İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırı sırasında orduya ait tankın Yahudi yerleşim birimindeki bir evi bombalaması sonucu İsrailli 12 esirin ölmesiyle alakalı soruşturma başlattığı belirtildi.
Haaretz gazetesinin haberine göre, 7 Ekim'deki saldırılarda Gazze Şeridi sınırındaki Be'eri Yahudi yerleşim biriminde yaşanan olaya ilişkin soruşturma açıldı.
İsrail Genelkurmay Başkanlığından bir ekip, 7 Ekim günü Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları tarafından esir alınarak Be'eri Yahudi yerleşim biriminde tutulan İsrailli esirlerin bulunduğu evin orduya ait bir tankla bombalanmasını araştırmaya başladı.
Askeri Başsavcılık ile koordinasyon içinde yürütülecek soruşturmanın başına Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi tarafından emekli Tümgeneral Yoav Har-Even getirildi.
Konuyla alakalı soruşturulan tüm dosyaların Askeri Başsavcılığa sevk edileceği aktarıldı.
Gazete, tank saldırısından kurtulan İsrailli esirlerden Yasmin Porat ve Hadas Dagan'ın olayla ilgili ifadelerine yer verdi.
Söz konusu kişilerin, evin İsrail ordusuna ait tank tarafından vurulduğunu söyledikleri aktarıldı.
Olayın yaşandığı gün bölgedeki ordu güçlerini yöneten General Barak Hiram'ın tank birliğine içeride İsraillilerin tutulduğunu bildiği halde evi vurma talimatı verdiği kaydedildi.
Ordunun, Gazze'de savaş devam ederken Hiram'ın ve savaş sürecinin olumsuz etkilenmemesi için şu ana dek beklediği ancak halihazırda savaşın şiddetinin azalmasıyla soruşturma vaktinin geldiğini düşündüğü aktarıldı.
İlerleyen günlerde olayla ilgili görüşlerinin alınması için Hiram'ın çağrılabileceği ifade edildi.
Olayda Kassam Tugayları'nın evde 14 İsrailliyi rehin aldığı, bunlardan 2'sinin kurtulduğu, Hamas'la yapılan müzakerelerin başarısız olması üzerine tankın evi vurduğu bilgisi paylaşıldı.
İsrail medyasında, 7 Ekim'deki Hamas saldırılarında ordunun, esirleri de öldürmeyi öngören Hannibal Protokolü'nü uyguladığı haberleri yer almış, olayla ilgili soruşturma açılması çağrıları yapılmıştı.
Söz konusu protokolün, İsrailli askerlerin kaçırılmasını önlemek için ölümlerine ya da yaralanmalarına dahi sebebiyet verebilecek her türlü eylemin yapılmasına izin verilmesini içerdiği ifade ediliyor.