Terör devleti İsrail'in soykırım saldırıları sürerken Dünya Müslüman Alimler Birliği, Müslümanlara "gerçek bir direniş ve kapsamlı cihat" çağrısında bulundu. Birlikten yapılan yazılı açıklamada Irkçı Siyonist varlığın Gazze Şeridi'nde işlediği suçların soykırım teşkil ettiği belirtilerek, "İslam milletimize, bu zulüm ve aleni saldırganlığa karşı durmak için hakiki bir direniş ve kapsamlı bir cihat çağrısında bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.
Dünya Müslüman Alimler Birliği, Müslümanlara İsrail'in saldırılarına karşı "gerçek bir direniş ve kapsamlı cihat" çağrısında bulundu.
Dünya Müslüman Alimler Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'ne 6 aydır şiddetli saldırılarını sürdüren İsrail için, "Irkçı Siyonist varlığın Gazze Şeridi'nde işlediği suçlar soykırım teşkil etmektedir." ifadesi kullanıldı.
"İslam milletine cihat çağrısında bulunuyoruz"
İsrail saldırılarının tüm insani değerleri yok ettiği vurgulanan açıklamada, bu saldırıların "Hastalıklı zihinlerden, nefret ve aşırılıkla kirlenmiş kalplerden" kaynaklandığının altı çizildi.
Başta çocuklar olmak üzere masumların öldürülmesinin tüm semavi dinlerin emrettiği bütün insani ve ahlaki değerleri ihlal ettiği belirtilen açıklamada, "Yalnızca bu vahşi suçları kınamayı tekrarlamakla kalmıyoruz, İslam milletimize, bu zulüm ve aleni saldırganlığa karşı durmak için hakiki bir direniş ve kapsamlı bir cihat çağrısında bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.
Özgür dünya ülkelerine, Ramazan Bayramı'ndan önce Gazze'de acil ateşkes talep edilen açıklamada, uluslararası kuruluşlar ve insan hakları kurumlarına masumların korunması ve akan kanın durdurulması ile hayat kurtarmak için bir an önce harekete geçme çağrısı yapıldı.
"İsrail'e hükümetler üzerinde baskı kurun"
Arap, İslam ve insaf sahibi halklara, kurum, kuruluş ve şirketlere seslenilen açıklamada, İsrail'e mali, siyasi ve askeri desteği durdurması için hükümetleri üzerinde uluslararası baskı yapma çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, söz konusu halklardan İsrail'i destekleyen hükümetlere karşı uluslararası mahkemelerde "insanlığa karşı suç işleyenleri desteklemek ve Gazze Şeridi'nde soykırıma katkı sağlamak" suçlamasıyla dava açmaları istendi.
Gazze Şeridi'ne insani yardımın ulaştırılması için koridorların açılması çağrısının yinelendiği açıklamada, "Eğer hükümetler bunu yapmada başarısız olurlarsa, Gazze'deki kıtlığa ve Filistin halkının ölümüne ortak olacaklar." ifadesi kullanıldı.
Dünyadaki tüm imam ve vaizlere çağrı
Ramazan Bayramı'nda ülkelerin başkentlerinde "vahşi ve işgalci İsrail'i destekleyen ülkelerin büyükelçilikleri önünde, etnik temizlik ve cinayete yönelik sınırsız desteklerini kınamak için" barışçıl ve kitlesel yürüyüşler ile oturma eylemleri yapma çağrısında bulunuldu.
Din adamlarına hitaben yapılan açıklamada, "Dünyadaki tüm camilerde bulunan imam ve vaizleri, hutbelerini bu barbar suçlara ilişkin farkındalığı artırmak için ayırmaya, bu adaletsizliği ve zulmü sona erdirmeyi amaçlayan tüm uluslararası ve yerel çabaları desteklemeye çağırıyoruz." ifadelerine yer verildi.
"İslam hükümetlerini ablukayı kırma konusunda üzerine düşen insani ve ahlaki sorumlulukları üstlenmeye, ihtiyaç sahiplerine gerekli yardımı sağlamak için bu yardım kuruluşlarına destek olmaya çağırıyoruz. Bu kurumların korunması ve çalışmalarının kolaylaştırılması dini ve insani bir görevdir. İslam hükümetlerinin bu görevi desteklemesi ve buna gerekli desteği sağlaması gerekmektedir."
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana sivil yerleşim yerleri, hastane, okul ve yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı barınakları da hedef alan saldırılarını sürdürmesinin yanı sıra insani yardımların girişini de engelleyerek halkı açlığa mahkum ettiği 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde büyük bir insani felaket yaşanıyor.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansından 10 Mart'ta yapılan açıklamada, İsrail'in 17 yıldır kuşatma altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde "açlığın her yerde olduğu" belirtilmişti.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 500'ü çocuk, 9 bin 560'ı kadın olmak üzere 33 bin 37 Filistinli öldürüldü, 75 bin 668 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.