Geçtiğimiz yıl 4,4 milyar dolara ulaşan savunma sanayii ihracatında 2028 hedefi en az 15 milyar dolar. Kızılelma, MMU, VTOL araçlar, insansız kara ve deniz araçları ile uluslararası piyasada artan potansiyelin elektronik harp, siber güvenlik, uzun menzilli hava savunma ve füze sistemleri alanlarında da ilerletilmesi hedefleniyor.
Savunma sanayiinde yapılan atılımlar sonrası caydırıcı gücünü artıran Türkiye, 2028’de bu ivmeyi korumakla kalmayıp artıracak. Yapılan çalışmalar doğrultusunda bu alanda 5 sene içinde ihracatın en az 15 milyar dolara ulaştırılması hedefleniyor. Kızılelma, MMU, VTOL araçlar, insansız kara ve deniz araçları ile uluslararası piyasada artan potansiyelin elektronik harp, siber güvenlik, uzun menzilli hava savunma ve füze sistemleri alanlarında da ilerletilmesi hedefleniyor.
2020 yılı sonrasında kademeli olarak artan savunma sanayii ihracatı, 2022 yılında 4,4 milyar dolardı. Savunma sanayii pazarında ihracatçı ülke konumunu geliştirmek ve pekiştirmek isteyen Türkiye, 2028 yılına kadar atacağı adımlarla savunma sanayiinde yüzde 80 olan yerlilik oranını daha da artıracak.
ÇITAYI YÜKSELTTİK
Savunma sanayii, başta Kızılelma, MMU, İHA/SİHA, gemi, denizaltı, füze, tank, siper olmak üzere tam bağımsız savunma sanayii hedefine ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor. Bunların yanı sıra nanoteknoloji, bioteknoloji, lazer, kuantum teknolojileri ve yapay zekâ destekli otonom sistemlerle de TSK’nın kabiliyeti artırılacak. Bu araçların yanında savunma araçlarının içerisinde yer alan haberleşme ve bilgi teknolojileri, elektronik harp, siber güvenlik, uzun menzilli hava savunma ve füze sistemleri alanlarında öz kaynaklara dönerek sistemlerin yerlileştirilme potansiyelleri artırılacak.
OTONOM SİSTEMLER
Türkiye’nin özellikle insansız hava aracı teknolojilerindeki başarısı ile birlikte insansız otonom sistemler, yapay zekâ uygulamaları, akıllı silah sistemleri konularında da otonom sistemlere geçilecek. Sınır güvenliği konusunda ilk kez 2020 yılında başlayan ‘dijital birlik teknolojisi’ ile hava, kara ve denizde otonom bir şekilde hareket edebilen, sürü algoritmaları ile görev yapabilen yüksek teknolojili araçların envanterdeki sayısı artacak.