AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Cumhurbaşkanımızın oyu yüzde 52, AK Parti'nin oyu da 42,1 en son yapılan araştırmada" dedi. Ünal "Burada ilginç bir veri var. Kemal Kılıçdaroğlu kendi partisi içerisinde beğenirlikte 5. sırada. Yani aslında bunun da nasıl bir kriz oluşturduğunu düşünmek lazım" ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal CNN Türk kanalında katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bir soru üzerine "fiili müdahaleye zemin hazırlama, Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği iç cephenin tahkimatını bozma, içerde huzursuzluk oluşturma; devletin, siyasetin, kurumların, seçimlerin, halk oylamasının ve TBMM'nin meşruiyetini tartışmaya açmaya 'beşinci kol faaliyeti' dediklerini" anlatan Ünal, "CHP, daha doğrusu Kemal Kılıçdaroğlu bunu uzunca bir süreden beri sistematik olarak sürdürüyor." ifadesini kullandı.
Ünal, valilerin illerinde Cumhurbaşkanı'nın temsilcisi olduklarını işaret ederek, şöyle konuştu:
CHP'nin salgın sürecinde insanlara karamsar bir hava oluşturduğunu ve her kurumun meşruiyetini tartışma açtığını ifade eden Ünal, "Salgın başlar başlamaz Sağlık Bakanlığının verilerini tartışmaya açtılar, cenazeleri saymaya başladılar. Bilim Kurulu'nun ve Sağlık Bakanlığının yaptığı işleri tartışmaya açtılar. Bunun adı muhalefet değil. Muhalefet, siyaset üstü meselelerde milletin yanında durmaktır, ülkenin yanında durmaktır. Bunların yaptığına biz anti siyaset ve yıkım siyaseti diyoruz. Anti siyasetin, yıkım siyasetinin altlığı beşinci kol faaliyetidir. Bunun amacı da demokrasiyi ve ülkeyi müdahaleye hazır hale getirmektir." diye konuştu.
"Parlamenter sistem ortadan kalktı"
Parlamenter sistem tartışmalarına değinen Ünal, 2007'de yapılan halk oylamasıyla cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin değişikliğin kabul edildiğini anlattı. Ünal, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanının 2007'de halk tarafından seçilmesi kararıyla beraber, halk oylamasıyla beraber zaten parlamenter sistem ortadan kalktı. Yüzde 70 ile parlamenter sistem ortadan kalktı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ise 2007'de bu milletin yüzde 70 oy oranıyla aldığı kararın, siyasal sistem haline dönüştürülmesiydi. Şimdi 'Parlamenter sistem' diyenler, 2007'de bu milletin yüzde 70 oranında 'Cumhurbaşkanımı ben seçeceğim' kararını yok mu sayacaklar? 'Hayır, biz o kararı yok saymayacağız' diyorlarsa ve cumhurbaşkanını halk seçecekse, seçilen bu cumhurbaşkanı siyasetçi olacak. Çünkü seçimle gelen her cumhurbaşkanı siyasetçidir. Peki siyasetçi olan bir cumhurbaşkanı nasıl tarafsız olacak? O yüzden diyoruz ki 'Seçilmiş bir cumhurbaşkanı siyasi olarak tarafsız olamaz, hukuki olarak tarafsız olur'. Bunlar geçmişte başbakanlara tarafsızlık tartışması açıyorlar mıydı, başbakanla ilgili? Açmıyorlardı. Neden? Çünkü o başbakanın üzerinde vesayetin sigortası durumunda olan bir cumhurbaşkanı vardı. AK Parti döneminde bu, bir nebze Ahmet Necdet Sezer'den sonra bu bir nebze düzen altına alındı."
CHP ile HDP'yi ayrı bir yerde, İYİ Parti ile Saadet Partisini ayrı bir yerde tuttuğunu belirten Ünal, "Diyorlar ki işte 'Millet İttifakı'nı parçalamak istiyorsunuz'. Hayır. Bunu bir siyasal tespit olarak söylüyorum, bu böyle. Diğer taraftan söylediğimiz bir şey var. 'Biz Türkiye'nin yanında olan herkesle konuşuruz' diyoruz. Biz bu milletin, bu bayrağın, bu vatanın, bu devletin hiçbir şekilde tartışma konusu yapılmadığı, bağımsızlığımızı, bölünmez bütünlüğümüzü, devletin meşruiyetini, kurumlarını ve kurallarını gayrimeşru ilan etmeyen, Türkiye'nin yanında duran herkesle konuşuruz, konuşmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Cumhurbaşkanımızın oyu yüzde 52"
- Ünal, AK Parti'nin her ay üç ayrı şekilde ve üç firmaya Türkiye gündemi araştırması yaptırdığını ifade ederek, "2 yıldan beri hiç bir araştırmada, ne cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ne de AK Parti'nin oylarında bir değişiklik oldu. Yani Cumhurbaşkanımızın oyu 52'nin altına düşmedi, AK Parti'nin oyu da 40'ın altına düşmedi. 40-44 bandında AK Parti gidip geliyor. Cumhurbaşkanımız da 51-54 bandında gidip geliyor." bilgisini verdi.