Fransa’da 17 yaşındaki Nahel’in öldürülmesinden sonra çıkan olaylara karşı OHAL tartışılsa da fiili bir OHAL var. Paris’te sokaklarda polisin yanı sıra askerlerin varlığı dikkat çekiyor. Dün ziyaret ettiğimiz Nanterre’de ise ciddi gerilim vardı. Sokaklar çok tenha, konuştuklarımız da “burayı terk etmemiz” yönünde tavsiyede bulunuyor. Duvarlar “Nahel için adalet” sloganlarıyla dolu ve polis bile burada durmak istemiyor.
Cezayirli 17 yaşındaki Nahel Merzouk’un Fransız polisi tarafından göğsünden vurularak öldürülmesinin ardından başlayan eylemlerle Paris bir anda gündüzden gece kuşağına geçti. Avrupa’yı yangın yerine çeviren olayların yaşandığı Paris, sokak müziklerinin yükseldiği, dört bir yanında sanat eserlerini sergilendiği kent kimliğini kaybetmiş durumda. Paris şu günlerde, artık kaçışma seslerine, alevlerin iz bıraktığı duvarlara ve yanmış ya da ters çevirmiş arabaların sergilendiği sokaklara sahne oluyor. Nahel’in ölümü, yıllardır artan Fransız ırkçılığı ile ona karşı hâlâ direnişi gösteren Mağrip uyruklu yine Fransız vatandaşları arasındaki uçurumu daha da derinleştirmiş. Katil polis için düzenlenen bağış kampanyasında toplanan tutar 1 milyon avroyu buldu. Bu Fransa’daki hümanizmin hoşgörü ve yurttaşlık bilincinin seviyesini gösterir nitelikte.
Paris caddeleri kışladan farksız
Paris sokaklarında, özellikle de Şanzelize Caddesi, Eyfel Kulesi ve Notre Dame Kilisesi üçgeni içerisinde görülen şiddet ve yağma, olayların dördüncü gününden itibaren sona ermiş gibi. 45 bin polisin sevk edildiği bu üç gün içerisinde ayrıca son iki gündür Fransız askerleri de görülüyor. Her sokak başında her köşe başında bulunan emniyet kuvvetleri adeta kuş uçurtmuyor. Herhangi bir şekilde toplanmalara anında müdahale ediliyorlar. 8-10 kişilik bir grup halinde Şanzelize‘de yürümek mümkün değil. Eylemcilerin ve özellikle de yağmacıların güvenlik önlemlerini aşmaya yönelik çeşitli taktikler geliştirdiğini de şahit olduk. Siyah kıyafet giymiş gençler dörderli beşerli gruplar halinde Paris sokakları boyunca dolaşıyorlar ve emniyet güçlerinin açıklarını kollayarak bir anda 40-50 kişilik gruplar halinde birleşerek yağma ve saldırı eylemleri gerçekleştiriyorlar. Fakat güvenlik güçleri, aldıkları tedbirlerle bu toplanmalara izin vermiyor.
Nanterre hâlâ diken üstünde
Paris merkezde bu tablo yaşanırken banliyölerde durum çok farklı. Dün ziyaret ettiğimiz Nanterre’de ciddi bir gerilim hakim. Bölgede yaşayan ve nadiren sokaklarda görebildiğiniz birkaç kişiyle girdiğimiz diyaloglar, “Orayı hemen terk etmemiz” yönündeki tavsiye ve uyarılarla sonuçlandı. Banliyölerin dışına çıkmak için çağırdığımız hiçbir taksi bölgeye girmek istemedi. Nanterre’nin pek çok noktasında yanmış araçları görmek mümkün. Polisin dahi bulunmak istemediği bölgede yanmış araçların enkazları duruyor. Duvarlar ‘Nahel için adalet’ sloganlarıyla dolu.
Şiddetle gelen bahar
Fransa Cumhurbaşkanı Macron‘un güvenlik politikalarını artırması ve Adalet Bakanı dahil olmak üzere pek çok kabine üyesinin gerek eylemcileri gerekse de ailelerini tehdit etmesi ile olaylar Paris’in merkezinde büyük ölçüde bastırılsa da Nahel’in ölümüyle başlayan sosyal kırılmanın Fransa için orta ve uzun vadede getireceği tabloyu tahmin etmek çok da güç değil. Güvenlik politikalarıyla oluşan geçici baharın ve kapıda bekleyen ‘Batı Baharı’nın ne zaman başlayıp ne zaman son bulacağı en büyük merak konusu.
Katil polise 1 milyon avro topladılar
17 yaşındaki Cezayir asıllı Nahel Merzouk’u öldürerek Fransa’nın birçok kentini yangın yerine çeviren protestoların fitilini ateşleyen polis memuru için yardım kampanyası başlatılması büyük tepki çekti. Katil polise destek için GoFundMe platformunda açılan kampanyada dün itibarıyla 1 milyon avro sınırına ulaşılırken, sosyal medyada çok sayıda kullanıcı kampanyaya tepki göstererek geri çekilmesi çağrısında bulunuyor. Öldürülen Nahel’in babaannesi Nadia, Fransız aşırı sağcı politikacı Eric Zemmour’a yakın bir isim olan Jean Messiha tarafından başlatılan bağış kampanyasının “içini sızlattığını” belirtti.
3200 kişi gözaltında
Nahel’in polis kurşunuyla öldürüldüğü gece özellikle Nanterre ve çevresindeki kentlerde sokaklara dökülen gençler, araçları ve çöp bidonlarını ateşe verdi, polislere havai fişek fırlattı. İkinci gece olaylar, Paris’in bazı banliyölerine ve ülkenin birkaç büyük kentine yayılırken gösteriler, 3. gününde Belçika’ya ve 5. gününde İsviçre’ye sıçradı. Dün gece de devam eden eylemlerde şu ana kadar en az 5 bin araç kundaklandı, bin bina hasar gördü veya ateşe verildi, 250 polis/jandarma karakolu saldırıya uğradı. Gösterilerde bugüne kadar 700’den fazla kolluk kuvveti yaralandı, yaklaşık 3 bin 200 kişi gözaltına alındı. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, gözaltına alınanların ortalama yaşının 17 olduğunu belirtti. Nanterre Savcılığı, genci öldüren polisin “kasten öldürme” suçundan tutuklu yargılanacağını açıkladı.
İtalya: Protestoların yayılması engellenmeli
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Fransa’da polisin bir genci vurmasıyla patlak veren protestoların başka bölgelere yayılmasının önlenmesi gerektiğini söyledi. Rai3 kanalındaki programa katılan Tajani, uluslararası gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Tajani, “Bu durumun, bir çalkantının yaşanmakta olduğu Belçika, İsviçre ve Fransızca konuşulan tüm alana saman alevi gibi yayılmasını engellemeliyiz. Şiddete karışanlar izole edilmeli ve sorunlar siyaset yoluyla çözülmeli” dedi.