FETÖ'den yargılanan komedyen Atalay Demirci, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Atalay Demirci daha önce, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'e özel yaptığı gösteriyle de gündeme gelmiş, ayrıca bir yarışma programında şaibeli bir birincilik elde ederek adından söz ettirmişti.
Komedyen Atalay Demirci’nin FETÖ’den yargılandığı davada mahkeme, Demirci’yi "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
FETÖ’ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında komedyen Atalay Demirci hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından dava açılmıştı. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın karar duruşmasına tutuksuz sanık Demirci, yakınları ve avukatı katıldı.
"Enes Kanter ile bir para alışverişim olmuştur ama bu şahsi gelişen bir olaydır"
- Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan Demirci, örgüt üyesi olmadığını, 4 yıldır yürütülen soruşturmaya rağmen örgüte üye olduğuna dair bir delilin bulunmadığını söyledi. FETÖ’cü Enes Kanter ile sosyal medya hesabı üzerinde yaptığı yazışmalara ilişkin savunma yapan Demirci,"Enes Kanter ile eski adıyla cemaat üstüyle veya vasıtasıyla tanışmadım. 2013’de ünlü olduktan sonra her çevreden insanla sosyal veya kültürel ilişkilerim oldu. Kendisiyle bir para alışverişim olmuştur ama bu şahsi gelişen bir olaydır"diye konuştu.
"Seni takip ettiğim görülürse beni de FETÖ’cü ilan ederler"
Kanter’e "tedbiren seni takibi bırakıyorum beni anlayacağını düşünüyorum" şeklinde yolladığı mesaja ilişkin konuşan Demirci, "Burada maksadım 'seni takip ettiğim görülürse beni de FETÖ’cü ilan ederler. Tedbiren bırakıyorum' demektir. Buradan nasıl gönül bağı ve örgüt üyeliği okunuyor aklım yatmadı. Başka mesajda da 'Allah yardımcımız olsun' demişim. Telefonumu size versem hepsinin sonunda 'Allah yardımcınız olsun'u okursunuz. Bu ne ona ne de kendime ettiğim bir duaydı. O, ülkem adına ettiğim bir duaydı" şeklinde konuştu.
"Ben şöhretimin bedelini çekiyorum"
Demirci, savunmasına şu şekilde devam etti:
- "Ne Enes ile ne de Hakan Şükür ile yaptığım yazışmalarda örgütsel bir bağ yoktur. Örgüte üye olduğuma dair hiçbir delile işaret yokken, sadece Enes ve Hakan Şükür ile yaptığım konuşmalardan örgüte üye olduğum iddia edilmektedir.Ben şöhretimin bedelini çekiyorum. Atalay Demirci yerine başka biri olsaydı şu an burada olmayacaktı. Halk tarafından çok sevilen birisinin arasına bu dava girdi.Ben o günden bu yana işimi yapamıyorum. Adliye girer girmez gençlerle fotoğraf çektirdim. Bana, 'biz seni tanıyoruz, dua ediyoruz abi' diyorlar. Ben halk tarafından beraatımı aldım."