Soğuk havalarda ve mevsim geçişlerinde en büyük yardımcımız olan aktar ürünlerine ilgi bugünlerde yine zirvede. Hastalanmamak için de kullanılması tavsiye edilen bitkisel ürünler için aktarlarda adeta kuyruk var. Türkiye’deki pazarı 750 milyon doları bulan sektörün ihracatı ise 150 milyon dolar.
Donducuru kış soğukları aktarlara olan ilgiyi arttırdı. Soğuk algınlığına yakalanan vatandaşlar; ıhlamur, tarçın, karanfil, zencefil ve kuşburnu gibi doğal ürünlere akın etti. Satışların had safhaya ulaştığı kış aylarında aktar dükkanlarının cirolarında gözle görülür bir artış var. Vatandaşın koruyucu ve vücut direncini arttırıcı ürünlere olan ilgiyi Tüm Aktarlar ve Baharatçılar Tıbbi Aromatik Bitki Yetiştiricileri Derneği (TABDER) Başkanı Ayhan Ercan ile konuştuk.
Türkiye'nin baharat ve tıbbi aromatik bitkilerde sahip olduğu kaynaklara dikkat çeken Ayhan Ercan, Avrupa ve Asya kıtasında bulunan 12 bin baharat ile tıbbi aromatik bitkilerin 7 bininin Türk topraklarında yetiştirildiğini söyledi. Doğal bitkisel ürünlerin yılın 12 ayında tüketildiğini belirten Ercan, aktar ürünlerine olan ilginin kış aylarında yüzde 100 arttığını anlattı. Havaların soğumasıyla birlikte baş gösteren hastalıkların atlatılmasında ve mevsim geçişlerinde büyük ilgi gören bitkisel ürünlerin Türkiye'deki sektör büyüklüğünün 750 milyon dolar olduğunu belirtti.
Mevcut potansiyelin daha da arttırılması için Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı nezdinde önemli çalışmalar yürütüldüğüne dikkati çeken Ercan'a göre; yeni tarım politikaları uygulandığı takdirde Türkiye baharat ve tıbbi aromatik bitkilerden ciddi mali kaynak sağlayacak. İspanya ve diğer ülkelerin söz konusu ürün yelpazesinden elde ettiği kazancı Türkiye ile kıyaslayan Ercan, şöyle konuştu: “İspanya ülkemiz kadar zengin kaynaklara sahip olmamasına rağmen, yıllık 35 milyar dolarlık bir girdi sağlıyor. İtalya 12 milyar dolar, İran 8 milyar dolar gelir elde ederken, Türkiye'de bu miktar çok az. Bunu artırabilmek için potansiyelimizi baz alıp devlet desteğini de yanımıza alırsak çok daha başarılı oluruz.” Ercan, tıbbi aromatik ürünlerde ithal edilen ürünler arasında; zencefil, zerdacal, havlıcan ve ginsengin yer aldığı bilgisini verdi.
Türkiye'nin; kekik ve defne yaprağında dünyada üretim ve ihracat şampiyon olduğunu ifade eden Ercan, “Susam, çörek otu gibi ürünleri ise ithal ediyoruz. Ekimden vazgeçen çiftçi tekrar ekmeye ikna edilebilirse bu ürünlerde ithal oranı azalacak” dedi.
Aksu Vital Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aksu da portföylerinin en önemli bölümünü reçetesiz ürünler (OTC) grubuna giren kapsül, tablet ve şuruplar oluşturduğunu söyledi. Aksu, 400 çeşit ürün ürettiklerini paylaşarak, OTC ürünlerine olan ilginin de son yıllarda giderek arttığını anlattı. Aksu, “150 çeşit de fason olarak müşterilerimize üretmekteyiz. Ürün çeşidi, satış noktası ve kalitesiyle ilk sıradayız. 2016 yılını her şeye rağmen yüzde 35 büyümeyle kapatacağız. 55 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2017 yılında da benzer büyümeyi yakalayacağımıza inanıyoruz” dedi.
Başkan Ayhan Ercan, Türkiye'nin doğal ürünler sektöründe çok daha iyi yerlerde olabileceğine dikkat çekerek, sektörün pazar büyüklüğünün 750 milyon dolar olduğunu aktardı. Baharatta 30 milyon dolar ithalat, 150 milyon dolarlık ise ihracat yaptıklarını belirten Aycan Ercan, “Boş alanlara yeni ürünler ekilerek arsası ve ekecek alanı olmayan köylülere Tarım Bakanlığı'nın desteleriyle tarım yaptırılabilir. Bu sayede istihdam ve ihracat artacaktır” dedi.