İşçi-işveren uyuşmazlıklarında zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulaması 1 Ocak’ta başladı. Şu ana kadar 10 bin 3 başvuru yapılırken incelenen başvurulardan 724’ü anlaşmayla sonuçlandı.
İşe iade davaları dahil olmak üzere bireysel iş uyuşmazlıkları, alacak ya da tazminat talepleri, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, kötü niyet tazminatı gibi işçi-işveren uyuşmazlıklarında dava açmadan önce zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulaması, 1 Ocak 2018’de başladı. 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle, devlet kurumları ile çalışanı arasındaki uyuşmazlıklar arabuluculuk uygulamasıyla çözümlenecek. Buna göre idarenin taraf olduğu iş hukuku uyuşmazlıklarının, dava yoluna gitmeden çözümlenmesinin önü açıldı.
Kanunda, arabuluculuk müzakerelerinde idareyi 3 kişiden oluşan komisyonun temsil edeceği hüküm altına alındı. Buna göre, komisyonun iki üyesi, üst yönetici tarafından belirlenecek. Üçüncü üye ise hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da hukuk müşaviri olacak. Uygulamanın başlamasının ardından Başbakanlık tarafından tüm bakanlıklar ile Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, MİT Müsteşarlığı, Türkiye Belediyeler Birliği gibi tüm kurumlar ile üniversitelere bir yazı gönderildi. Yazıda, “komisyonların oluşturulması “ istendi.
Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı verilerine göre, uygulamanın başladığı 1 Ocak’tan bu yana 10 bin 3 başvuru yapıldı. Şu ana kadar incelenen başvurulardan 724’ü anlaşmayla sonuçlanırken, 120 dosyada taraflar anlaşamadı. Bu arada, başvurular, 108 adliyede kurulan Arabuluculuk Bürolarına yapılıyor. Arabuluculuk bürolarının bulunmadığı yerlerde ise başvuruları Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlükleri alıyor. Arabuluculuk görüşmelerinin üç hafta içerisinde tamamlanması gerekiyor. Zorunlu durumlarda arabulucu tarafından bu süre en fazla bir hafta daha uzatılabiliyor. Taraflar anlaştığında arabulucu bir anlaşma metni hazırlayacak, anlaşılan hususlarla ilgili bir daha dava açılamayacak.
- Davasız çözüm
- Düzenlemeden önce dava yoluna gidildiğinde ve devlet bu davayı kaybettiğinde, gider avansı, harç, faiz, vekalet ücreti gibi birçok masrafla karşı karşıya kalıyordu. Ancak uygulama sayesinde devletin maddi olarak daha fazla zarara uğratılmasının önüne geçilecek. Ayrıca idare ile vatandaş mahkemede karşı karşıya geliyordu. Yine arabuluculuk uygulamasıyla idare ve vatandaş arasındaki sorun barışçıl şekilde çözülecek.