Sındırgı'da 2007 yılında 100 tonla başladığı "ev tipi turşu" üretimini bin 500 tona çıkaran girişimci Halil Güner, ihracata başladı. İlçe genelinde 450 çiftçi ailesine sözleşmeli ekim yaptıran Güner'in geleneksel yöntemlerle ürettiği turşular, iç pazarın yanı sıra İngiltere, İspanya, Katar ve Suudi Arabistan'a da satılıyor.
Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 2007 yılında 100 tonla başladığı "ev tipi turşu" üretimini bin 500 tona çıkaran girişimci Halil Güner, ihracata başladı.
İlçe genelinde 450 çiftçi ailesine sözleşmeli ekim yaptıran Güner'in geleneksel yöntemlerle ürettiği turşular, iç pazarın yanı sıra İngiltere, İspanya, Katar ve Suudi Arabistan'a da satılıyor.
Sındırgı'da bir süre gıda pazarlama işi yaptıktan sonra ilçe ve civarından gelen talepler doğrultusunda turşu üretimine başlayan Güner yaptığı açıklamada, turşu yapmak için gerekli mevsim sebzelerinin Sındırgı'da bolca yetiştirildiğini söyledi.
Güner, bunu değerlendirmek için 2003'te kurdukları şirket ile 2007'de üretime başladıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Sındırgı merkez ve köylerinde yetiştirdiğimiz ürünlerle 100 ton olarak üretime başladık. İlk zamanlar ürettiğimiz ürünler, Sındırgı ile çevre il ve ilçelerde tüketiliyordu. Daha sonra ev tipi turşuya ciddi manada talep oldu. Burada en büyük avantajımız; bütün ürünlerin kendi yöremizde yetişiyor olması, dalından koparılan ürünün tazeliğini yitirmeden turşu işlemine konması. İkinci en büyük avantajımız ise burada sanayi tipi turşu üretimi yapmadık. Tamamen ev tipi ve ev usulü yaptığımız turşular, ciddi manada talep de görünce bu sefer Türkiye genelinde bayilikler oluşturmaya başladık. Yaklaşık 25 ilimizde bayiliklerimizi oluşturduk."
- Türkiye genelinde bayilik ağı oluştururken 'Sındırgı'dan, Anadolu sofralarına' sloganıyla yola çıktıklarını, bugün ise turşuların İngiltere, İspanya, Katar ve Suudi Arabistan'a sattıklarını anlatan Güner, "Günsan Gıda olarak kendi sloganımızı geçmiş olduk. Dün 'Sındırgı'dan Anadolu Sofralarına' diye bir sloganımız vardı, bugün ise 'Sındırgı'dan dünya sofralarına' diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Güner, "ev tipi" ile "sanayi tipi" turşu arasında çok ciddi maliyet farkının olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bugün sanayi tipi turşu yapan firmalar, taze ürünün içine belli kimyasalları katıp yolda giderken dahi turşu olmasını sağlarlar. Turşu, bayinin deposunda dahi beklerken oluşumunu orada ambalajın içinde tamamlar. Daha düşük bir maliyettir bu. Ancak ev tipi turşunun maliyeti evlerde yaptığımız gibidir. Taze ürünün turşu işlemini yaparız, işte salatalığın turşu oluşum süresi 15 gündür, biberde 25 gündür. Her ürünün turşu oluşum günü farklılık arz eder. O 15 gün ciddi manada bir stok maliyeti yaratır. Ev usulü turşu, hem maliyetli hem zahmetli. Bugün evde yaptığımız turşunun zahmeti neyse biz burada onlarca, yüzerce ton daha fazla zahmetini yaşıyoruz. Maliyetler artıyor, zahmetler artıyor ancak tüketicimizin sofralarına sağlıklı ürünler girmiş oluyor."
Yurt için ve yurt dışı talebe paralel olarak üretimlerini de ciddi oranda artırdıklarını belirten Güner, "2007 yılında 100 tonla başladığımız üretimimizi ülke genelinde 25 bayi ağımız ve ihracatımızla birlikte bin 500 tona ulaştırdık. 3 bin metrekare kapalı alan ve 15 bin metrekare açık alanda çalıştığımız fabrikamızda inşallah yıllık 3 bin ton üretim gerçekleştirmeyi hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Güner ilçe genelinde 450 aileye sözleşmeli ekim yaptırarak ham madde ihtiyacını karşıladıklarını, böylece bölge ekonomisi ve istihdamına da katkı sağladıklarını sözlerine ekledi.