Artvin Sanayi Sitesi Kooperatif Başkanı Rıdvan Peker, sanayide işin olduğunu ancak çalışacak elaman bulamadıklarını belirterek, bazı işlerin beklemek zorunda kaldığını söyledi.
Artvin Sanayi Sitesi Kooperatif Başkanı Rıdvan Peker, her meslekten ve her sınıftan eleman aradıklarını fakat bulmakta çok zorlandıklarını söyledi.
Peker, “Buradaki her sınıftan arkadaşımızın işçiye ihtiyacı var. Gelen iş var, arızalı arabalar var, bunları yapmak gerekiyor. Gerek marangozlarda olsun, gerek mermercilerde olsun, metal işlerinde olsun, oto tamircilerde olsun işçiye, ustaya, kalifiye elemana ihtiyaç var. Eskiden sanat okullarında eleman yetişiyordu. Okuldan mezun olduğu zaman eli bir tornavida, keser tutuyordu, bir şeyler yapabiliyordu. Şimdiki okullarda bu yok. Okul toplantılarına da gittim ben, onlara diyorlar ki, ‘müracaat yok, talep yok, bu mesleklere hevesli öğrenci yok’. Olmayabilir ama devletimizin bunu teşvik etmesi lazım. Bazı okulları mecburi kılması lazım. Diğer bölümlerde olabilir ama sanata da yöneltecek bir dal açsınlar, onu da mecbur kılsınlar, bazı mecburi dersler var onlar gibi mecbur kılsınlar. Şimdi kalifiye elaman yok” ifadelerini kullandı.
"Çalışacak eleman olmaması işleri aksatıyor"
Eleman olmadığı için gelen işin beklemek zorunda kaldığını dolayısıyla vatandaşlarda ‘Artvin’de iş yapılmıyor’ düşüncesinin oluştuğunu dile getiren Peker, “Usta araç geliyor bir arabayı yapıyor, diğer araba geliyor, elaman yok ki yapsın. Sonra da ‘Artvin’de iş yapılmıyor’ deniyor. Artvin’de iş yapılmaz tabi usta bir araba iki araba yapar, sonuçta usta da candır, ağır iş bizim işimiz. Bu hususta sadece bizden değil birçok yerden de şikayet geliyor” dedi.
"İnsanların işe ihtiyacı olup olmadığı araştırılmalı"
İş-Kur’a iş için müracaatta bulunanların aile yapısının araştırılıp, kişinin gerçekten işe ihtiyacı olup olmadığına dikkat edilerek işe sokulması gerektiğini savunan Başkan Peker, “Devlet kapısına giden kişilerin aile yapısı bir araştırılsın. Elinde mesleği var da acaba devlet dairesine yatmak için mi geliyor diye bakılmalı. Devlet dairesinde ne işi var devlet dairesi zaten kendisine lazım olan elamanı sınavını yapıyor alıyor. Bu nedir işsiz var, şu daireye şu kadar, şu kuruma bu kadar, oraya gidiyor caddede boş geziyor veya dairede oturuyor. Bu insanları sanata yönlendirmek lazım. Gelsinler arkadaşların yanına. Göndersinler 1 ay çalışır, 2 aya 3 aya sanatını da kavrar, o kadar zor bir iş değil. Pratikte yetişmek uygulamalı olduğu için, kolay yetişirler, heveslendireceksin biraz, bırakırsan çocuğu kendisi çalışmaz. Biz ilk okul 4.’cü sınıftan 5.’ci sınıfa geçtik işe başladık ve memnunuz işimizden.
Yatarak üretim olmadığı için parayı kazanmayacak, kendi de maaş alamayacak. Bunun bir getirisi kişinin kendisine de yok devletimize de yok” şeklinde konuştu.
"Sanayicilik biter"
Kendi kuşağının işi bırakmasıyla sanayiciliğin biteceğinden korktuğunu ve bunun Türkiye için zor bir durum olacağını dile getiren Peker, şöyle konuştu:
“Şuan da benden yaşlı 2 tane adam var sanayide, onlarda işi bırakmak üzereler. Benim kuşak da işi bıraktığı anda sanayi küt diye çökecek. Sanayi bir ülkenin atar damarlarıdır. Uçak arıza eder, hangara gidecek bakım yapılacak, tren arıza edecek tren garına gidecek arıza nedeniyle, araba arıza edecek kim yapacak bunları.”
"Millet tembelleşiyor"
İş-Kur’un bazı çalışma programlarının insanları tembelleştirdiğini ve bu nedenle sanayide çalışacak kalifiye eleman bulamadıklarını dile getiren Cengiz Yüzbaşıoğlu ise, “Devlet dairelerinde iş imkanı verildi mi insanlara, sıcak kaloriferin yanında oturuyorlar bu nedenle kimse sanayiye çalışmaya inmiyor. Önce İş-Kur’dan iki görevlinin buraya gelmesi lazım, burayı gezmesi lazım, ‘Kaç tane elemana ihtiyacın var, hangi bölüm ile hangi meslek ile ilgileniyorsun’ diye onun araştırmasını yapacak, sonra İş-Kur’a giden vatandaşlara ‘Senin işin, senin görevin burada’. Önce bu sanayi dolacak, ondan sonra gitsinler devlet dairelerine girsinler. Yani sıkıntı burada başlıyor, bu sıkıntıyı başka türlü çözemeyiz” dedi.
"Sanayicilik için çözüm şart"
Bazı büyük firmaların eleman yetiştirebilmek için okul açtığını ve açılan okullarda kendisi için eleman yetiştirdiğini dile getiren Yüzbaşıoğlu, “Büyük şehirler sıkıntıyı çözmüş durumda. Büyük firmalar okullar açmış, okul bitince yetişen öğrenciyi kendi bünyesine katıyor. Meslek kuruluşlarıyla ilgili çalışma yapanlar sanat okulundan rahatlıkla eleman buluyor, onlar bir şekilde çözümünü bulmuşlar. Bizim burada çözümün böyle olması lazım” ifadelerini kullandı. Şu anda kendisine memur olma şansı tanısalar ustalığa devam edeceğini sözlerine ekleyen Yüzbaşıoğlu, ustalığın hiçbir şeye benzemeyeceğini ve tadının başka olduğunu dile getirdi.