Altılı masada ortak aday ve liste gerilimiyle derinleşen kriz İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in son açıklamalarıyla boyut değiştirdi. Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışı için ‘gerek yoktu’ vurgusu yapan Akşener, masadaki sağ-sol kavgasını da gün yüzüne çıkardı. Akşener, CHP’yi tanzim edenlerin, sağcıların oyu ile seçimleri kazanıp, CHP tarafından iktidarın yönetilmesini istediğini söyledi.
6’lı masanın büyük ortakları CHP ve İYİ Parti bu kez başörtüsü konusu üzerinden karşı karşıya geldi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, masayı kastedip CHP’ye “Masaya davet ettiniz geldik. Sağcı istemiyorsanız etmeyin kardeşim” mesajı gönderdi. Geçtiğimiz günlerde CHP’li Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” sözleri sonrası tansiyonun yükseldiği CHP-İYİ Parti arasında bu kez CHP’nin yasal güvence vaadiyle gündeme taşıdığı başörtüsü konusu ipleri gerdi.
CHP’LİLER YÖNETSİN İSTİYORLAR
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı bir televizyon programında üstü örtülü ama sert mesajlar verdi. Akşener, şöyle konuştu: "Bir şımarıklık çöktü ama siyasilere değil. Genellikle CHP'yi destekleyen ve onu tanzim etmeye çalışan insanlarda... Sağcılar diye bir kavram çıktı. Masada bulunalım, iktidarı kazanalım ama tamamını CHP tanzim etsin. Solcular ve sağcılar diye bir şey çıktı, o muhtemelen birçok insanı etkiledi... İpin ucu kaçtı. Gazetecilik yapan insanlar olmayan şeyleri söylediğinde incinir insanlar.
MASAYA DAVET ETTİNİZ GELDİK
Masaya davet ettiniz geldik. Sağcı istemiyorsanız etmeyin kardeşim. Problem yok, biz bunları anlıyoruz ama sonuçları itibariyle bu zararı herkes görür. Kazanılamadığı taktirde bu zararı herkes görür. O seçime (2018) biz katılmamış olsaydık, muhtemelen Cumhuriyet Halk Partisi tek başına katılacaktı. Diğer siyasi partiler de tek başına katılacaktı. Meclis aritmetiği bambaşka olacaktı. Gördük ki, farklılıklar zenginliktir. Farklılıkları enerjiye çevirmek mümkündür. O eylem olmasaydı bugün Gelecek Partisi'nin ve DEVA Partisi'nin o masada olması mümkün olmayacaktı. Kim bununla ilgili hesaplaşacak. Ben de bunları hatırlatıyorum.
KAPANMIŞ YARALARI AÇMA!
Başörtüsüne gelince. Başörtüsü çözülmüş bir konu. Şimdi bütün derdim şu, kapanmış yaraları tekrar açmak yerine, kanayan yaralara bakmak durumundayız. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu tavrına elbette saygı duyuyorum ama bakın bugün Anayasa'ya konulmasını tartışıyoruz, başörtüsü çerçevesi içinde yeniden bir kavgayı tartışıyoruz.”