Rusya ve Çin üzerinde askeri/siyasi baskıları artıran ABD’nin İran’a karşı da bir ‘cephe’ açtığına yönelik işaretler artıyor. Washington’dan Tahran’a nükleerin ve El-Kaide’nin merkezi olma suçlamaları gelirken ABD Savunma Bakanı, İran gündemli Orta Doğu turuna çıkıyor. ABD yönetimi savunma bütçesinde İran’a olası operasyon için fon ayrıldığı iddialarını da yalanlamadı.
ABD’nin son dönemde Rusya ve Çin üzerinde artırdığı siyasi ve askeri baskı politikasına İran’ı da dahil ettiğine yönelik işaretler artmaya başladı. Geçen hafta içinde ABD yönetimi ve eski yetkililerden Tahran’ı uranyum zenginleştirme ve terör örgütü El-Kaide üzerinden hedef alan açıklamaların ardından, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in bugün başlayacak 3 ülkeyi kapsayan Orta Doğu turunda da ana gündemin İran olacağı belirtildi. ABD yönetimi geçen hafta Çin’e baskıyı artırmayı amaçlayan açıklamalarının hemen ardından, İran’a yönelik de benzer bir siyaseti ortaya koyması, “Yeni bir cephe mi açacak?” sorusuna neden oldu. ABD Savunma Bakanı Austin Ortadoğu turu çerçevesinde Mısır, Ürdün ile İsrail’i ziyaret edecek.
TEHDİTLER KONUSUNDA ÇALIŞIYORUZ
Austin’in ziyaretine ilişkin gazetecilere açıklamada bulunan üst düzey bir savunma yetkilisi, gündeminin ilk başlığının İran olduğunu belirterek, “Savunma Bakanlığı olarak, Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen müzakerelerden bağımsız bir şekilde, İran’ın gerek şiddet yanlısı vekillerini silahlandırması, eğitmesi ve finanse etmesi, devlet dışı aktörler ve vekiller üretmesi gerek bölgedeki güçlerimizi, Suudi Arabistan ve BAE gibi ortaklarımızı tehdit eden denizdeki saldırganlığı, siber tehditleri, tek yönlü insansız hava araçları ile saldırıları ve balistik füze programı gibi tehditleri konusunda çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
GİZLİ FON İDDİASINI YALANLAMADI
ABD savunma bütçesinde gizli faaliyetler kapsamında İran’a olası operasyon için fon ayrıldığı iddialarına ilişkin soruya yetkili, “Bakan Austin’in görevi Başkan’ın başka seçeneklere ihtiyaç duyması halinde Savunma Bakanlığı’nın güvenilir seçenekler sunmasını sağlamaktır” yanıtını vererek yalanlamaktan kaçınması dikkat çekti. Amerikan The Intercept haber sitesi, Pentagon’un yıllık savunma bütçesinde gizli savunma harcamaları kapsamında İran’a yönelik olası askeri müdahale için fon ayırdığını iddia etmişti.
EL-KAİDE’NİN YENİ MERKEZİ İDDİASI
Austin’in ziyaretinden hemen önce ABD’nin eski Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, terör örgütü El Kaide’nin merkezinin artık İran olduğunu ileri sürmesi dikkatlerden kaçmadı. Afganistan’ın TOLO News televizyonuna konuşan Halilzad, El-Kaide’nin yeni lideri Seyfül Adil’in, İran’da bulunduğuna dair iddialara yönelik “Eğer El Kaide’nin bir merkezi varsa bu da İran’dır. Bu da doğal olarak dünyanın İran ile olan ilişkilerini etkilemelidir ve etkileyecektir” ifadelerini kullandı.
GEREKLİ TÜM ARAÇLARI KULLANACAĞIZ
Zalmay Halilzad’ın “El-Kaide’nin yeni merkezi İran” çıkışından bir gün önce ise ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price’tan Tahran yönetimine adeta tehdit gibi mesaj gitti. Price, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) İran’ın Fordo Nükleer Tesisi’nde yüzde 83,7 zenginleştirilmiş uranyum parçacıkları tespit ettiğine ilişkin raporu yönelik değerlendirmesinde, “İran’ın asla nükleer silah sahibi olmamasını sağlamak için gerekli tüm araçları kullanacağımız konusunda çok netiz” söyledi.
İSRAİL İLE GENİŞ KAPSAMLI TATBİKAT
ABD ve İsrail ordusu geçen Ocak ayında, “Juniper Oak (Ardıç Meşe)” adlı geniş kapsamlı bir ortak tatbikat yapmıştı. İsrail ve Akdeniz’de gerçekleştirilen tatbikata 450’si karada, diğerleri USS George HW Bush uçak gemisinde olmak üzere 6 bin 400 ABD askerinin katıldığı belirtilmişti. Tatbikata savaş uçaklarının dışında, uzun menzilli operasyonlara destek amacıyla kullanılan tanker uçaklar da katıldı. İsrail gazetesi Yediot Ahronot’un haberinde “(Askeri) kuvvetler, düşman bir ülkenin topraklarına girme, gelişmiş hava savunma sistemlerini aşma ve yer altında korunan hedefleri imha etme gibi İran’da bir saldırı senaryosu için eğitim alacak” belirtilirken, İsrail Kamu Yayın Kuruluşu’nun (KAN) haberinde, tatbikat “iki ülke arasındaki şimdiye kadarki en önemli ortak askeri tatbikat” olarak nitelendirilmesi, “İran’a karşı bir operasyonun hazırlığı mı yapılıyor?” sorusuna neden oldu.