muhafaza etsin."
Deprem sonrası en çok tartışılan konulardan birinin de "Yanlış yapan gözaltına alınacak mı?" sorusunun olduğunu kaydeden Soylu, "Adalet Bakanlığımız, emniyetimiz, jandarmamız, bütün birimler aktif halde çalışılmıştır. Yurt dışı yasağı hemen konulmak suretiyle bunların yurt dışına kaçması konusundaki engeller de ortaya konulmuş. Şu ana kadar benim elimdeki rakam 791 şüpheli, bunun 249'u şu ana kadar tutuklanmış, 251'i de adli kontrolle serbest bırakılmıştır ama süreçler de aynı şekilde devam etmektedir. " diye konuştu.
Bakan Soylu, Antakya'nın büyük bir tarihi miras olduğunu ve bu mirası yeniden ayağa kaldırmayı hedeflediklerini ifade ederek "Antakya'nın kendi köyleriyle beraber yüzde 58 yıkılmış, acil yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı binalar, daha doğrusu bağımsız bölüm var. Bu, büyük bir tahribattır ve eğer biz bunun Antakya'nın kendi merkezine getirsek rakam yüzde 70'lerin üzerine çıkacaktır. Karşı karşıya kaldığımız bu sürecin her bir anı kıymetli Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan riyasetinde tüm arkadaşlar herkes, her ildeki arkadaşlar, her görevi olan arkadaşlar tarafından yönetilmektedir" dedi.