Ülkemizdeki hastaneler, adeta bir sağlık kampüsüne dönüşürken, bulundukları bölgeye hareketlilik getiriyor. Hastane çevresinde sayısız kafe, market ve medikal ürün mağazası görebilirsiniz. Benzer iş kollarına göre 3 katı ciro yapan esnaftan, tüm hasta ihtiyaçları da karşılanabiliyor.
Günde binlerce hasta ve yakınının uğradığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ya da bilinen adıyla devlet hastaneleri, bulunduğu semtin ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Son teknoloji imkanlarla donatılan ve onlarca poliklinikte hizmet veren bu yerler, adeta sağlık kampüsüne dönüşmüş durumda.
ONLARCA MAĞAZADA BİNLERCE ÜRÜN
Çevresinde ise sayısız kafe, restoran, market, eczane, medikal ürün mağazası ve birçok ihtiyaca yönelik işletme açıldı. Hastane etrafındaki ekonomik büyüklü, sağlık personelinin etkisiyle katlanıyor. Haliyle cirolar, benzer iş kollarındaki esnafa göre en az 3 kat artıyor.
ÇEVRE ESNAFTAN 7/24 HİZMET
Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi'ne giderek buradaki satıcılarla konuştuk. Kısacası en sevdiğimiz yerdeyiz, sokakta. Bu sağlık üslerinde 7/24 hareketlilik yaşanıyor. Kafe ve restoranların önemli bölümü 24 saat açık. Gündüzleri hastane çıkışları adeta pazar yerine dönüyor. Çiçekçi, simitçi, çaycı yanında eşofman, iç çamaşırı ve hasta bezi satanların hemen hepsini bulabilirsiniz. Aracının arkasında meyve ve sebze satanları da görebilirsiniz.
Küçük tüpte demlenen çayın lezzetinden hiç bahsetmeyelim. Kazancı duyanın geldiği hastane önü piyasasında el işi ürünleri sergileyenler, renkli görüntüler oluşturuyor.
MÜŞTERİSİ HASTA YAKINI VE DOKTORLAR
Ülkedeki tüketim ihtiyacının nabzını en iyi tutan kesim olan seyyar satıcılar da, hastaneye gelenlerin an ve an imdadına koşuyor. Bir hastanın ve refakatçısının tüm ihtiyaçları hemen ana kapı girişinin önünden karşılanabiliyor. Bu nedenle hasta yakınları, çevre esnafın en önemli müşteri kesimini oluşturuyor. Onları, doktorlar ve hastane çalışanları izliyor.
SEYYAR SATICILARIN GÖZDESİ
Çevredeki kafelerin sahipleri, öğle yemeği saatlerinde hastane çalışanlarının doldurduğu mekanlarındaki hasılattan memnun. Tekstil ürünleri satan Hayri Yılmaz, “Akşam saatlerinde hasta yakınları alışverişini buradan yapar. Başka yere gitmeye zamanları ve bunu düşünecek durumları da yok. Eşofman takımı ve bez satışlarımız ilk sıralarda” diyor. El işi ürünlerini sergileyen Hatice T. ise, bölgenin bereketini şöyle özetliyor: “Elimizin boş döndüğü olmaz, en kötü günde bile 2-3 tane müşterimiz bulunur. Her kesimden insan uğrar.”
TAHLİL SONRASI VATANDAŞIN İLK ADRESİ
Sandviç ve çay satan Mehmet K. bir gününü anlatıyor: “Vatandaşın işi acil olduğunda atıştırmalık alır. Nöbetteki doktor, hasta veya refakatçı hepsi müşterimizdir. Günde 300’den fazla simit, bir o kadar da su satıyoruz. Bulunmayan ürünü bile getirtiriz. Tahlil için aç gelenler, tezgahımızda alır soluğu. Tüm telaşın nedeni, bir nefes sıhhat."
Haberin sonu görünürken biraz da soluklanmak için otuyoruz bir çaycının yanına. Karmaşaya inat bakıyoruz etrafa. Sakin ve sessiz... Ambulanslar, hastalar, gelenler, gidenler, iyileşenler, iyileşmek için dua edenler... Biliyoruz ki her şey, yine bu nefes için.