Avrupa Parlamentosu'nun haksız ve taraflı ifadelerle dolu Türkiye Raporu'nu onaylamasına Ankara'dan sert tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı, ülkelerindeki ırkçılık, polis şiddeti, İslamofobi gibi hak ihlallerini görmezden gelen parlamenterlerin hazırladığı rapor için 'yok hükmünde' ifadesini kullandı.
Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda “2022 Türkiye Raporu” oy çokluğuyla kabul edilerek Avrupa’nın çifte standart uygulamalarına ve ikiyüzlü politikalarına bir yenisi eklendi. Raporda, Ankara’ya Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya yönelik politikasıyla yüzde yüz uyum gösterme çağrısı yapıldı. Türkiye’nin farklı etnik ve dini gruplarla baskı oluşturduğu, kadın ve LGBTİ haklarının ihlal ettiği iddiası dile getirildi. Türk yargısına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyma çağrısı yapıldı. İsveç’in NATO üyeliğini onaylanmasını içeren talimat kokan istekle de Türkiye’nin egemenlik hakları hiçe sayıldı. Ancak Türkiye’ye akıl vermeye kalkışan Avrupa’nın kırıklarla dolu karnesi ile eleştiriler tezat oluşturdu.
İNSANLIK DIŞI GERİ İTMELER
Her fırsatta Türkiye’yi insan hak ve hürriyetlerini kısıtlamakla suçlayan AP, Yunanistan’ın mültecilere zulmünü görmezden geldi. Sadece haziran ayında Ege Denizi’nde Yunan sahil güvenliği tarafından gerçekleştirilen 57 yasadışı geri itme kaydedildi. Son üç yılda 60 binden fazla göçmen, Ege Denizi’ne geri itildi.
KUR’AN YAKMAK ÖZGÜRLÜKMÜŞ!
Son aylarda İskandinav ülkelerinde Kur’an-ı Kerim’in yakılması, Avrupa’nın bir utancı. İsveç’in başkenti Stochkolm’de Irak asıllı Salwan Momika ve Salwan Najem, parlamento önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı. Bu ifade özgürlüğü olarak kabul edilmişti. Danimarka’da çok sayıda Kur’an-ı Kerim yakma eylemi gerçekleştirmişti.
IRKÇILIK KURUMSALLAŞTI
Avrupa’da İslamofobi ve yabancı düşmanlığı da giderek kurumsallaşıyor. Irkçılık, Batı ülkelerine dışardan gelen yabancıların, etnik, dini, kültürel kimliği farklı olduğu için yadırganmasının ötesine geçiyor. Avrupa ülkelerinde yükselen ırkçılık ve İslamofobiyi Araştırma Alt Komisyonu’nun raporuna göre, Hollanda’da bir camiye bağış yapan Müslüman’ın kredi alması neredeyse imkansız. Müslüman bir kişinin staj başvurusu ise adı “Muhammed” olduğu için kabul edilmedi.