Türkiye’de yüzde yüz yerli olarak üretilecek olan zırhlı araç Pusat, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) öğrencilerine tanıtıldı. Söyleşide aracın teknik özellikleri ve tasarım hikayesini anlatan Kara Araçları Tasarım Müdürü Fatih Köse "Biz yola çıkarken yüzde 100 yerlilik hedefinin dışında teknik olarak da dünyadaki örnekleri inceleyip bunları tasarımımıza yansıtmaya çalıştık" dedi.
TÜMOSAN tarafından yüzde yüz yerli olarak üretilecek olan Pusat’la ilgili Manisa CBÜ Ümit Doğanay Arınç Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen söyleşide firmanın Transmisyon Teknolojiler Müdürü Arda Alpan, Motor Teknolojileri Müdürü Enishan Özcan, Kara Araçları Tasarım Müdürü Fatih Köse ve Sistem Mühendislik Müdürü Volkan Gün öğrencilere aracın tasarım hikayesini anlattı.
Söyleşide aracın teknik özellikleri ve tasarım hikayesini anlatan Kara Araçları Tasarım Müdürü Fatih Köse, aracın yüzde yüz yerli olmasının yanında teknik olarak piyasadaki diğer araçlardan üstünlükleri olmasını hedeflediklerini belirterek, "Türkiye’de şu an buna benzer araç yapan firmalar var. Hazır araç sistemlerine entegrasyonu yapılıyor. Hatta bu araçlar yurt dışına da satılabilir seviyeye geldi. Türkiye’deki kullanıcı makamların ihtiyaçlarını karşılıyor. Ancak biz yola çıkarken yüzde 100 yerlilik hedefinin dışında teknik olarak da dünyadaki örnekleri inceleyip bunları tasarımımıza yansıtmaya çalıştık" dedi.
Türkiye’de farklı kullanıcı makamların farklı taleplerinin bulunduğunu ve aracın farklı isteklere hızlı cevap verebilecek şekilde tasarlandığını sözlerine ekleyen Köse, "Son dönemde dünyadaki askeri araçlar projelerinin incelenmesi, Kara Kuvvetleri gibi Emniyet Genel Müdürlüğü gibi kullanıcı makamların sahadaki ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir araç. Yüksek yerlilik oranının getirdiği idame edilebilirlik, bakım kolaylığı, işletme maliyetlerinin düşüklüğü gibi avantajlar. Yurtdışında bu gibi taktik tekerlekli araç projelerinde gördüğümüz modüler tasarım konusu gibi hususları göz önünde bulundurduk. Şu anda bu tip araçlardan en çok beklenen şey sahadaki ihtiyaçları hızlı bir şekilde karşılaması. Türkiye’deki farklı kullanıcı makamların çok farklı ihtiyaçları olabiliyor. Farklı balistik, farklı mayın korumaya ihtiyaçları olabiliyor. Bir platform gerçekleştirdiğinizde sizin baz platformu en esnek şekilde uyum sağlayabilmesi lazım. Farklı mayın koruma sistemleri, balistik sistemlerin o araç üzerinde uygulanabilir olması gerekli. Biz de özellikle bunların modülerlik anlamında önem verdik" ifadelerini kullandı.
Türkiye’de Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü gibi kullanıcı makamların Pusat’tan şehir içi kullanıma uygun ve manevra kabiliyeti yüksek performans beklediğini ve Pusat’ın da bu beklentileri karşılayabilecek şekilde tasarlandığını belirten Köse, "Burada kullanıcı seviyesi, modüler burun yapısı, daha kompakt tasarım, boyutlarının daha küçük olması yurtdışındaki araçlarda çok gördüğümüz bir özellik. Türkiye’deki araçlar genelde regülasyonun izin verdiği maksimum genişlikte yapılıyor. Daha büyük daha ağır araçlar oluyor. Biz daha kompakt, şehir içi kullanıma uygun bir araç hedefledik. Şu an kullanıcı makamlarıyla yaptığımız görüşmelerde onların ihtiyaçları bu yönde. Onlar da şu anda büyük araçlar istemiyorlar. Daha küçük, hareket kabiliyeti yüksek daha kompakt araçlar talep ediyorlar. Modülerliğin parçası olan aracın üzerine silah ve muhabere sistemleri gibi konfigürasyonların adapte edilebilir olması gerekiyor. Bir 4x4 araç yaptığınızda bu personel taşıyıcı olabilir. Silah taşıyıcı olabilir, komuta kontrol aracı, keşif ve gözetleme aracı gibi bir çok sayıda araç varyantı bu araçlarda oluşturuluyor. Dolayısıyla ihtiyaç makamı da aslında bazı durumlarda hem silah taşıyıcı, hem personel taşıyıcı isteyebiliyor. Bunların birbiri arasında değiştirilebilsin isteniyor. Biz bunları da azami derecede karşılamaya çalıştık. Silah sistemleri, haberleşme sistemleri olarak da aracın üzerine bir çok alternatif uygulanabilir bir altyapı oluşturduk" dedi.
Söyleşi soru cevap bölümünün ardından sona erdi.