Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi Açılış Töreni'nde açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Hatay'daki iki önemli sağlık yatırımını hizmete açmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Hatay Eğitim ve Araştırma hastanesi, 126'sı yoğun bakım 68'i acil yatağı olmak üzere toplam 550 yatak kapasitesine sahiptir. Diyaliz ünitesinden yanık merkezine anjiyo ve onkoloji ünitesinden pek çok özellikli hizmetin sunulduğu hastanemizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Amacımız mümkün olan en kısa sürede Hatay başta olmak üzere tüm depremzede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi Açılış Töreni'nde, deprem konutlarının inşasının Hatay'ın dört bir yanında devam ettiğini söyledi.
Depremin illerde ve vatandaşların gönül dünyasında açtığı yaraları süratle sarmanın derdinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"6 Şubat'tan bu yana geçen yaklaşık 1 yıllık süreçte bu çabamızdan en küçük bir taviz vermedik. 14-28 Mayıs seçimleri sürecinde birileri buraları kullanışlı siyasi malzeme olarak görürken, biz adeta deprem bölgemizin üzerinde titredik. Hükümeti kurduktan sonra kabine toplantılarımızın hemen hepsinde Hatay'da ve diğer vilayetlerimizde devam eden çalışmaları değerlendirdik. Bakan arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiler doğrultusunda gerekli talimatları vererek, inşa ve ihya sürecinin bugünlere gelmesini sağladık. Depremin ilk safhasını nasıl asrın dayanışmasıyla atlatmışsak inşallah içinde bulunduğumuz süreci de asrın birlikteliğiyle başarıyla yöneteceğiz."
Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi 550 yatak kapasitesine sahip
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet olarak tarihte nice badirelere göğüs gerildiğine, her türlü yokluk ve imkansızlığa rağmen nice destanlar yazıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Allah'ın izniyle bu meşakkatli dönemin üstesinden de alnımızın akıyla, hep birlikte geleceğiz. Bundan en küçük bir şüphe duymuyorum. Türkiye, devletiyle ve milletiyle bunu başarabilecek kapasiteye fazlasıyla sahiptir. İşte bugün Hatay'daki iki önemli sağlık yatırımını hizmete açmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi 39'u diyaliz, 68'i acil yatağı olmak üzere 550 yatak kapasitesine sahiptir. Hastanemiz 129 bin metrekare arsa alanı 65 bin 350 metrekare kapalı alanı ve bir helikopter pistiyle hizmet verecektir."
Hastanede 12 ameliyathane, 76 poliklinik, 2 anjiyografi, 2 MR ve 13 röntgen cihazı bulunduğunu belirten Erdoğan, diyaliz ünitesinden yanık merkezine, tam kapsamlı laboratuvardan fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitesine, anjiyo ve onkoloji ünitesinden inme ve kalp merkezine pek çok özellikli hizmetin sunulduğu hastanenin Hatay'a hayırlı olmasını diledi.
İskenderun Devlet Hastanesinin de resmen devreye alındığını söyleyen Erdoğan, bu hastanenin 31'i yoğun bakım yatağı olmak üzere 200 yatak kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.
Arsa alanı 30 bin metrekareyi, kapalı alanı 17 bin metrekareyi bulan İskenderun Devlet Hastanesinin 7 ameliyathane, 42 poliklinikle ilçeye hizmet vereceğini aktaran Erdoğan, ileri tıp teknolojilerine ve gelişmiş imkanlara sahip bu hastanenin de İskenderunlularla birlikte tüm Hatay halkına hayırlı olmasını temenni etti.
Sağlık tesislerinin Hatay'a kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkürlerini ileten Erdoğan, açılışı yapılan hastanelerden hizmet alan ve alacak olan vatandaşlara acil şifalar, görev yapan sağlık personeline de başarılar diledi.
"Her adıma kulp takmak için pusuda bekleyen bir zihniyete karşı da mücadele ediyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet olarak Hatay'da ve diğer afetzede illerde sadece sahadaki zorluklarla mücadele etmediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Hatay'ın derdine derman olmak, her türlü siyasi mülahazanın üstündedir"
Benzer örneklerin daha da çoğaltılabileceğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Asrın felaketini yaşamış, 53 binden fazla canını toprağa vermiş bir millet olarak böyle konuları konuşmamamız gerektiğine inanıyorum. Hatay'ın derdine derman olmak, her türlü siyasi mülahazanın üstündedir. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrebe mensup olursak olalım hep birlikte, omuz omuza verip bu zor günlerin üstesinden gelmemiz gerekiyor.
İktidarın eksiği varsa bunu muhalefet tamamlayacak. Belediyenin yetişemediği yerde merkezi hükümet devreye girecek. Resmi kurumların zorlandığı hususlarda sivil toplum örgütleri sorumluluk üstlenecek. Hülasaten 85 milyon, asrın birlikteliğini sergileyerek, şehirlerimizi en kısa sürede ayağa kaldırmanın yollarını arayacağız. Nasıl eleştirebilirim demek yerine 'ben ne yapabilir, nasıl katkı sunabilirim?' anlayışıyla bu meseleye yaklaşacağız. Bunu başardığımızda, hedeflediğimizden de çok kısa sürede depremin izlerini sileceğimizden şüphe duymuyorum."