İsrail’e üst üste seçimlere rağmen siyasi istikrar gelmedi. Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen sokak gösterileri ikinci ayını geride bıraktı. İsrail toplumundaki ayrışmaların birinci ayağını Yahudilerin geldikleri bölgeye göre isimlendirilmeleri oluşturuyor. Bu ayrışmayı seküler ve dindarların rekabeti izliyor. Yahudilik ortak paydası toplumu bir arada tutmaya yetmiyor.
Üst üste düzenlenen genel seçimlerin ardından siyasi istikrarın bir türlü sağlanamadığı İsrail’de, Başbakan Benyamin Netanyahu ve başında bulunduğu çok parçalı koalisyona yönelik öfke de büyüyor. Başkent Tel Aviv ve diğer büyük şehirlerde haftalardır sokakları dolduran kızgın protestocular, hükümetin Anayasa Mahkemesi’ne üye belirleme prosedürünü değiştirmek için atmaya çalıştığı adımın “demokrasiye tehdit” olduğunu savunuyor. Netanyahu ve kaolisyon ortakları ise, yüksek mahkeme ve hukuk mekanizması üzerindeki etkinliklerini artıracak düzenlemelerde ısrarcı.
Meselenin İsrail iç siyasetini ilgilendiren detayları bir yana, objektiflere yansıyanlar, Yahudi kamuoyunun birbirine düşman kamplara bölündüğünü bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
DÜŞMAN KARDEŞLER
İsrail toplumundaki ayrışmaların birinci ayağını, Yahudilerin geldikleri bölgeye ve ait oldukları kültürel coğrafyaya göre isimlendirilmeleri oluşturuyor. Aşkenazlar (Doğu Avrupa kökenliler), Sefaradlar (İspanya kökenliler), Mizrahiler (Doğu Yahudileri), Teymanim (Yemen Yahudileri) ve Falaşalar (Etiyopyalı siyahî Yahudiler), İsrail’deki Yahudilerin ait olduğu başlıca alt sınıflar. Bu ayrışmayı seküler ve dindar Yahudilerin rekabeti izliyor. İsrail toplumunun yaklaşık yarısı kendilerini “seküler” olarak tanımlarken, her iki taraf da diğerinden derinlemesine nefret ediyor.
PARÇALI SİYASET
İsrail’in 75 yıllık tarihinde sürekli koalisyonlarla yönetilmesinin başlıca sebebi de, söz konusu ayrışmalar. Yahudilik ortak paydası bile toplumu bir arada tutmaya yetmezken, işgal altındaki topraklarda yıllar içinde sürekli artmaya devam eden Filistinli nüfusun, yakın zamanda “yönetilemez” bir demografik karmaşa oluşturacağına da dikkat çekiliyor. Bazı siyasi gözlemciler, birçok medya kuruluşunun, dikkatleri İsrail’deki çatışmalardan uzaklaştırabilmek için Filistin’deki bölünmüşlüğü öne çıkardığının altını çiziyor.
Herzog, çok açık konuştu
İsrail’de cumhurbaşkanlığı çok sembolik bir makam olduğu için, cumhurbaşkanları siyasi gündeme dair değerlendirme yapmamalarıyla biliniyor. Ancak ülkenin mevcut Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, geçtiğimiz günlerde bu kuralın dışına çıkarak, İsrail’deki iç çatışma ve bölünmüşlük halinin ulusal birliği parçaladığını ve Yahudilerin tamamını tehdit ettiğini söyledi. Açıklamaları İsrail içinde ve dışında büyük yankı uyandıran Herzog’un, ülkede çatışan tarafları müzakere masasına oturtabilmek için de gayret gösterdiği kaydediliyor.